Yazımın başlığı son dönemin hit olmuş ‘Cübbeli Ahmet Hoca’ya ait sözler, ünlü tiyatrocu Haluk Bilginer’in bu söze istinaden yaptığı sazlı sözlü klipten alıntıdır. Ama harbiden bu söz bizim milletimiz için ‘Cuk’ diye oturan bir söz. Kimin ne için söylediğinin çok önemi yok. Çünkü etrafımıza dönüp baktığımızda hepimiz kullanır hale geldik ‘Manyak manyak işler bunlar’ cümlesini!

Şimdi birkaç gündür Yavuz Özcan Parkı ile DSİ Sosyal Tesisleri arasına (muhtemelen Kızılay’a ait mülklerin önü) yapılan KAÇAK YÜZER İSKELE mevzusu.

Konyaaltı Belediyesi tarafından Boğaçay/ Göksu Çayı üzerine yapılan KAÇAK KÖPRÜ. Hem de DSİ tarafından tespitli yıkılması için uyarı yazısı gönderilen bir garabet.

Biz yazıyoruz dağdan taştan ses geliyor amma velakin hala ilgililerinden ‘TIK’ yok. Antalya Valiliği, Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı Antalya İl Müdürlüğü, Büyükşehir Belediyesi, Muratpaşa Belediyesi, Konyaaltı Belediyesi, Sahil Güvenlik, Deniz Polisi ve Liman Başkanlığı kılını bile kıpırdatmıyor.

KAÇAK İSKELE Yat Limanı girişinde. İSKELE’de güneşlenmek için iniş yolunun yapıldığı yer 1. Derece Doğal SİT ve Özel Koruma Bölgesi. Boğaçayı ise her an baskın yaşanabilecek alan.

Haydi bu sır gibi saklanan KAÇAK İSKELE’nin sahibi İMTİYAZLI KİŞİ için herkes ÜÇ MAYMUN’u oynuyor, Konyaaltı Belediyesi’nin yazıya rağmen köprüyü yıkmamasına ne diyeceğiz.

Tam bu işlerle uğraşırken dün sosyal medyaya eski Lara yolundaki Lucky Monkey Otel tarafından yapılmaya çalışılan plaj ile ilgili görseller düştü. Tam yazımın başlığına uyuyor!

Bu Lucky Monkey kimin? Hasan Çerçiler, Muratpaşa İmar Komisyonu Başkanı Ahmet Öztürk ve İmar Komisyonu Üyesi Hüseyin Öztaş. Hani şu tartışmalara konu CHP’liler!

“Otelle ilgili bir sorun yok amma asıl mesele falezlerin üstünde otele ait olmayan yeşil alanın gasp edilmesinde” deniyor. Tabi hem meclis üyesi olacaksın hem de imar komisyonunda İMTİYAZ kullanmayacaksın! Buna ne ben inanırım ne de kargalar. Hatta ‘Cübbeli Ahmet Hoca’ bile inanmaz.

Çünkü yapılan MANYAK MANYAK İŞLER. Biter mi bu işler? Bitmez vallahi de billahi de. Nasıl mı? Hemen sosyal medyadaki fotoğraftan yola çıkarak anlatayım.Yeşil alan yetmemiş. Erenkuş mevkiinin hemen alt tarafında bulunan ve KAÇAK gerekçesi ile yıkılan Bambus Plajı’nın hemen yanına KAÇAK PLAJ yapımına başlamış!

Hem de ÖZEL KORUMA BÖLGESİ olan alana demir merdivenleri ÇAT diye monte etmişler. Bir çivi bile çakılmasının YASAK olduğu yerler TALAN edilmiş resmen. İzin yok, ruhsat yok, belge yok. Antalya Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’na başvuru bile yok. Peki daha önce oraya başvuran kim? Muratpaşa Belediyesi.

Belediyenin alamayıp halka açamadığı plaj yerine sen kalkıp kafana göre PLAJ KONDU yapacaksın. Sonra kimse sana ses çıkarmayacak veya çıkaramayacak öyle mi?

Peki buradan etkili ve yetkililerine soruyorum, “Yahu kardeşim bir dönem burayı plaj yapmak için başvuran KIRMIZI GÜL ÇİÇEKÇİLİK’in suçu neydi? Biri buna açıklık getirsin.”

Ama yok, kimse cevap vermez, veremez. Hepsi ÜÇ MAYMUN’u oynar. Çünkü Antalya sahipsiz, Antalya Attalos’un ahırı, Antalya yolgeçen hanı. Kimse cevap veremez! Çünkü MANYAK MANYAK İŞLER BUNLAR yahu. Cevap verip başını belaya mı soksunlar?

EŞEĞİNİ KAYBETME HİKAYESİ

‘Allah fukarayı sevindirmek isterse önce eşeğini yitirtir, sonra buldurur’ diye bir ata sözümüz vardır. Dün tam buna denk gelen bir haber düştü ajanslardan, “Saat kulesinden betona gömülü tarih çıktı” diye.

Kaleiçi'nin ana giriş kapısındaki Saat Kulesi'nin iç kısmında 8 metreyi bulan beton kütlenin kaldırılmasına yönelik kazı çalışmalarında, saate ve çana ait tarihi mekanizmalar bulunmuş.

Saat Kulesi’nde 1960’lı yıllarda yapılan çalışmada bu tarihi malzemeler ne hikmetse betona gömülmüş! Biri saat düzeneğinin çalışması, diğeri kulenin çanın çalmasını sağlayan iki kurşun parça.

Öyle bir seviniyoruz ki atasözümüzdeki gibi. Tarihi yok ettiğimiz için  utanacağımız, durup düşüneceğimiz yerde sevinçten havaya uçuyoruz. Gülüyoruz ağlanacak halimize değil mi?

Her neyse zaten böyle “MANYAK MANYAK İŞLER bizde oluyor” deyip tarihi eserler parçalarının müzeye kaldırılıp koruma altına alınacağına dair yapılan açıklamaya şükredelim.

BU DA MANYAK BİR ŞEY

Bitmez bizde MANYAK MANYAK İŞLER. Biri bitse diğeri başlar. Bu bitse öbürü başlar. Sanki aralarında anlayıp birer birer uygulamaya geçiyor. Konyaaltı ilçesinde yaşayan bir çocuk annesi, özel güvenlik görevlisi Yasemin Özçengel, yaşadığı dairesinde üsk kattaki komşusu kadından şiddet gördüğünü iddia ediyor.

İki komşu arasında yaşanan gerginliğe bir Bakar mısınız. Biri diğerine hayatı zehir ediyor. Hikayeyi okuyunca, “Komşu komşunun külüne muhtaçtır” atasözümüz geliyor ama nafile. Olay polisiye bir dizi olmuş, adliyelik olunmuş! Yahu yapmayın etmeyin hanımlar. Hayatı zindan etmeyin birbirinize. Zaten birileri yeteri kadar kadına hayatı zindan ederken.

Yukarıda üç ayrı başlıkta toparladım konuların tümüne bakınca Cübbeli Ahmet Hoca gibi MANYAK MANYAK İŞLER BUNLAR demekten kendimi alamıyorum. Yalan mı?