Yerel seçim tarihi
yaklaştıkça SİYASET MAHALLESİ’NDE hareketlilik epey arttı. Heyecan, tansiyon, adrenalin
bir hayli yüksek. Adeta aksiyon filmi gibi; her anı her saniyesi farklı bir görüntü.
Lafın özü, CURCUNA bu mahallede.
İstifa edenler,
parti değiştiren FIRILDAKLAR, FIRILDAKİYELER, yoldaşını yarı yolda bırakanlar,
AHKAM KESENLER, ne ararsan var! Tabi buna düğünlerdeki gibi renkten renge
bürünmüş kıyafetler içinde kendini ADAM sanan insancıklar da dahil.
Haftaya iyi bir
başlangıç yazısı yazmak varken maalesef SİYASET MAHALLESİ’NDEKİ CURCUNA
nedeniyle bu mümkün olmuyor. Aslında konu bulmam da bu nedenle zor olmuyor.
Haftanın ilk
enteresan olayını nakledeyim. Hani şu herkesin bildiği Korkuteli’nin RÜŞVETTEN
ceza almış eski Belediye Başkanı Hasan Gökçe var ya. Acayip AHKAM kesmiş.
Son 5 yıldır İYİ Parti kontenjanından Antalya Büyükşehir Belediyesi şirketi EKDAĞ'ın Genel Müdürlüğü görevini sürdüren Hasan Gökçe, “BEN BİR KARA KUTUYUM” diye sosyal medya hesabından açıklama yapmış.
Bilmem İYİ
Parti'de yaşananlarla ilgili bilmem otomobilinde yakalanan o PARALARLA ilgili.
Vallahi hani şu ecnebilerin nikah törenlerinde yaptığı bir konuşma vardı, “Ya
şimdi konuş ya da sonsuza kadar sus” diye.
Ankara
Üniversitesinde Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık okuduğunu söyleyen Gökçe
demek ki psikolojik davranıyor. Nedeni ise İYİ Parti’nin içinde bulunduğu
durumdan NEM ALMAK ve Meral Akşener’e kendisini göstermek gibi geldi bana.
İşte kendini KARA
KUTU ilan eden Hasan Gökçe’nin o paylaşımı; “Herkesin gölgesinden korktuğu bir
dönemde oradaydık biz. Hep birlikte şaşalı, gösterişli, aydınlatmalı, işlemeli
bir duvar ördük. Ama o duvarın temelinde bir taş olarak kaldık. Üzerimizde
herkesi gördük belki ama biz yoktuk. Üzüldük, kırıldık ama yine de inandık ve
devam ettik. Bizimle birlikte hakkı ve emeği olanları tek tek yazabilirim çünkü
ben bir kara kutuyum. Onları tenzih ediyorum çünkü ne deseler haklarıdır. Ama
2015'den beri bu mücadelenin üzerine basarak nemalanan ve sonrasında da
kerameti kendilerinden menkul sananlara hakkımı helal etmiyorum.”
Acaba ben mi
yanılıyorum yoksa, Gökçe gemiyi terk eden İYİ Partili ve bir dönem kol kola
yürüdüğü arkadaşlarına mı laf ediyor. Yorum sizin.
-------------
BİR FIRILDAKİYEMİZ
EKSİKTİ
CHP Genel Başkanı
Özgür Özel ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in görüşmesinden sonra
seçimde İŞ BİRLİĞİ YAPILMAYACAĞI kararı çıkması ile ortalık toz duman oldu.
İYİ Parti
Antalya’da peş peşe istifalar geldi ve gelmeye de devam edecek gibi. Önce eski
İl Başkanı Ahmet Aydın, ardından Aksu Belediye Meclisi Üyesi Nevzat Akcan,
sonra da Kepez Belediye Meclis Üyesi Barış Bulut istifa etmişti. Tabi bunlar
kan kaybı mı yoksa gemiyi önceden terk edenler mi ona bir bakmak lazım.
Fakat asıl mesele
FIRILDAKLIKTA. Bu istifacıların geçmişine bir bakın. Çoğunluğu MHP’den umduğunu
bulamayıp RÜZGAR GÜLÜ gibi bir o yana bir bu yana dönen tipler.
Bir de her devrin
adamı tipinde olanlar vardı İYİ Parti’nin içinde. Örneğin BAŞ FIRILDAKLIĞA aday
olacak türden biri olan Elmalı Belediye Başkanı HALİL ÖZTÜRK!
AK Parti’den
siyaset sahnesine adım atan adı şoförünün eşi ile yaşadığı NOTER ONAYLI AŞK
SKANDALI’NA karışmış olan ve İYİ Parti’den seçilmiş bir başkan!
Bugünlerde İYİ Parti gemisini ilk terk edenlerden olmuş durumda. CHP’ye geçiş yapacağını günler öncesinden bu satırlardan yazdığım zaman umursamayanlar acaba bu duruma ne diyecek?
Böyle bir
FIRILDAĞIMIZ varken bir FIRILDAKİLYEMİZ eksikti, bu da oldu. CHP’de uzun yıllar
siyaset yapan GÜLSÜM CENGİZ son dönem İYİ Parti’den Demre Belediye Meclis Üyesi
seçilmişti.
İYİ Partili Okan
Kocakaya’nın milletvekilliği adaylığı için başkanlıktan istifa etmesi soncu
Cengiz Belediye Başkanlığı görevine getirildi. Çünkü meclis üyeleri böyle uygun
görmüştü.
Lakin İYİ
Parti’deki fokurdama sonucu gemiyi ilk terk edenlerden biri de GÜLSÜM CENGİZ
oldu. Tıpkı Elmalı Belediye Başkanı Halil Öztürk gibi o da CHP’ye geçme yolunu
seçti.
Hani mahallede bir
FIRILDAK varsa FIRALDAKİYE de olmazsa olmaz hale gelirmiş. Eeee bunlar RÜZGAR
GÜLLERİ ya rüzgar nereden eserse o tarafa dönerler. Bize de bunlara “RÜZGARI
BOL OLSUN” demek düşüyor.
Bu iki isim henüz
CHP’ye resmi olarak geçti mi geçmedi mi muamma bu arada. Fakat geçen hafta
İYİ’den istifa edenlerle birlikte Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e
koşarak gitmeleri bunu güçlendiriyor.
Unutmadan, bir de
İbradı Belediye Başkanı Serkan Küçükkuru var. Yazmazsam ayıp olur. Onun RÜZGAR
GÜLÜ olduğunu geçen hafta ilan etmiştik. DÖNMELERİNİ yazarken bile kafam
karışmıştı. Bir CHP, bir İYİ Parti, bir Memleket Partisi, bir Bağımsız ve şimdi
CHP. Yakında kafası atıp da “Ya AK Parti, ya da MHP” derse şaşırmam.
-----------------------
BİZ NE DİYORSAK O
Geçen hafta İYİ
Parti Antalya Milletvekili Aykut Kaya, Büyükşehir Belediye Başkanı adayı
yapılacağı yolundaki iddiaları bu satırlardan ve kendi ağzından net bir şekilde
yalanlamıştı.
Kaya, benimle yaptığı telefon görüşmesinde sanki bir dipnot verircesine de, “BİZİM RESMİ ADAYIMIZ NESRİN ÜNAL” demişti. Birçok kişi buna inanmadı. Hesaplarına uymamış olabilir.
Ancak bir iki gün
önce Ünal’ın Ankara'da İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'le görüşmesi ve mutlu
mesut bir fotoğraf vermeleri Aykut Kaya’nın söylediklerini tesciller nitelikte
oldu.
Hatta Nesrin Ünal’ın
o fotoğrafın altına, “Artık vakit; tarihi sorumluluğu üstlenme, şanlı bir
zaferle taçlandırma vaktidir” sözcüklerini yazması sanırım bu işin resmi
açıklamaya kaldığının açık ve net göstergesi olmuş.
Fakat, adını ilk
kez duyduğum ‘Gücümüz Antalya Platformu’ varmış ve bunun Başkanı da Mustafa
Duran imiş. Bu arkadaş da Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adaylığı için
İYİ Parti İl Başkanlığına başvuru yapmış. Hatırlatayım. Hani sürpriz falan
olursa “Ben yazmıştım” diyeyim.
İşin şakası bir
yana BİZ NE DİYORSAK O. Gerisi dedikodu.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz