Bizde bir deyim vardır, “Kişi kendinden bilir işi” ha bir de “Kişi herkesi kendi gibi bilirmiş” diye bir deyim vardır. İkisi birbirinden farklı ama çok yakın.

Bunun açıklaması, “Size bir imada bulunuluyor olması illaki kendisinin size yanlış yaptığı anlamına gelmiyor. Ki siz bu imaları yaparken; kişi kendinden bilir işi diyerek topu size atan insanlarda olabiliyor. Kendisi hata yapan tarafken bile. Yani sizi aslında manipüle ediyor” anlamını taşıyormuş.

Bir de insan hakka yürüdüğü zaman musalla taşına konduğunda imamın, “Kişiyi (meftayı) nasıl bilirdiniz?” diye sorması var. Bu manalarda bende size CHP ANTALYA’daki durumu aktaracağım.

Herkesin demokrasinin tam uygulandığı parti olarak bildiği CHP’de demokrasinin nasıl olmadığını ortaya çıkaran bu tabloyu dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım.

CHP Antalya İl Kongresi için tarih 28 Eylül denirken şu an 8 Ekim’de karar kılınılmış durumda. Köklü bir siyasi çınar olan CHP’de aday yok değil AKSİNE ÇOK.

Mevcut il başkanı NURİ CENGİZ, eski milletvekili NAİL KAMACI, eski meclis üyesi İLHAN BUĞDAYCI, MÜGE GEZGİNCİ ÜNAL, NİLÜFER DEVECİ, ALTAN AYAZ, VURAL ŞAHİN, NAZMİ GÜNDÜZ VE DEVRİM KÖK.

Bunlar içinde gerçekten aday olmak için ortaya çıkanlar var. Bir de “NAMIM YÜRÜSÜN” PR için adını gündeme getirinler, bazı hizip cephelerinin güdümünde olanlar da var.

Sonuçta burası CHP. Demokrasinin olmazsa olmaz partisi. Ama “Balık baştan kokar” derler ya. GENEL MERKEZ’e bakınca burada da durum oradan çok farklı değil.

Aynaya bakan iyi bir CHP’li gerçekleri rahatça görecektir. Çünkü yukarıda da aşağıda da her şey aleni yapılıyor. Amma demokrasi göz ardı ediliyor, demokrasinin olmazsa olmazı CHP’de.

Böyle bir kanıyı ben değil, yıllarını bu partinin iktidar olması için harcamış CHP emekçileri söylüyor. Neden mi söylüyor: Bakın ben size CHP Antalya İl Başkanlığı seçimi için bir örnek vererek bunu anlatayım.

Partinin bütün örgütlerini kendine bağlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eski il başkanı ve çiçeği burnunda Milletvekili Mustafa Erdem’i ANTALYA KOORDİNATÖRÜ olarak görevlendirmiş!

Hoş henüz Antalya’ya böyle bir tebligat falan gelmemiş amma rivayete göre ERDEM, örgütün fikrini alacak, ortak mutabakat ile il başkanı çıkarılması için çalışacak.

Aldığım duyuma göre resmiyette bir görevi olmayan Mustafa Erdem, İl Başkanı Nuri Cengiz’i ES GEÇEREK 19 ilçe başkanı ile CHP Antalya İl binasında toplantı yapacakmış!

Tabi bu varyasyonlar devam ederken kulağıma gelen duyumlara göre Kılıçdaroğlu, CHP Antalya’nın başında Nuri Cengiz’in kalmasındaki ısrarına devam ediyor.

Hal böyleyken ORTAK MUTAKABATA ne gerek var ki? Zaten Genel Başkan tüyoyu vermiş. Erdem’i de boşa kürek çekmeye yani GAZ ALDIRMAYA göndermiş gibi geldi bana.

Peki şimdi adama sormazlar mı, “Hani demokrasi?” diye. Bir sürü aday varken ORTAK MUBATABAKAT ADAYI ne demek? Biri CHP’lilere anlatabilir mi?

Bu tablo karşısında adaylığını açıklayan Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir Altan Ayaz’ın yabana atılmaması gereken hamlesi kulak arkası edilmemeli. Dengeleri bozacak gibi.

Vallahi işte bundan dolayı bende diyorum ki, “CHP’Yİ NASIL BİLİRSİNİZ?”

Cevabını siz yorulmayın diye ben vereyim, “DEĞİŞEN BİRŞEY YOK!”

Çünkü CHP’de demokrasi yok!

NE OLDU AYKUT BEY?

İYİ Parti Antalya Milletvekili AYKUT KAYA, Antalya’da öğrencilerin barınma sorununu sözde derinleşen bir krize dönüştüğünü ileri sürdü. Üşenmeden gidip Akdeniz Üniversitesi Yerleşkesi önünde açıklama yaptı.

İnsan hele hele TBMM sıralarını işgal etmeye başlamış bir ismin böyle bir açıklama yapmaya gitmeden önce azıcık bilgi sahibi olması gerektiğine inanıyorum.

Hepimizin malumu olduğu üzere KİRALAR ÇOK YÜKSEK. Bunu sağır sultan bile biliyor. Ancak Antalya’da otel kıvamında devlet yurtları var. Gençlik ve Spor Bakanlığı sorumluluğunda. Hemen Akdeniz Üniversitesi Kampüsü girişi ve çıkışında.

Kredi ve Yurtlar Kurumu’na (KYK) ait Antalya merkezde 14 bin 500, ilçelerde ise 10 bin öğrenci kapasiteli yurt var. Şu an Antalya için yurt başvurusu yapan öğrencilerin yüzde 95’i yerleştirildi.

Çok az denecek kadar yedek var. Sayıları 350 civarında. Bunlar için de bakanlık devreye girerek devlet kurumlarının misafirhanelerinde 300 kişilik yer ayarlamış durumda.

Ama siz kalkıp bu çalışmaları GÖRMEZDEN GELECEK ve 82 bin öğrencinin hepsinin yurtlara yerleştirilmesi gibi bir mantıkla olaya yaklaşacaksınız! Olmaz beyim olmaz.

Bir kere binlerce öğrenci zaten yurtta kalmayı tercih etmiyor. Hal böyle olunca başvuru yapanlar da yurda yerleştirildiğine göre sıkıntı yokken sıkıntı yaratmak olmuyor mu sizinkisi?

Lafın kısası, yurt başvurusu yapan hiçbir öğrenci açıkta bırakılmamış. Eeee ben de diyorum ki NE OLDU AYKUT BEY?

Gel istersen azıcık da ev sahiplerini İNSAFA DAVET ET. Belki o zaman bir yaraya MERHEM olursun.