Son birkaç gündür Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek yine eleştirilerin odak noktası oldu. Tartışmanın çıkış noktası ise, 20 milyon bütçeli Yörük Türkmen Festivali. Ben de bu festival ve bütçesi ile ilgili birkaç kez yazdım çizdim. Ancak bu konuda en dikkat çekici ve sert eleştiri sosyal medya hesabı, ‘Ankara Kuşundan’ geldi.

Siyasetteki derin kulis bilgilerini verdiği iddia edilen ve Twitter’da 860 bin takipçisi Ankara Kuşu, dün gece yarısı bir tweet atarak, o da Antalya kazanına kepçe sallayıp karıştırdı. CHP’yi adeta televizyonların en çok izlenen yarışma programı ‘Survivor’a benzeten Ankara Kuşu, “Adadan gidecek ilk isim Muhittin Böcek olacak” paylaşımında bulundu.

Bu paylaşımı yaparken de 11 CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı’nın olduğu bir fotoğrafı kullandı ve iddiasının adresini net olarak göstermiş oldu. Hatta bu dilli kuş, ‘Piranalar’ platformuna ait Böcek’in adının geçtiği ve Yörük Türkmen Festivali’ndeki skandalları konu alan yazının linkini paylaşması dikkat çekti.

Ben orada neler yazdığının detayına girmeyeceğim. Ama CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun festivale niye katılmadığını detaylarının yer aldığını belirteyim. Merak edenler oradan okusun. Lakin Ankara Kuşu’nun ‘Piranalar’ a dayandırdığı olaya göre, Muhittin Böcek'in CHP’deki siyaseti bitmiş. Yani ipi çekilmiş adının üstü çizilmiş.

Hatta biraz daha ileri gitmiş ve bir sonraki (2024) seçimlerde Cumhur İttifakı’nın adayı olabilir ama CHP’de siyaset yapamayacak. Öyle ki seçimden önce parti ile yolları ayrılacak. Cumhur İttifakı’ndan adaylığı biraz zor ama geçtiğimiz günlerde İYİ Parti Lideri’nin Antalya ziyaretinde astığı “Sayın Genel Başkanımız Hoş Geldiniz” pankartına bakarsak adres belli!

Başkan Muhittin Böcek, Ada Konseyi (CHP Yönetimi) tarafından mı gönderilir yoksa kendisi ani bir fikir değişikliği ile İYİ Parti’ye mi geçer bekleyip göreceğiz.

SUÇ PARTİ YÖNETİMİNDE

Gelelim bir başka konuya. Türkiye’de geleneksel siyaset yapısına göre bir belediye başkanı her şeyi kafasına göre yapamaz. Önce partisinin il yönetimi ile istişare etmek zorundadır.

Parti yönetimi ve il başkanının ‘Oluru’ olmayan hiçbir şey yapılamaz veya yaptırılmaz! Yapacak olursa siyaseten bedeli ağır olur. Sonucu disiplin cezası veya ihraç ile biter.

Fakat bu CHP Antalya’da böyle olmuyor olamıyor. Nedeni ise ipini Büyükşehir Başkanı Böcek’e kaptırmış atanmış bir il yönetimi ve il başkanı. Böcek ne isterse yaptırıyor.

İşin özü; belediye başkanlarının dizayn ettiği bir CHP Antalya Yönetimi var. Başkanlar istedikleri gibi at koşturuyor, ipin ucu ellerinde olduğu için istedikleri yere çekiyorlar.

Hadi Büyükşehir’deki skandalları geçtim. CHP’li ilçe belediyelerine bir bakın. Başkanların birçoğu hakkında söylenmeyen yok. Yargılanıp ceza alanını mı ararsın, mafya usulü yöntem kullananları mı?

Eskiden bir belediye başkanı böyle davransa, hakkında rahatsız edici iddialar ortaya çıksa hemen gereği yapılırdı. Şimdi? Ne işlemi. Başkanlar il yönetimini değiştiriyor vallahi.

Durum ortada. Muhittin Böcek’i diline dolayan ‘Ankara Kuşu’ aslında Antalya’nın CHP’li belediyelerinin röntgenin çekilmesi için düğmeye basmış.

Bana göre suç öncelikle başkanlarda değil. ‘Balık baştan kokar’ diye bir atasözümüz var. CHP Antalya’daki durum aynen böyle. Eğer CHP Antalya’da yeniden seçim kazanmak istiyorsa yeniden dizayn edilmelidir.

ELEŞTİREN YANDAŞ ÖVEN CANDAŞ!

Ah bu CHP’li belediyeler yok mu? Bir dokunursun bir ah işitirsin. Översen senden iyisi yok. Yani CANDAŞ olursun. Amma bir eleştirirsen yandı gülüm keten helva, olursun YANDAŞ.

Kim kimin CANDAŞ’ı, kim kimin YANDAŞ’ı anlamış değilim. Yıllardır beni bilenler bilir, bende onları bilirim. Ne YANDAŞLIĞI ne de CANDAŞLIĞI bilmem arkadaş.

Tek bildiğim “Eğriye eğri, doğruya doğru” demek. Ondan ötesi fasa fiso. Çünkü doğru müthiş bir vitamindir ama hazmedebilene. Eğer hazmedemezsen onu vücuda alerjik etki yapıyor.

İşte vitamin dün yine bir CHP’li belediye başkanına alerji yapmış. Lider Antalya’da gazetesinde ‘ATA’YA SAYGI SÖZDE KALDI’ başlığı ile manşet haber vardı.

Birçoğunuz okumuşunuzdur. Manavgat’ın Şehit Halil İbrahim Mudul Kavşağı’ndaki Atatürk heykelinin yürekleri sızlatan görüntüsü ve vatandaşların tepkisi anlatılıyor.

Haberde milim eksik yok. Fotoğraf var, video görüntü var. Montaj desen değil. Sadece bakımsızlığın eleştirildiği bir durum. Amma dedim ya ‘Doğru iyi bir vitamin. Hazmedebilene” diye.

Maalesef CHP’li Başkan Şükrü Sözen bu doğruyu hazmedemeyince hemen vücudu alerjik reaksiyon göstermiş. Hemen saldırıya geçmiş. “YANDAŞ BASIN YİNE DEVREDE” diye.

Sanki işimiz gücümüz yok Manavgat Belediye Başkanı’na komplo hazırlamışız gibi, o çirkinliği yalanlamaya kendi ayıbını örtüp bize yıkmaya çalışıyor.

Peki adama sormazlar mı, “Yahu sen haberi gece internetten gece görüp sabaha kadar temizlik mi yaptırdın” diye. Öyle veya böyle. Oradaki Atatürk Anıtı temizlenmiş.

Bir başka deyişle ‘Attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya’ değmiş. Şimdi pırıl pırıl olmuş. Lakin bunun ne YANDAŞLIKLA ne de CANDAŞLIKLA ilgisi yok. Keşke her zaman böyle olsa da bizde eleştiri yerine övgüler yağdırsak. Bunu yapmak için CANDAŞ’lığa gerek yok.

Çünkü ATATÜRK’ün tapusu ne Başkan Sözen’in ne de bir başka kişinin. ATATÜRK bu ülkede yaşayan ve kendini TÜRK hisseden herkesin.

Bundan sonra benim gözüm hep bu anıtın üzerinde olacak. Bir gün bile bir kuş pisliği görürsem onu alıp makam arabanın camına yapıştıracağım Sayın Sözen.

Bakalım o zaman biz mi YANDAŞ’ız, yoksa sen mi CANDAŞ’sın.