CHP yaralı. Tıpkı kanadından vurulmuş keklik gibi. Hani darbeli matkabın açtığı delik deşik olmuş bir duvar misali, üzeri ne macun ne de alçı tutuyor; tutsa da alttan belli oluyor.

Bir pantolon veya ceket düşünün; yırtılmış, üstüne yama yapsanız bile eski halini almıyor. Ne yaparsan yap eskisi gibi olmuyor. Alttan alta o delik hep belli oluyor.

“Bazı insanların düşmanlığı, dostluklarından daha iyidir, bazı insanların dostlukları da, düşmanlıklarından daha kötüdür” demiş ünlü bir düşünür. 

Doğru söylenmiş bir söze hacı emmi ne desin yahu?

Yüzüne bakarken güler, arkanı döndüğün anda hançer elindedir! Böyleleri dost gibi görünür, bir şey demezsiniz, ama sizi ne zaman satacağını, kaç kuruşa gideceğinizi, arkanızdan ne dolaplar çevireceğini bir kendisi bilir, bir de Allah!

Yalan, dedikodu, fitne-fesat, münafıklık, laf taşıma gırla gider. Antalya’da siyaset maalesef bu durumda. Yılanla, çıyanla, dolanla, hain ve namertle dolu doludur siyaset.

Aslında bunlar hak etmiyor bu şehri tıpkı bu şehrin onları hak etmediği gibi! Ahmet Arif’in “Dört yanım puşt zulası/Dost yüzlü/Dost gülücüklü/Cıgaramdan yanar/Alnım öperler/Suskun, hayın, çıyansı/Dört yanım puşt zulası” dediği gibi.

Beni bilenler bilir; içim neyse dışımda o. Bir insanın yüzüne söylemediğim şeyi, arkasından asla söylemem, kimse de söyletemez.

Yüzüne konuşuyorsam, arkasından da göğsümü gere gere, gönül rahatlığı ile konuşurum. Çünkü insan olan insan evladı böyle yapar ve yapmalı da!

Bütün bunları niye yazdım? CHP Antalya ve Büyükşehir Belediyesi’nde yaşananları gördüm ve kısaca analiz etmek istedim. Nedeni ise saydıklarımın hepsinin CHP’de olması arkadaş!

Bakmayın siz “ARKADAŞ” dediğime, asla arkanızı dönmeyeceğiniz, ne ötenizi, ne berinizi teslim etmeyeceğiniz birileri. Yani, ne güvenilecek ne de emanet verilecek birisi değil bunlar.

Öncelikle Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde yaşananlara bir bakalım. Makarayı başa sarmadan. Hani şu iptal edilen Altın Portakal Film Festivali’nden.

Bu işin başında elbette Başkan Muhittin Böcek var. Amma işi emanet ettiği de birileri var. Örneğin; Genel Sekreter, ANSET Yönetim Kurulu Başkanı ve Festival Direktörü.

Yaşananlara bakınca ortaya EMANETE HIYANET edilmiş bir görüntü çıkıyor. Eğer işlerini SAVSAKLAMASALAR, adam gibi ciddi ciddi yapsalar FETÖ’nün festivale sızma girişimi baştan engellenirdi.

Ama yok yok. Herkes gösteriş peşinde olunca ELMANIN İÇİNDEKİ KURT misali ne yaparsan yap fayda etmiyor. Deliğin birini kapatsan öbür taraftan yeni bir delik açılıyor.

Bu ELMA KURDU bünyeye öyle işlemiş ki kemirdikçe kemiriyor delik açtıkça açıyor. Başkan Böcek’in en zor gününde yanında olması gerekenler IŞILTILI HAYATI seçiyor.

Kim bunlar diye tek tek tarif etmeme gerek yok amma ben yine de sayayım: Başdanışman ve çok şey beklenip bir şey veremeyen CEM OĞUZ.  

Bir diğer isim ise Mavi Bayrak rüzgarı ile Çevre Danışmanı olan yandan denizci LOKMAN ATASOY. Diğeri de Dış İlişkiler Daire Başkanı ZEYNEP TUĞÇE ÇİFTÇİBAŞI.

Böcek’in güvenip belediyeyi emanet ettiği bu 3 isim, VIP araç içinde birlikte poz verdiği fotoğrafın altına “Bu ışıltılı hayatı biz seçmedik” cümlesi ekleyerek pişkin pişkin paylaştı.

Hem de bu paylaşımı Başkan Muhittin Böcek’in Altın Portakal Film Festivali’ndeki en zor günlerinde paylaştılar. İnsanın “HELAL OLSUN” diyesi geliyor. Ne desek boş zaten.

Benim anlamadığım şu; Başkan Böcek bu elma kurtlarını niye hala yanında tutar ki? Sanırsınız hepsinin b*kunda boncuk var! Sanırsınız ki bunlar vazgeçilemez!

Ama şu bilinmeli ki ANDIZLI ve UNCALI vazgeçilmezler ile dolu. Hele hele ELMA KURTLARI! Onların sonu ise bir ısırık ile bitecek kadar.

--------------------

GENEL MERKEZ’İN AYNASI

CHP Antalya İl Kongresi nihayet geçen hafta pazar günü yapıldı. Ulusalcılar, cumhuriyetçiler, devrimciler, değişimciler ve Kılıçdaroğlucular huzura kavuştu.

Demokrasi olması gereken CHP’de bu kelimenin D’si bile olmadı il başkanlığı seçiminde. Önce 6-7 aday adayı ortaya çıktı. Sessiz ve derinden gidildi. Örneğin Nilüfer Deveci. Sonra Devrim Kök. Altan Ayaz derken bir anda Nail Kamacı adı ortaya atıldı.

Göreve getiriliş şeklini bir türlü kabullenemediğim İl Başkanı Nuri Cengiz.

Birçok isim geri çekilip sözde sessizliği tercih etti. Tabi hesap kitap meselesi. Kimi adayı Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, kimi adayı da Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal ile Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen destekledi.

Sonuçta Nail Kamacı 390 oy, Nuri Cengiz 208 oy aldı. CHP’nin yeni il başkanı eski milletvekili Kamacı oldu. Listeye özellikle Kamacı’nın KURULTAY DELEGESİ isimlerine bakınca ne dediğimi anlayacaksınız.

Şükrü Ceylan, Deniz Demiröz, Nilüfer Deveci, Hüseyin Erşin, Semih Esen, Demet Gündüz

Mustafa Köleoğlu, Ahmet Kumbul, Önder Kurnaz, Gökhan Ölmez, Şükrü Sözen, Hasan Şahin ve Ümit Uysal. 34 isim var ama bana göre en çok dikkat çeken isimler bunlar.

Gözlerim iki üç ismi aradı KURULTAY DELEGE LİSTESİ’nde örneğin; Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç, Finike Belediye Başkanı Mustafa Geyikci ve Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu!

Unutmadan bir de Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Garip Erdoğan var. O da partinin içindeki başka bir ELMA KURDU. O da HDP yanlısı bir isim.

Daha önce DAĞDAKI MEKAPLILARA selam göndermişti. Pazar günü de saz sanatçısı SELO’ya selam çakmış! Tıpkı SEZGİN abisi gibi.

Demek ki Antalya’da değişimcilerden oluşmuş. Lakin bu listedekilerin birçoğunun Büyükşehir Belediyesi ile CHP Genel Merkezi’ndeki ELMA KURTLARINDAN farkları yok.

Bunu CHP Kurultayı’nda yaşayıp göreceğiz. Çünkü CHP’nin bir adım ileri gitmesine engel olan hep bu ELMA KURTLARI DA ondan!