Antalya’da 19 ilçe içinde sanki başka bir ilçe yokmuş gibi dönüp dolaşıp konu Elmalı’ya geliyor. Aslında ben getirmiyorum ilçenin koskoca yöneticisi kendisi getiriyor. Her gün bir başka, her gün başka bir ilginç konuyu önümüze sürüyor. Bu yöneticinin kim olduğunu sanırım az çok tanımışınızdır.

Ama ben yine de ‘Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür’ sözünü kıstas alarak adını vereyim. Onun adı hani şu ‘Noter Onaylı Aşk Skandalı’nın kahramanı, şoförünün karısını göz koyan Elmalı Belediye Başkanı Halil Öztürk.

Kimine göre ‘Kasabanın güler yüzlü şerifi’ kimine göre de ‘Halo dayı’. Hangisinin yakıştığına siz karar verin. Fakat kendine göre ‘Elmalı’nın Halil Öztürk’ü’ imiş!

Bunu nereden bildiğimi sorarsanız kısaca anlatayım. Bayram değil seyran değil ama Sayın Halil Öztürk, ‘Elmalı’nın Bir Başkanı Var. Elmalı’nın Halil Öztürk’ü Var’ başlıklı bir klip çektirmiş.

Sosyal medyada yayınlanan kısa metrajlı tamı tamına 1 dakika 39 saniye sürek klip. Hem kendisi hem de eşi muhterem hanımefendi Meltem Öztürk’ün de yer aldığı klip.

Bu klibin 9 Eylül tarihinde yayına konulmasının bir anlamı olmalı. Birincisi, bir çok rezilliğin yaşandığı ve İYİ Parti Milletvekili Feridun Bahşi’ye rest çekilen Elmalı Güreşleri. İkincisi ise 21 Eylül’de görülen şoförü ile aşk yaşadığı eşinin boşanma davası.

Birincisi ayıbını örtmek, ikincisi ise duruşmanın yapıldığı gün Halil Öztürk’ün alel acele Adliye Sarayı’nın hemen bitişiğindeki Kaymakamlık binasına giderek baskı oluşturmak.

Bak sen, nelerde bilirmiş bizim güler yüzlü başkanımız! Klibin seslendirmesini yapan kişi diyor ki, “Kadim kent Elmalı’nın halkı ile iç içe cesaretle kararlılıkla durmadan, huzurlu bir Elmalı için çalışan bir başkanı var. Genç, dinamik ve güler yüzlü bir başkan Halil Öztürk.”

Daha birçok süslü laflar. Yılmadan kentin sorunları için çalışıyormuş falan filan. Bunlar söylenirken sinek kaydı tıraşı bile ekrana getiriliyor.

Bir de, “Makam sevdası ile değil hizmet sevdasıyla çalışan Elmalı’nın hizmetkarı bir başkan Halil Öztürk. Elmalı’nın bir başkanı var, Elmalı’nın Halil Öztürk’ü var” diyor klibin sonunda.

Hadi birçok cümlesine eyvallah diyeceğim ama eşi ile olan ve yeni doğum yapmış anneleri ziyaret görüntülerine anlam veremedim. Durup dururken nereden çıktı bu iş.

Acaba, güreşlerden bir gün önce belediyenin sosyal tesislerinde ayılmalı bayılmalı kavgayı bertaraf etmek için mi? Yoksa ‘Yarım elma gönül alma’ misali mi?

Vallahi ben bu işi anlamadım, ama anlayan birileri kulağıma Öztürk’ün CHP’ye geçmek için kur yaptığı yolunda bilgi fısıldadı. Bu klibin asıl sebebinin de göstermelik olduğu ileri sürüldü.

Unutmadan bu klibi kim kaça hazırladı bir de onu açıklayıverirseniz iyi olacak. Hani akıllarda başka soru işarete kalmasın. Yoksa Elmalı’ya işaret falan yetiştiremeyeceğiz.

BALBEY’İN BİTMEYEN ÇİLESİ

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin yıllardır tarihi Balbey Mahallesi için uygulayacağını açıkladığı ancak bir türlü hayata geçirilemeyen ‘Kentsel Yenileme Projesi’ var. Bugüne kadar hiçbir ilerleme kaydedilemeyen proje. Tarihi mahalle her geçen gün yok oluyor. Mevcut evler ve birçok bina ise sorun yumağı. Yaşayanların başını ağrıtıyor.

Balbey Mahallesi’nin yılmaz bir savunucusu ve çalışkan Muhtarı Abdullah Uyaroğlu var. Mahallenin ve mahallelinin eli, kulağı, gözü. Dertleriyle dertlenen sorunları kendi sorunu bilen.

Muhtar Abdullah’ın başı metruk evlere dertte. Fuhuş yapanlar,  illegal işlere bulaşanlar, madde bağımlılarının tercih ettiği mekan olmuş bu mahalledeki yıkık dökük evler. Birçoğu sahipsiz.

Bu yüzdende bu nahoş hadiseler yaşanıyor. Mahalleli dertli, muhtar ise yılma noktasına gelmiş. Çünkü konuyu iletmediği birim kalmamış. Ama cevap sadece yazı! Son günlerde mahallenin 427 sokak 5 numaradaki Kilitlerim yanan konağı sorun olmaktan çıkmış çileye dönmüş. Metruk haldeki bina tam istilaya uğramış. Polis kovalıyor onlar arka sokaktan dolanıp geliyor.

Tek çare yıkıp kürümek oraları. Ama bunun içinde sahiplerine ulaşılması gerekiyor. Restorasyon yapmak istesen deve yükü ile para olduğu için buna da kimse yaşanmıyor.

Peki çare ne? Kilitlerin konağını Valilik Konuk Evi yapacakmış. Bir an önce bu yapılır ve kapısına bir polis dikilirse o bölge biraz rahatlamış olur.

Olur mu olmaz mı? Bekleyip göreceğiz. Ancak Büyükşehir’in eğip bükmedin şu ‘Balbey Mahallesi Kentsel Yenileme Projesi’ni hayata geçirmesi elzem olmuştur.

Şayet Büyükşehir bir adım atmayacak ise Antalya Valiliği resen işlem yaparak metruk evlerden tarihi özelliğini kaybetmiş olanları yıkıp kürümeli. Aksi halde bir gece hepsi kül olup gidecek ya da oralar evsiz barksız, ipsiz sapsızların mekanı olmaktan kurtulamayacaktır.

BİTMEYEN ÇİLE TRAFİK

Dikkat ettiniz mi, Antalya’da 2-3 yıl öncesine kadar 15 dakikada gittiğiniz bir yere şimdi bir saatten önce çok zor gidiyorsunuz. Sabahı bir dert akşamı ayrı bir dert. Hele okul çıkışları hiç çekilmez halde.

Anlayacağınız günün her saatinde, şehir içi trafiği tam bir çile. Sıkışıklığa mı yanarsınız, ilerleyememekten çılgına döndüğünüze mi, yoksa sinirlerinizin alt üst olduğuna mı yanarsınız?

Direksiyonu kırdığınız cadde ve ara sokaklar bile neredeyse kilit durumunda. Resmen İstanbul gibi bir metropol şehri bile geçmiş durumdayız. Ama bu kimsenin umurunda değil. Umurunda olması gerekenler tutturmuş bir güreş sevdası taa Çanakkale yollarında gezintideler.

Hani acaba yeni yapılan o şaheser köprüyü mü görmeye gittiler diyeceğim ama yok yok. Onlar manevi evlat İsmail Balaban’ın paçasına takılmış gidiyorlar.

Aklıma deli deli sorular geliyor. Acaba yeni seçim döneminde Muhittin Böcek yerine Survivor şampiyonu Başpehlivan İsmail Balaban’ı mı aday gösterse CHP?

Olur mu olur!