Ve geldik 11 ayın sultanı Ramazan-ı Şerif’in sonuna. Yarın arife öbür gün bayram. Ben haftanın son yazısını yazacağım için biraz erken bir yazı ama yapacak bir şey yok.
Ramazan yine göz açıp kapayıncaya kadar bitti. Pazar gününden itibaren Ramazan Bayramı’nı idrak etmeye başlayacağız. Ama ben bu yılda “Bayram gelmiş bizim neyimize?” demek zorunda hissediyorum kendimi.
Dünyada özellikle de bizim ülkemizde son yıllarda en ihtiyaç duyulan konulardan birisi barış, huzur, hoşgörü ve sevgi. Var mı biz de?
Bakın etrafınıza olup bitene cevabını bulursunuz. Hoşgörü ve sevgi olmayınca, ne yazık ki barış da olmuyor. Bugünlerde yaşadığımız olaylar, barışa, sevgiye ve hoşgörüye ne kadar muhtaç olduğumuzu apaçık gösteriyor aslında.
Bayram günleri, insanların gerek kendileriyle, gerekse çevreleriyle, dahası kırgın olduğu ya da küskün olduğu kimselerle kaynaşmanın ve barışmanın müjdecisidir. Veya biz öyle biliriz!
Bu anlamda da gururu ve kibri yenmek lazım. Ben öyle yapacağım. Şu kısacık ömrümüzde mübarek bayramı fırsat bilip testiyi güzel şeylerle doldurmakta yarar var.
“Nerede o eski bayramlar” diyenleri duyar gibi oluyorum. Evet öyle ama en azından geleneklerimiz var. Şimdi herkesin kendine, ailesine, ekonomisine göre, yani vicdanına ve cüzdanına göre yaşadığı bayramları yaşıyoruz.
Bayram ziyaretlerinin en önemli konusu ve gündemi sanırım İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması, CHP’de yaşanan kriz ve sokak olayları olacak. Aslında bunların yerine başka konular olmalıydı gündemimizde!
Mübarek bayramların gelenek ve göreneklerimizde çok ayrı ve önemli bir yeri var. Maalesef bu özellikleri birileri yaşamamızı istemiyor ve o yöne sürüklüyor gibi.
Artık günümüzde geçmişteki bayram ruhunu anılarımızdaki gibi yaşayamasak da lütfen sizler de anılarınıza, çocukluğunuza bir seyahat edin.
Bakalım geçmiş bayramlardan zihinlerinizde neler kalmış. Evet, bayram denince hepimiz çocukluğumuza gideriz. Ve her bayram sabahı, neredeyse her evde istinasız eski bayramlar konuşulur; anılara, geçmişe yolculuk edilir.
Bizler geleneklerine bağlı yaşamayı severiz ancak günün şartlarında tüm geleneklerimizi hakkıyla yerine getiremiyoruz. Aile büyüklerini ziyaret etmek, kocaman masaların etrafında toplanıp yemekler yemek ne yazık ki artık eskisi kadar mümkün olmuyor.
Anılarımızda yer alan bayramları bugün var etmek, yaşamak çok zor olsa da olabildiği kadar bayramlarımızı kutlamak, çocuklarımıza aktarmak, gelecek nesillerin gelenek ve göreneklerimizi bilmesi açısından çok önemsiyorum.
Ama maalesef gelişen ve değişen dünyada bu mümkün görünmüyor. Hele hele ülkemizde. Bazı maşalar ateşe odun atıp harlamaya çalışırken. İşte bu tablo karsında BAYRAM BİZİM NEYİMİZE?
Lakin her ne olursa olsun; deprem, sel, yangın. Bizim mübarek Türk milletine verilecek en güzel hediye ve müjde tatildir. “PARA YOK” lafına inanıp inanmamak sizin elinizde.
Bu milletin şifrelerini çok iyi bilen büyüklerimiz 9 günlük bayram müjdesi ile herkesin gazını alıverdi. Bakın buraya yazıyorum. Bugün akşamdan itibaren o metropoller boşalacak, herkes memleketine akın edecek.
Ya da tatile gidecekler. Mesela Antalya veya Bodrum’a. BAYRAM GÖÇÜ yaşanacak. Sıla hasreti çekenler sokaklardan çekilecek. Hatta yurt dışına çıkanlar olacak. Örneğin, bize hakaretler yağdıran Yunanlılara para kazandırmak için adalara akın edecekler. Hal böyle olunca sokakları yangın yerine çevirmek isteyen birilerinin hevesleri de kursaklarında kalacak.
Sevgili dostlar; Mübarek bayramlar, insanların kendileri, çevresi, kırgın ve küs olduğu insanlarla barışıp kaynaştığı özel günlerimizdir. Gelin bu bayramın kıymetini bilelim.
Bu özel günlerimizde gururu ve kibrimizi bir kenara bırakmalıyız. Böyle yaparsak hem biz hem de karşımızdakiler kazanacaktır. Gelin kine ve nefrete yenik düşmeden birbirimize el uzatalım.
Çünkü yıllar sonra bu günler anı olarak yad edeceğimiz günler olacak. İşte bu duygularla erkenden bayram yazısı yazmanın ne kadar zor olduğunun farkına vardım.
Her şeye rağmen hepinizin Ramazan Bayramı’nı şimdiden tebrik ediyor, büyüklerin ellerinden, küçüklerin yanaklarından öpüyorum. İYİ BAYRAMLARRRR…
Bir dipnot olarak şunu eklemek istiyorum. Bayramdan sonra siyaset ve Antalya meseleleri üzerine yazmaya kaldığımız yerden devam edeceğiz. Neler var neler!
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz