Son dönemlerde Antalya’da garip gureba işler oluyor.  Tıpkı Türkiye’nin birçok yerinde olduğu gibi. Döviz kurları artıyor mantığından iğneden ipliğe her şeye zam geliyor.

Bir gün 5 liraya aldığınızı ertesi gün ayrı fiyata almanız mümkün değil. Eskiden bu böyle olmazdı. Sanki her şeyin borsası kuruldu ve dakika dakika işlem görüyor. Yani herkes kafasına göre takılıyor.

Bunun en canlı örneği Antalya’da yaşanan ekmek fiyatlarında anormallik. Nedeni ise henüz onaylanmış bir zam kararı olmamasına rağmen ekmeğin 2.5 liradan satılması.

Bu da yetmezmiş gibi garibanların kurtarıcısı olan Halk Ekmek’e güm diye zam yapılması. Fiyatının habersizce 2 lira 25 kuruşa yükseltilmesi. “Ben yaptım oldu” mantığı!

Hadi fırıncılar kafasına göre takılıyor, kural tanımıyor da Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki olan EKDAĞ’a ait Halk Ekmek’e ne oluyor? Sorular çok cevap, “Haberimiz yok.”

Bu cevabı veren Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek. Şehri yöneten adam! Ve ne acıdır ki Halk Ekmek’in yaptığı yüzde 50’lik zamdan haberi olmadığını söylüyor.

Yahu Başkan sen bu memlekette 3 yıldır belediye başkanlığı yapıyorsun ve sana bağlı bir kurum kafasına göre zam yapıyor öyle mi? Ama mazeretinizi hemen yapıştırıyorsunuz, “Ne yapalım özelleştirilmiş ve bize danışacak diye bir madde de sözleşmede yok.”

Hadi senin haberin yok, EKDAĞ yönetimi ve danışmanların ne iş yapar. Onların niye haberi yok. Sonuçta oradan alınan ekmekler sizin büfe kondularınızda satılmıyor mu?

Satıldığını siz söylüyorsunuz. Hem de günlük 15 bin ekmeğin işletmeci tarafından verildiğini ikrar ediyorsunuz. Sonrada çıkıp, “Zammı bize haber vermeden yaptılar” diyeceksiniz.

Bende size “Hadi oradan” derim. Niye mi? Siz değimliydiniz geçen yıl buradan aldığınız ekmekleri pandemi nedeniyle halka ücretsiz dağıtan. Demek her şeyden haberiniz var!

Sonra çıkıp bahaneler üreterek, “Belediye olarak yeniden fabrika kurup ucuz ekmek satacağız” cümleleri ile kafaları karıştırmayın. Bırakın yeni ekmek fabrikası kurmayı falan siz önce elinizdeki değere sahip çıkın.

Peki sizin bu zamdan haberiniz yok öylemi? Bakın ben size söyleyin bu zam 30 Kasım’da yürürlüğe girmiş. Bu memlekette ilk isyan edende Antalya Halk Evi olmuş! Zammı en ince ayrıntısına kadar kamuoyu açıklaması ile duyurmuşlar.

 Yetmemiş size, “Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni kamucu ve halkçı bir belediyecilik anlayışını yaşama geçirmeye çağırıyoruz” diye gönderme bile yapmışlar. Demek herkesin haberi var bir sizin yok!

Bak sevgili Muhittin Başkan; hani ekmek zammından haberinin olmadığını söylüyorsun ya böyle bir bahane olmaz. Çünkü sen bizim şehreminimizsin. İşte bu yüzden haberin olacak.

Hz. Ömer, “Fırat’ın kıyısında kurdun kaptığı koyundan mesulüm” demiş. Yani devlet adamlığının gereği, şehreminiliğin gereği sende Halk Ekmek’in zammından mesulsün.

Eğer sen bir topluluğun yani koskoca Antalya’nın yönetiminden sorumlu isen ki öylesin, bu memlekette yaşananların hem tem gıdası ekmekten hem de her şeyinden mesulsün arkadaş.

Başka lamı cimi yok. Öyle “Haberim yoktu” diyerek ucundan kaçmakla olmaz.

CHP SERİK’E YENİ ATAMA

Rahmetli Cumhurbaşkanlarımızdan Süleyman Demirel’in meşhur bir sözü vardı; “Seni Parlamento Mustafa (Rahmetli Mustafa Bekar) bile düzeltemez” diye.

Parlamento Mustafa amca 1901 Girit doğumlu bir halk hekimi. Yari kırık çıkıkçı idi. Bir çok kişi ona gider tedavisini yaptırırdı. Doktorların bile düzeltemediği kırıkları düzeltirdi zamanında.

İşte rahmetli Demirel de, bu sözü iflah olmaz, ne kadar uğraşırsan uğraş düzene sokulamayan kişiler için kullanırdı. Öyle ki mitinglerde bile rakipleri ile bu sözle dalga geçerdi.

Bu sözü döndürüp dolaştırıp CHP Serik İlçe Teşkilatı’na getireceğim. Eski Başkan İbrahim Demir rüşvet skandalı nedeniyle istifa etti.  Yerine yardımcısı Mustafa Kurt atandı.

Ancak ‘Kayyum’ olarak atanan Kurt, Demir’in ayak oyunları nedeniyle görev yapamaz hale gelince “Alın partinizi başınıza çalın” dercesine istifa edip o da ayrıldı.

Sonra dün eğer bir aksilik olmadı ise yerine pideci Özay Ceyhan atanacaktı! Yine ahbap çavuş ilişkisi, akraba-i taallukat meselesi. Özay Ceyhan, eski CHP Milletvekili Niyazi Nefi Kara'nın da kayınbiraderi. Ayrıca görevden alınan eski İl Başkanı Nusret Bayar’ı destekleyen Serik ekibinin içinde.

İşte, CHP Serik’in adam olmayışının bir türlü düzene girmeyişinin en basit örneği. Hep akraba-i taallukat işleri. Partiyle ilgili her işte hep akrabalar görevde. İnanın yıllar önce Demirel’in söylediği gibi, bu CHP Serik İlçe Teşkilatı’nı bırakın parlamento Mustafa’yı ordinaryüs profesörler bile düzeltemez.

ÜNİVERSİTELER ŞEHRİ

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun “Antalya’yı turizm ve tarımdaki gibi üniversiteler şehri yapacağız” sözü gerçek oluyor. Mevcut 5 üniversiteye bir yenisi ekleniyor.

Almanya’da uzun yıllar görev yapan ve ülkemize geri kesin dönüş yapan Prof. Dr. Sultan Ulusoy, Uluçağ Üniversitesi International'ın kuruluş çalışmalarına başladı.

Tıp Fakültesi dışında bütün fakültelerin bulunacağı Uluçağ Üniversitesi bu işe iddialı bir de giriş yapacak gibi. Çünkü dünyanın en büyük Atatürk Araştırma Merkezi bünyesinde olacak.

Bu tür üniversiteler kuruldukça birkaç sektöre bağlı kalmaksızın şehrin dinamikleri artacaktır. Hatta dünyanın bir çok bilim adamı da buralarda görev alıp eğitim kalitemizi artıracaktır.