İki gündür kredi derecelendirme kuruluşu ‘Fitch’in belediyeler hakkında hazırladığı notları ortalıkta dolaşıyor. Özellikle döviz kurundaki hareketlilik belediyelerin notunu yansımış.
Hani kur yükseldi diye zil takıp oynayanlar bu notları görünce nakavt olmuş boksör gibi sessizliğe bürünmüşe benziyor. Çünkü iş dönüp dolaşıp kendi ayaklarına dolandı ya.
Şimdi gelelim meseleye.
Fitch, dövizdeki dalgalanmanın büyükşehir belediyelerinin borçlarını olumsuz etkileyebileceğini açıkladı. Özelliklede İstanbul, İzmir ve Antalya’ya dikkat çekti.
Yani bu üç CHP’li belediyelerin toplam ortalama borç stoklarının yüzde 77’sinin dövizden oluştuğuna vurgu yaptı. Hatta öyle bir uyarı yaptı ki bu üç belediyenin iflasın eşiğinde olduğunu belirtti.
Bir kişi veya kurum borçlanacaksa elindekini ve avucundakini iyi hesap etmeli, ayağını yorganına göre uzatmalıdır. Bu hesap kitap işi hayatımızın her alanından böyledir.
Şimdi biri kalkıp, “Yahu kardeşim bu dövizle borçlanma bizden çoook önce yapılmış” diyebilir. Ama devlette devamlılık esas olduğundan ağlamanın sızlamanın faydası yoktur.
Madem böyle bir borcunuz var döviz kurları tavan yaparken el ovuşturup düğün bayram yapacağınıza iyi hesaplar yapıp nasıl ödeme yapacağınızı iyi düşünmeliydiniz.
Gelelim bu Fitch’in açıklamasından sonra Antalya Büyükşehir Belediyesi Basın Bürosu aracılığı ‘Panda mı? Penguen mi’ adını telaffuz edemediğim şirketin bültenine.
Antalya Büyükşehir Belediyesi, Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Alanya ekiplerinin yaptığı çalışmaları anlatan 4-5 fotoğraflı bir bülten. Duvar tamiratı, asfalt yaması yapımı!
Beyler, bayanlar! Bu tür işler belediyelerin asli görevi, çok önemli bir hizmet değil. Bula bula bunu mu buldunuz halka duyuracak. Bu olsa olsa belediyenin battığının haberi ve resmi olur.
Benim anladığım kadarıyla, kredi derecelendirme kuruluşu ‘Fitch’in değerlendirme raporu doğru ve Antalya Büyükşehir Belediyesi resmen iflasın eşiğinde.
Böyle olmasaydı bu asfalt yaması fotoğrafının yerine Başkan Muhittin Böcek’in 77 proje vaadinden en önemli olanları haber yapılıp halkla paylaşılırdı. Öyle değil mi?
AKLIMIZLA OYNAMAYIN
Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı halen devam eden ve bir türlü açılamayan Doğu Garajı Nekropol Alanı Projesi ile ilgili yine bir açıklama yapıldı. İnanın aklımızla oynuyorlar.
Ben yazmaktan bıktım, onlar ‘Sona geldi’ diye açıklama yapmaktan bıkmadı. Tam bir yılan hikayesi ama yılan bile bunun yanında ne olduğunu anlayamaz şaşırıp kalır.
Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in göreve gelmesiyle birlikte 3 ay içinde hizmete açacağını söylediği meşhur Doğu Garajı hakkında dün bir açıklama daha yapıldı.
Bu sefer “Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in göreve gelmesiyle tamamlanan Doğu Garajı Nekropol Alanı Projesi, müze olacak” dendi. Şaşırttılar beni. “Tamamlandı” diyor.
Bu açıklama bana göre 15’inci oldu. Şöyle açıklamaya bir göz gezdirdim, klasik aynı rakamlar. Değişen bir iki şey var. Bilim kurulu da Doğu Garajı Nekropol Alanı’nın müze, teşrif ve tanziminin yapılması konusunda rapor vermiş. Proje onay için bakanlığa sunulmuş, onay gelirse açılacakmış.
Yani yine miş, mış, sona geldi, bitti, bitiyor hikayesi. Bir taraftan proje tamamlandı diyeceksiniz diğer taraftan 15’in açıklama olmasına rağmen yine açmayacak ve açamayacaksınız!
Arkadaşlar, benden size tavsiye. Burası tam manasıyla bitmeden bir daha açıklama falan yapmayın, bizimde aklımızla oynamayın. Yeter artık.
YERİNDE BİR ÇALIŞMA
Önceki gün Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (AESOB) Başkanı Adlıhan Dere'yi makamında ziyaret etti. AESOB'un 90 binin üzerinde üyesiyle Antalya'nın en büyük sivil toplum kuruluşu olduğunu vurgulayan Rektör Özkan, Akdeniz Üniversitesi ve AESOB'un esnaf ve sanatkarlara yönelik eğitim programları gibi farklı ortak projelerde işbirliği yaptığını ve bu işbirliğinin artarak devam edeceğini söyledi.
Yıllar önce yapılması gereken ama halktan koparılan üniversite bu sayede halkla bütünleşecek. Çünkü esnaf bunun en temel ayaklarından biri. Eğitimli, stressiz bir esnaf hem müşterisi ile hem de çevresi ile etkili bir iletişim kuracağı için Antalya daha farklı bir şehir olacaktır. Bunun için Rektör Özlenen Özkan ve AESOB Başkanı Dere’yi bu işbirliği için kutlamak gerek.
AL BİR SORUN DAHA
Antalya’da sayısı 12 binin adetin üzerine çıkan şu elektrikli scooter meselesini yine gündeme getireceğim. Bu kez tehlike daha da büyük. Örneğini de vereceğim.
Efendim bu kolaylık olsun diye hayatımıza sokulan scooter cihazları ve bunları kullananlar tam bir kural tanımaz. Bunların firmaları da vurdum duymaz ve kurnaz.
İstanbul’da bu aletlerden neredeyse milyona varan sayıda trafik içinde akıyor. Geçen gün televizyoncu Meltem İnan'a elektrikli scooter çarptı. Çarpma sonucu çenesi ve bir dişi kırıldı.
Ambulansla hastaneye gittiğinde ise sigortası “Size araç değil scooter çarptı” diyerek masraflarını karşılamadı. Yani bu araçlar kiralanarak trafikte kullanılıyor ama araç sayılmıyor. Ya bir ölümlü kazaya karışsa, çarptığı kişi ölse, ne olacak? Kim vurdu ya mı gidecek? Ölen insan çarpan araç değil!
Alın size aklımızla dalga geçilen bir olay daha. İnanın bu konuda tehlike giderek büyüyor. Aynı olay yarın öbür gün Antalya’da yaşanırsa hiç şaşırmam. Çünkü size çarpan araç değil. Ne o zaman. Görünmez 70 kilometre hızla giden melek mi?
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz