Türkiye 100 YILIN FELAKETİNİ yaşarken, yaraları sarmaya çalışırken küçük bir grup bırakın yara sarmayı AYRIŞTIRMA ve FİTNE peşinde. Dertleri başka bunların.

Ama şuana inanınki bu ülkenin büyük bir çoğunluğu KENETLENMİŞ ve FARKLILIKLARI böyle bir durumda aklına bile getirmemiştir. Çünkü gün birlik ve beraberlik günü.

Hal böyle iken diğer tarafta küçük bir azınlık dediğimiz İNSAN MASKESİ takmış YARATIKLARIN derdi çok ama çok başka. Onlar bizi birbirimize DÜŞÜRME hevesinde.

Yok öyle ÜÇ KÖFTE BEŞ KURUŞA. Ne geçmişte ne bugün ne de bundan sonra başaramayacak ve asla hedefinize ulaşamayacaksınız. Bu 2x2=4 gibi açık ve nettir.

Konunun nereden çıktığını hemen anlatayım. Türkiye'yi TEK YÜREK haline getiren afetin ardından, PROVOKATÖRLER de boş durmuyor. Halkı galeyana getirmeye çalışıyorlar.

Asılsız paylaşımlara her gün bir yenisi eklenirken, ALEVİ DEPREMZEDELERE yardım gitmediği İDDİASI ortaya atıldı. Her zaman olduğu gibi FİTNECİLER yine işbaşındaydı.

Oysaki bölgede din, dil, ırk ayrımı yapılmadan zamana karşı yarış var. Asılsız bu iddialara en güzel cevaplardan biri LİDER MEDYA ile Kültür ve Turizm Bakanı MEHMET NURİ ERSOY’un içinde yer aldığı çalışma oldu.

LİDER MEDYA Yönetim Kurulu Başkanı ENDER ALKOÇLAR ve ekibimiz Malatya’nın Akçadağ köyünde ikinci gününden itibaren yardım çalışması yaptı. Halende devam ediyor.

Bu köyle aslında sıradan bir köy. Tek özelliği ALEVİ vatandaşlarımızın da bu köyde yaşıyor olması. Öyle sosyal medyadaki AYRIŞTIRMA falan yok orada. Herkes bir olmuş.

LİDER MEDYA ekibi de aynı duygularla orada yardım çalışmalarına destek veriyor imkanlar ölçüsünde. Buradaki çalışmaları BAKAN ERSOY da yerinde inceledi ve köylülerle bir araya gelip toplantı yaptı.

Hatta orada bir CEMEVİ var ve bizim ekip orayı ayağa kaldırıp yaşam merkezi haline getirmiş durumda. İnsanlar orada barınabiliyor, yemek yiyip ısınabiliyorlar. Allah hepsinden razı olsun.

İkinci örnek olay ise Kahramanmaraş Elbistan’da yaşandı. Burada görevlendirilen Aksaray Valisi Hamza Aydoğdu, depremzede vatandaşlarla tek tek görüşmenin gayreti içinde.

Bunlardan biri de hani o DEPREMZEDE ALEVİLERE yardım gitmiyor diyerek AYRIŞTIRMA yapılmaya çalışılan ELBİSTAN CEMEVİ DERNEK BAŞKANI ile görüşme anı kaydedilen video.

Video ve oradaki diyalog iddiaların tam aksini anlatıyor. Cemevi Dernek Başkanı ile konuşmasına “Cemevinin başka sıkıntısı var mı?” diye başlayan Vali Aydoğdu'nun sözlerini “Siz bizim başımızın tacısınız” diyerek bitirmesi sanırım fitnecilere KAPAK olmuştur.

Çünkü o ikili diyalogda temizlik maddesinden ısıtıcıya, gıda maddesinden bebek bezine kadar her türlü talebe olumlu cevap verilmesi yer alıyor. İddiaların HAVA-CİVA olduğu ortaya çıkıyor.

Şimdi ben size ortaya atılan AYRIŞTIRMAYA yönelik İDDİAYA karşı iki örnek verdim. Biri bizden biri devletten. İsteyen istediğine inanmakta serbest. Herkesin aklı var.

Ancak benim anlatmak istediğim şu. Yahu bari böyle bir günde bari şu AYRIŞTIRMA SEVDASINDAN vazgeçin. Bunun kimseye olmadığı gibi size de FAYDASI YOK.

Hadi bırakın bunları da orada bir koliye parmağınızı dokun. En azından belki İZİNİZ kalır.

İSTİSMARA DİKKAT!

Acımız var ama bunu istismar edenlerde var. İnsanınız ya. Her toplumda her yerde olduğu gibi bizde de ÇÜRÜK ELMALAR maalesef var. Olmasa iyi ama oluyor ve varlar!

Ülkemiz ASRIN FELAKETİ ile yüzleşirken devlet millet ele ele vermiş yaraları sarıyoruz. Ancak bunu İSTİSMAR EDEN bir kesim var. Duygu sömürücüsü SAHTEKARLAR!

Önceki gün Hürriyet Gazetesi Antalya Temsilcisi Salim Uzun’un yaptığı bir haber vardı; “DEPREMZEDE GİBİ GELİP JAKUZİ SORDULAR” başlığı ile. “Yuh artık” türünden.

Felaket nedeniyle Antalya’daki turizmciler tesislerini depremzedelere açtı. İlk günlerde “Nereden geliyorsun, kimsin” diye sorulmadı. Hal böyle olunca İSTİSMARCILAR bunu fırsat bilmiş, açığı hemen yakalamışlar.

Bölgede 3 otelini DEPREMZEDELERE açan Halil Canpolat yaşadığı olayı, “İlk günler depremzede olarak geldiler. Evrak yok. Biz yine de misafir ettik. Ama jakuzi sorup, odalardaki yatakları beğenmeyip değiştirmemizi isteyince işin rengi değişti” cümleleri ile anlatmış.

Hiç yorum yapmadan yaşanan bir olayı anlattım. Daha onlarca benzeri var. Ama JAKUZİ dikkat çektiği ve örnek olacağı için bu satırlara taşıma gereği duydum.

Aslında bölgeden gelen GERÇEK DEPREMZEDELERE yapılabilecek en büyük KÖTÜLÜK ve İSTİSMAR bu olsa gerek. Ama dedim ya her dönem böyleleri vardı şimdide var, yarında olacaklar.

Bütün mesele bizim bu AYRIK OTLARINI iyi AYIRMAMIZ lazım. Aman dikkat.