Ramazan ayının girmesiyle birlikte birçok ilde olduğu gibi Antalya’mızda akın akın gelmeye devam ediyorlar. Kimden bahsettiğim aslında çok açık. Dilencilerden başkası değil.

Hepsi birer profesyonel duygu sömürücüsü, hepsi birer duygu terörü yaratan tipler. Değme aktriste taş çıkartarak rol yapıyorlar. İşi abartıp kaba kuvvet uygulayıp terör estireni bile var.

Kavşaklarda ve ışıklarda durmak zorunda olan otomobillerin içine kadar sarkanı mı ararsın, kaputu yumruklayıp tekmeleyeni mi? İyice azıttılar, zıvanadan çıktılar.

Tamam dinimizde sadaka vermenin sevabı büyük, ama gerçekten ihtiyacı olana vermeli.

Her Ramazanda dilenmek için başka şehirlerden otobüslerle dilenci geliyor Antalya’ya.

Dilencilik, bir sektöre dönüşmüş artık. Her dilenci gurubunu getirip götüren şebekeler mevcut. Günün belirli saatlerinde resmen araçları ile köşe başı servis yapıyorlar.

Antalya Emniyet Müdürlüğü bu konuda önlem almasına rağmen bu Ramazan’da da kim bilir kaç otobüs geldi bu duygu teröristi vampirler sürüsünden.

Vallahi bunlar bu ay boyunca tam vardiya çalışacaklar gibi görünüyorlar. Bu benim izlenimim. Çocuklar yollarda ve kavşaklarda, kadınlar hastane önleri, babaları da cami avlularında duygu sömürücülüğü yapıyor.

Bazı dilenciler var içlerinde, sanırsınız ki bulunduğu yeri ihaleyle almış, her gün aynı saatlerde orada. Dilenme yöntemleri hep aynı. Mübarek ayda insanın kalbine dokunuyorlar!

İnanın yaptıkları duaları ve yalvarışları bir kitapta toplasak yeni yetişecek dilenciler için iyi bir eğitim kitabı bile oluşturur! Onların yaptığı duayı değme hoca zor toparlar vallahi.

Benim gördüğüm kadarıyla dünya kenti olmakla övündüğümüz Antalya’da bu manzara çok hoş durmuyor. Başta Büyükşehir Belediye Zabıtası olmak üzere merkez ilçelerdeki zabıta birimleri azıcık koltuklarından kalkıp çalışmalı.

Fakat bu noktada gördüğüm kadarıyla herkes topu bir birine atmakta mahir olmuş. Sanki atom parçalayacak mübarek zabıta memurları! Altı üstü dilencileri toplayıp il dışına gönderecekler.

Yoksa bu duygu teröristleri arabaları tekmeleyip yumruk atmaktan öteye gidecek, insanlara zarar vermeye başlayacak. Çünkü perşembenin gelişi çarşambadan belli oluyor.

SIRA DONUMUZA GELDİ

Antalya’da garip garip hırsızlık olaylarına tanıklık etmeye başladık. Mübarek Ramazan ayı ile birlikte bu işin tadı tuzu kaçmaya başladı. Herke ekonomiye bağlıyor bunu.

Bana göre bunun ekonomiyle falan uzaktan yakından ilgisi kalmamış. Nedeni ise hırsızlar bile ahlaklı olur, ne camiye, ne mezarlığa ne de kamu malına asla dokunmazlardı.

Ben 42 yıllık meslek hayatımda polis-adliye muhabirliği yaptığım dönemde böyle olaylara hiç rast gelmemiş, yöneticilik yaptığım dönemlerde de böylelerine tanık olmamıştım.

Efendim bir süre önce Manavgat’a yapılan S Tipi Yeni Cezaevi’nin musluk vanaları çalındı. Ardından Kumluca’da mezarlığın demir kapısı. Zaten camiler sürekli hırsızlarında hedefinde.

Ya mezarlıklardaki talana ne demeli. Şehir merkezindeki mezarlıklarda Antalyalıların aile mezarlığını çevrelettikleri kabirlerin etrafındaki demir korkuluklar bile çalınmaya başlandı.

Yetmedi ATSO binasının önündeki üst geçidin asansörü talan edildi.

Biz bunları konuşup eleştirirken dünde Yener Ulusoy Bulvarı'ndaki üstgeçide ait yürüyen merdivenin mazgal demirleri çalındı. Balbey Mahallesi’nde çalınacak bir şey kalmadı zaten.

Jandarma bölgesindeki olaylar için asker, polis bölgesindekiler için Hırsızlık Masası Ekipleri harıl harıl çalışıyor. Yakalanırlar mı bilememem ama bu işin sonu hiç de iyi değil.

Aman dikkat edin bu iş popomuzdaki donu çalmaya kadar geldi. Siz siz olun donunuza sahip çıkın.

ÇOK GÜZEL HAREKET BUNLAR

Ramazan ayı ile birlikte Kızılay’ı yardım ve seyyar aşevi ile iftar yemeği faaliyetlerinde sıkça görmeye başladım. Ancak son gördüğüm faaliyetleri beni çok ama çok duygulandırdı.

Genç Kızılay Antalya Teşkilatı, Antalya Görme Engelli Spor Kulübü ile ‘Betimlemeli maç anlatımı’ etkinliği düzenlemiş. Önceki gün akşam oynanan Antalyaspor-Hatayspor maçında.

Ben maça gidemedim amma bu etkinliği sosyal medyada gördüm. Genç Kızılay Antalya Teşkilatı’ndan 10 gönüllü, Antalya Görme Engelli Spor Kulübü’nden 10 görme engelli genci maça götürmüş.

Maçtan önce birlikte iftar yapan gençler daha sonra her biri bir görme engelli gençle eşleşerek, maç boyunca onlara her pozisyonu zihinlerinde canlandıracağı şekilde anlatmış.

Genç Kızılay Antalya gönüllüleri, görme engelli arkadaşlarıyla maçın heyecanını paylaşmanın mutluluğunu birlikte yaşmışlar. Hem de 5 gollü maçta 4-1’lik galibiyetin tadını çıkararak.

Şu mübarek günde ne kadar güzel bir çalışma olduğunu inanın anlatamam. Çünkü yapılan çalışma ile bende bizim Türk gençleri (Genç Kızılay) bir kez daha gurur duydum. Bravo size.

Buradan Antalyaspor Başkanı Aziz Çetin’e de bir öneride bulunuyorum, “Sevgili Başkan, yeni sezonda görme engelliler için bir loca ayırın ve bu etkinliği devam ettirin. Gençler anlatsın (Betimlesin) Antalyaspor gol atsın olmaz mı?”