Bütün dünya çocuklarının bayramını kutlayarak başlamak istiyorum. Klasik bir 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı yazısı yazmayacağım. Çocuklar üzerine bir yazı.
Çocuklar üzerindeki otoritenizi ne vakit kaybedersiniz? Sevginizi gösteremediğiniz, onlara artık birer angaryalarmış gibi davrandığınız tüm zamanlarda elbette.
Kendi çocuğunuz bile olsa, bazen, ‘BU KADAR YETER’ noktasına geldiğinizde, karşılığını mutlaka TEPKİ biçiminde alırsınız.
Çünkü şu artık herkesin kabul ettiği bir gerçektir ki; çocuklar kendilerine yönelik davranışın samimiyetini en çabuk ve en doğru ölçebilen varlıklardır.
Ve onlar;Samimi bulmadıkları her davranışa sert tepki verirler.Özde niyet kesinlikle çocuğun korunmasıdır her zaman. Ama bunu ona anlatırken izlediğiniz yol, takındığınız tutumdur önemli olan.
Ülkece sergilediğimiz genel davranış büyük oranda GELENEKLERLE BELİRLENMİŞ aslında. Hepiniz farkındasınızdır ki; BUGÜNÜN ÇOCUKLUĞU, BİZİM ÇOCUKLUĞUMUZ GİBİ DEĞİL.
Bugünün çocukları, bizim ÇOCUKLUK ZAMANLARIMIZA benzemiyor. Bugünün anne babaları, aile büyükleri bizim çocukluğumuzdaki ANNE BABA ve aile büyüklerinden de farklı.
Biz daha pısırık bir çocukluk mu yaşadık ne? Aile içi ‘KURAL’ların daha SERT olduğu, anne babayla ilişkinin daha kademeli geliştiği, aile içindeki varlığımızın daha kenarda köşede durduğu, kendimizi ifade de, kabul ettirmede de daha ciddi sınırlarla karşılaştığımız zamanlardı onlar.
Bizim zamanımızda aile reisi babaydı. Şimdi ise AİLE REİSİ ÇOCUK YA DA ÇOCUKLAR. Bizim zamanımızda BABALARIN ya da ANNELERİN bizim adımıza ALDIĞI KARARLAR uygulanırdı. Şimdi ÇOCUKLARIN KARARLARI öne çıkıyor.
Bizim zamanımızda akşama pişirilecek YEMEĞİ ANNE BELİRLER, sonra da ille de yenilecek diye tutturulurdu. Şimdi MENÜLER ÇOCUKLARCA belirleniyor, aile büyükleri de artık çok keyif almadıkları o damak tadına rıza göstermek zorunda kalıyor. Öyle değil mi?
Bizim zamanımızda pek çok kararı bırakın almayı, alınmış kararlara itirazsız uyuma kuralı olan çocuklar, bugün kendileri adına da aileleri adına da kararlar alabilme noktasındalar.
Eskiyle yeninin karşılaştırmasında ortaya çıkan en önemli gerçek şu; bugün artık AİLE REİSİ ÇOCUK. Hiç uzağa gitmeyin kendi evinize bakın bakalım bu durum böyle mi değil mi?
Sadece çekirdek yapı içinde değil elbette bu değişim. Toplum da artık çocuğun önemini kavramış durumda. Çocuklara yönelik TOPLUMSAL SORUMLULUKLAR da, DEVLET POLİTİKALARI da şekil değiştirdi.
Ülkeyi yönetenler bile öncelik taşıyan konu başlıklarında yazdılar çocukları. Bugün pek çok proje var onların geleceklerini garanti altına almaya yönelik.
Özellikle AİLE SEVGİSİNDEN YOKSUN ÇOCUK nüfusun topluma kazandırılması için son yıllarda ortaya konulan projeler gerçekten dikkate değer. Sevgi köyleri, rehabilitasyon merkezleri, sokak çocuklarına yönelik eğitim ve iş edindirme çalışmaları.
Amaç, çocuğa ve özellikle kimsesiz ÇOCUĞA BAKIŞ AÇISININ DEĞİŞTİRİLMESİ. Belirli süre başarıyla uygulandı. Şimdilerde uygulamalardaki aksaklıklardan çok geleneklerle sabitleşen bakış açılarının ortadan kaldırılamamasıyla ilgili ciddi sorunlar yaşıyoruz.
Evlerinde, kendi çocukları karşısında hoşgörünün ve şefkatin sınırlarını zorlayan insanlar, devlet görevi ile çocukların barındırıldığı kurumlara gönderildiklerinde, nedense o hoşgörüyü de şefkati de kaybediyorlar.
Çünkü onların düşünce yapılarına göre, çocuk üzerinde otorite sağlamanın yolu, sevgiyi alenen göstermemekten geçer.
Kendi çocuklarına sorgulama gereği duymadan sundukları o şefkatin kurumda barındırılan çocukların da ihtiyacı olduğu gerçeğini göz ardı ediyorlar. Çünkü onlar iş. Bu kimi zaman evinizde çocuğunuzu emanet ettiğiniz bir bakıcı da olabiliyor!
Yazımın başında çocuklar üzerindeki otoritenizi ne vakit kaybedersiniz diye sormuştum.
İşte o çocuklar üzerindeki otoritenin kaybedilmesinin en büyük nedeni onların birer çocuk gibi değil, iş gibi görülmeleri.
Çocuklarına bayram hediye eden tek ülkenin çocukları için maalesef böyle düşünüyoruz. Gel de üzülme böyle bir günde. Her neyse yine de 105 yıl önceki gibi neşe doluyor insan!
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz