Ramazan ayı geldi gidiyor. Bugün arife yarın bayram. Ramazan-ı şerifin bitmesiyle hüznü ve sevinci birlikte yaşıyoruz. Ramazan bitti mi, bayram geldi demek ya, sevinçler ondan diyecekken bir taraftan İsrail’in Mescid-i Aksa’ya saldırması, Filistin’deki zulmünü artırıp çocukları katletmesi, ardından da Suriye’de bir teğmenimizin şehit edilmesi haberinin gelmesi yüreklerimizi burktu, sevincimizi hüzne dönüştürdü.
Aslında bu hüzün yerine çocukluğumuzdaki bayramlardan biraz söz edip umutla yarınlara bakmak için mesajlar vermek isterdim. Olmadı, olamadı. Çünkü diğer taraftan da korona illeti ile uğraşılırken tam kapanma nedeniyle bayramımız hüzne döndü. Bu aşamada “Bayram bizim neyimize ki” öyle değimli?
İnsanın içi kan ağlarken, eli ne kalem tutabiliyor ne de klavyenin tuşlarına iştahla basabiliyor. Gönül isterdi ki bugün sizlere çok güzel, umut dolu gelecek vaat eden, eski bayramlarda yaşanan satırlar yazmak isterdim.
Bir tarafta Filistin’deki katliam, diğer tarafta şehidimiz ve yaralılarımız, bir de korona. Bu görüntüye “Bayram bizim neyimize ki.” Evet sevgili dostlar içimiz kan ağlaya ağlaya bir bayrama daha giriyoruz. Yarın Ramazan Bayramı ama bu aşamada “Bayram bizim neyimize ki”
İnanın insanın eli klavyeye zor gidiyor. Ne eski bayram var ne de o sevinci yaşayacak güç. Yine de mübarek Ramazan Bayramımızı tebrik ediyor, dünyaya barış getirmesini, korona belasından kurtulmamıza vesile olmasını diliyorum.
SABRIN SONU BAYRAM
Geçtiğimiz hafta Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un 17 günlük tam kapanma ile bayram sonunda vaka sayısının 5 bine inmesini beklediklerini yazmıştım. Hatta peşinden de biraz sabredersek sabrın sonunun bayram olacağını ifade emiştim. Hakikaten öyle olacağa benziyor.
Çünkü Antalya’da vaka sayımız 100 binde 131.38’e kadar düştü. Bu da demek oluyor ki bayram sonu yapılacak kademeli normalleşmenin ilk sinyali. Aman birkaç gün daha sabredelim ve bayram sonu hem turizm hem de esnaflarımızın yüzünü güldürecek kararların alınması için el ele verelim. Eğer biz el ele verir, kurallara tam uyarsak korona belasını alt ederiz. Zaten rakamlar bunu gösteriyor.
Ha gayret şunun şurasında ŞAFAK 4.
SİVRİSİNEK MESELESİ
Antalya, son iki yıldır sivrisineğe karşı milli mücadele veriyor. Yaz sezonu geldiğimi savaş başlıyor. Bu yılda böyle olacağa benziyor. Efendim havalar yavaştan ısınmaya başladı. Henüz Afrika sıcağı gelmedi, karpuz kabuğu denize düşmedi ama yine de sıcaklıklar kemiklerimizi ısıtmaya yetiyor.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin larva döneminde ilaçlama yapıp yapmadığını bilmiyorum ama ben ne gördüm ne de bu yönde bir açıklama yapıldı! Tabi bu sayede bizim meşhur sivrisineklerde havalanıp uçtu. Milleti sivrisinekler ısırmaya ve şikayet artmaya başlayınca sokak aralarında hiçte etkinliği olmayan göstermelik ilaçlamalar baladı.
Fakat hiçbir faydasını görmediğim o ilaçlamaya rağmen inanın o mahlukatın sesi, vızıltısı korona korkusunu bile bastırdı desem abartmış olmam. Her akşam evde, her bir yerimiz şişik şşik oluyor, tabiri yerinde ise tecavüz edip kaçıp gidiyor diyeceğim amma gitmiyor. Sabahlara kadar tecavüze devam ediyor o namussuz mahlukatlar.
Peki bizim bu halimiz ne olacak? İnanın bunu cevabını bu ortamda vermek zor. Umarım korona belasının yanında birde ‘SITMA’ olmayız da birilerinin kulaklarını çınlatmayız. Yok bu durum böyle devam edecek olursa Antalya bütün gündemler bir tarafa tek gündem ‘SİVRİSİNEK’ olmaya bu yılda namzet olmaya aday.
HALK SU NE OLDU?
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in 77 vaadinden biri olan ‘HALK SU’ projesi sahi ne oldu? Finike’de fabrikası olacaktı! Ondan vazgeçilip Konyaaltı’nda yapılacağı açıklandı. Başkan Böcek, projede ilk olarak Muratpaşa'da satış noktası kurulacağını sonra da tüm Antalya'yı kapsayacağını söyledi ama hala ortada yok.
Daha sonra isminin 'Ant Su' olarak değiştirildiği açıklanan projede, satılan su gelirlerinin bir bölümünün Antalyaspor'a verileceği vurgulandı ama ondan da ses seda yok. Hani Antalya’nın dört bir yanından su akıyor ama Başkan Böcek ve ekibi de sadece bakıyor mu dersiniz?
Valla ben onu bunu bilmem. Artık eşek yükü ile para ödeyip su almaktan bıktım. Bari adı her ne olacaksa ‘Halk Su’ mu yoksa ‘Ant Su’ mu? Biran önce hayata geçirilsin ki bizde ucuza su içelim. Tabi çeşmeden akan suyun fiyatına benzemeyecekse!
Hadi biz buz gibi bir bardak su içelim ve bayramda içimizi serinletelim. İyi bayramlar.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz