Bugün 19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA, GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI. Bu
sene 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nın 104’üncü yıl dönümünü
kutluyoruz. Aslında bu MİNVALDE yazacaktım.
Lakin klasik bir BAYRAM yazısı yazmak yerine tam aksine
SİYASETE ısınmışken tam orta GÖBEĞİNDEN yazacağım. Belki birileri
yazdıklarımdan HOŞNUT olmayacak hatta bana kızacak ve YANDAŞ yakıştırması
yapacak.
Benimle ilgili kimin ne DEDİĞİ, kimin NE YAKIŞTIRMA YAPTIĞI,
ne düşündüğü çok ÖNEMLİ değil. Takılıp kalmam. Benim DOĞRUM bana, onun DOĞRUSU
ona. Tabi yanlışlar da herkesin kendisini bağlar!
Dün bir toplantıya katıldım, bir toplantıyı da canlı yayında
takip etmeye çalıştım. İlki Dışişleri Bakanı MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU önderliğindeki
CUMHUR İTTİFAKI’nın seçim sonuçlarını değerlendirme toplantısı.
İkincisi yani canlı yayında takip etmeye çalıştığım CHP
Genel Başkanı KEMAL KILIÇDAROĞLU. İki FARKLI toplantı, ikisinde de FARKLI
FARKLI konular. Ancak birbirine benzeyen bazı SÖYLEMLER ve CEVAPLAR vardı.
Bakan ÇAVUŞOĞLU hem YEREL hem de GENEL manada seçimi
değerlendirdi. Yaptığı değerlendirmeler içinde en çok dikkatimi çeken
KILIÇDAROĞLU’nun RUSYA konusunda yaptığı açıklamaya ilişkin verdiği cevaptı.
Çavuşoğlu, “BATI’dan aferin almak için RUSYA’ya yaptırım
acıkası ÇİFTÇİYE ve TURİZMCİYE olumsuz etkisi olmuştur. RUS TURİST sayısı Mayıs
2022’ye göre YÜZDE 10 seviyelerinde düştü. İHRACAT geriledi. Boş söylemlerin
ANTALYALILARA hiçbir katkısı yok!” dedi.
Dışişleri Bakanı ÇAVUŞOĞLU, “Sayın KILIÇDAROĞLU, görüyoruz
ki seçim sonuçlarından dolayı büyük bir HÜSRANA uğramış, AGRESİFLEŞMİŞTİR
masalara vurmaya başlamıştır. 'Ben buradayım' derken bile adeta TEHDİT dilini
kullanmaya kalkmıştır" diye koştu.
Çavuşoğlu, Kılıçdaroğlu'nun BEKA söylemiyle ilgili de
“Seçimden önce 'DEMİRTAŞ'ı hapisten çıkaracağım, FETÖ, PKK bağlantısı tespit
edildiği için her türlü kamu kurumlarından askeri, sivil, (benim bakanlığım
dahil) çıkarılan kişileri geri döndüreceğim, SURİYE'den, IRAK'tan çekileceğim.
OPERASYONLARI durduracağım’ diyen bir kişinin istediği oyu alamayınca birden
BEKA söylemine dönmesi SAMİMİ değildir. Milletle de DALGA geçmektir,
CİDDİYETTEN uzaktır” ifadelerini kullandı.
Buraya kadar Bakan ÇAVUŞOĞLU’nun dedikleri. Bundan sonrası
ise KEMAL KILIÇDAROĞLU’nun söyledikleri. Tabi konuşmanın tamamı değil. Bazı
bölümleri ve özetlenmiş hali.
14 Mayıs seçimlerinde istediğini alamayan, YEDİLİ MASA'nın
cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, MİLLİYETÇİ seçmenin kilit rol
oynadığının ortaya çıkmasının ardından ikinci tur için adeta yeni bir STRATEJİ
geliştirmiş gibi geldi bana.
Sırtını HDP'ye dayadığını açıkça her fırsatta gösteren veya
ima ederek, “DEMİRTAŞ'ı serbest bırakacağız” diyerek PKK'ye göz kırpan ve
KANDİL'deki terör elebaşlarının açıkça desteklediği KILIÇDAROĞLU’nun 180 DERECE
dönüş yaptığını gördüm.
Sanki seçmenin aklıyla ALAY edercesine bir açıklama yaptı
dün. Söylemlerini MİLLİYETÇİ ifadelere çeviren KILIÇDAROĞLU, "Ben terör
örgütleriyle MASAYA ASLA OTURMADIM, OTURMAM" dedi. Buna ancak, “HADİ CANIM
SEN DE” denir.
Tabi istediğini elde edememenin verdiği HIRÇINLIKLA
Cumhurbaşkanı RECEP TAYYİP ERDOĞAN’ı teröristlerle masaya oturmakla suçladı,
‘ÇÖZÜM SÜRECİ’ni tekrar gündeme getirerek MİLLİYETÇİ seçmene ŞİRİN görünmeye
çalıştı.
Tabi KILIÇDAROĞLU böyle yapar da YAVERİ CHP İstanbul İl
Başkanı CANAN KAFTANCIOĞLU durur mu? Olur mu öyle şey. O da milliyetçi oluverdi
bir anda. Daha düne kadar PKK’yı savunup ÖVGÜLER dizen hanımefendi.
Gelecek hafta sonu milliyetçi insanların oyunu almak için
GÖZ BOYAMAYA çalışan KAFTANCIOĞLU da Fox TV'de ÖCALAN'a ilişkin açıklamalarda
bulundu. Kaftancıoğlu, ABDULLAH ÖCALAN'ın hapisten çıkarılmayacağını belirterek
"Abdullah Öcalan terör örgütünün kurucusudur. Kesinleşmiş bir cezası var
mıdır, vardır. Şu an cezasını çekiyor mudur? Çekiyordur. Kemal Kılıçdaroğlu'nun
SERBEST BIRAKMA yetkisi yoktur, yapmaz da" açıklamasında bulundu.
Hayda. Sen ve Genel Başkanınız PROPAGANDA döneminde tam
tersini söylemiyor muydunuz? Hem de SELAHATTİN DEMİRTAŞ ve MEHMET OSMAN KAVALA,
KHK’lı FETÖ’cüleri de serbest bırakacağınızı BAS BAS bağırmadınız mı?
VALLAHİ de BİLLAHİ de KAFAM karıştı. Bu ülkede kim
ATATÜRKÇÜ, kim SAĞCI, kim SOLCU, kim MİLLİYETÇİ? Sıkışan MİLLİYETÇİ bayrağına
sarılıyor yahu. AT İZİ İT İZİNE karıştı inanın. Şimdi Kılıçdaroğlu ve
Kaftancıoğlu ‘BOZKURT’ işareti yapıp “ÜLKÜCÜ HAREKET ENGELLENEMEZ” veya “HAK,
HUKUK, ADALET MİLLİYETÇİ HAREKET” derlerse buna da şaşırmam artık.
Şimdi size bir ÖRNEK vereceğim. İyi bir sosyal demokrat
olarak bildiğim bir GAZETECİ dostum var. Kendisi ile bir seyahat anında
muhabbet edip şakalaşırken birden, “Ben eski MHP’liyim. Hem de ÜLKÜCÜYÜM” diye
patlatmıştı.
Tabi ortam bir anda SUS PUS olmuştu o öyle deyince. Bu
konuşmaya gazeteci Ahmet Demir’de bizzat TANIKLIK etti. Hatta iyi bir ÜLKÜCÜ
olan Demir bile şaşırıp kalmıştı böyle bir çıkışa.
Şimdi yukarıdaki satırlara bakınca benim de şaşırmam gayet
doğal sanırım. Sizi bilmem ama benim bildiğim bir şey var o da bir şarkı sözü,
“VURUR YÜZE İFADESİ. BULUR SENİ Bİ TANESİ…” diye başlar ve devam eder. Bende derim ki, “VURUR YÜZE İFADESİ, MİLLİYETÇİMİ
OLDUN SEN BİTENESİ.”
Bu noktada yapılan YANLIŞLARIN, söylenen sözlerin ya da
atılan adımların ortaya çıkarttığı etkiler VURUR YÜZE İFADESİ sözlerinin ortaya
çıkmasına İMKAN tanımaktan başka ne olabilir ki?
İnsan YÜZÜ ile çok şey anlatır. Yapılan hataların da etkisi
insanın yüzüne yansır. İnsanın sözlerine yansıtamadığı her şeyi kısa ve öz
tanımlar ile dile getirmektedir bu ifade aslında.
İsterseniz bir bakın sonradan çakma MİLLİYETÇİ olanların
yüzlerine, ne demek istediğimi anlayacaksınız!
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz