Antalya yerel
seçime yani 31 Mart’a adım adım ilerliyor. Büyükşehir adayları belli. Ben seçimi kazanabilecek iki parti
yani AK Parti ile CHP tarafından yani bir başka deyişle Cumhur İttifakı ve
Millet İttifakı bileşenleri üzerinden olaylara bakıyorum.
Onun için bu diğer
partileri küçümsediğim anlamına gelmesin. Diğer partilerden de sürprizler olursa
şaşırmamak lazım. Çünkü geçmişte yaşanmış örnekleri var. Kimse DSP’yi
önemsemediği bir anda iktidar oluvermişti rahmetli Bülent Ecevit.
İşte buradan yola
çıkarak bir iki kelam edelim; bakalım neler olacak neler... Yakında cümbüş
başlayacak. Şehrin görünen bilinen yerleri, caddeleri, kavşakları
parsellenecek. Siyasi partiler bayraklarla donatacaklar oraları.
O bayraklara
bakarken aklından şunu geçir ey seçmen! O bayrakların parasını sen verdin!
Senin cebinden çıktı onların parası. Üzerinde hoparlör olan minibüsler,
otobüsler turlayacak caddelerde, sokaklarda.
O araçların parası
da senden ey seçmen! Benzinini mazotunu sen koydun onların! Sen olmasan, bir
metre gidecek yakıtları yoktu o araçların.
Diyelim ki
kahvehanede oturmuş, okey oynuyorsun arkadaşlarınla. Biri girecek içeri,
arkasından da diğerleri. Diyecek ki, önce girenlerden biri; “Arkadaşlar, fazla
vaktinizi almadan, günlük siyasi gelişmelerle ilgili birkaç şey söyleyecek size
belediye başkan adayımız. Sizi oyunlarınızdan alıkoyduğumuz için buyurun bu
gazozlar ikramımız! Afiyet olsun.”
İkrammış! O
gazozun parası da senden ey seçmen! Ey okur! Sen çalış çabala, didin, üç kuruş
eve götürmek için önce ücretinden kesilsin vergi sonra her hareketinden, her
tüketiminden… Vergi, vergi ve yine vergi. Nereye gidiyor bu paralar peki?
Ben söyleyeyim;
“Toplanıyor bir yerde ve bir kısmı da veriliyor seçimde kullansınlar diye
siyasi partilere. Hem de ‘yardım’ adı altında. Yardımlara bakar mısınız
milyonlar!
Beni sinirlendiren
konu; vergi verenin de oyu bir, vermeyenin de. Oysa vergi mükellefi ödüyor
seçimin hesabını! Bu ha esnaf, ha memur, ha işçi ya da benim gibi emekli!
Antalya’da iki
adayın çalışmaları dikkatimi çekti. Biri işçi diğeri belediyenin iştiraki
şirkette yönetici ve meclis üyesi. Şehrin neredeyse dört bir yanını afiş ve
bayraklarla donatmışlar.
Kim mi bunlar? İkisi de CHP’nin adayı. Biri Kepez Belediye Başkan Adayı Mesut Kocagöz, diğeri ise Konyaaltı Belediye Başkanı Adayı Cem Kotan!
CHP’nin Kepez
Adayı Mesut Kocagöz’e bakalım. Bunca afiş, bayrak, pankart vesairenin parasını
acaba kendi cebinden mi veriyor? Yoksa meclis üyeliği yaptığı dönemde oturum
başına aldığı ücretten mi ödüyor? Veya ANET’ten aldığı huzur hakkı maaşıyla mı? Bunlar değilse sponsor falan buldu da
o mu karşılıyor bu harcamaları?
Ya CHP’nin Konyaaltı Belediye Başkan Adayı Cem Kotan’a ne demeli? Daha düne kadar Büyükşehir Belediyesi’nin işçisi idi. Yani asgari ücretle çalışan bir emekçi. En azından bizler öyle biliyoruz(duk)!
Düşünün bir işçi
ki aldığı açlık sınırındaki maaşı cebine koyup, daha aday gösterilir
gösterilmez Konyaaltı caddelerini, sokaklarını, elektrik direklerini pankart ve
afişlerle donatsın!
Bu mümkün mü
sizce? Vallahi ben ayın bırakın sonunu ortasını zor getiriyorum. Zaten Kotan da
söylemiş bir röportajında, “İşçiyim ve bundan çok mutluyum. Belediyede bu
hizmeti yaparken elimden geleni layıkıyla yaptım. Ben siyaset yapmanın
zenginlikle bağdaştırılmasına karşıyım. Bunun en büyük kanıtı benim. Siyaseti
halk için yapanların ekonomik gücü çok kuvvetli olmak zorunda değil...” demiş.
Tamam anladım da bırak kampanyayı sadece bu afiş, pankartlara bir yıllık maaşın bile yetmez arkadaş. Bu değirmenin suyu nereden geliyor ve gelecek sen önce onu anlat seçmene. Büyükşehir adayınız bile kemerin ağzını açmış milyonlar akıtırken sen nereden bulacaksın veya buldun onu açıkla önce seçmene! Yoksa gerisini beni ilgilendirmez.
Ya sen Mesut
Kocagöz? Sandalye işini de bıraktın diye biliyorum. Acaba sen nereden buldun bu
harcanan paraları? O astığın bayrakları tek tek saysam inan senin oturum başına
aldığın ücretlerin ancak 3-5’ine yeter.
ANET’ten aldıklarında bir caddeye. Acaba sponsorun mu var? Sen de bu
sorulara cevap vererek çıkmalısın seçmeninin karşısına.
İşte sevgili
dostlar maalesef durum böyle. Ben iki aday üzerinden bir şey anlatmaya
çalıştım. Her partide durum neredeyse aynı. Daha bunların aday adayı iken bu
işlere başladığını baz alırsak CÜMBÜŞ erken başladı lakin “KAYNAK NEREDEN” diye
sormak hepimizin hakkı.
Öyle değil mi?
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz