Evet, bu yılda mübarek Ramazan’ın ardından bayramı da bitirdik.

Buruk gelen ve hüzünle biten bir bayramı yaşadık. Korona illeti nedeniyle tam kapanmanın verdiği strese bir de İsrail’in Filistin’e saldırmasının acısı eklendi.

Gelenin gideni artığı bir dünyada yaşarken geçen yılki bayramı bile mumla arar olduk. Ama hayat bir şekilde devam ediyor.

Tam kapanma bitti ve bugünden itibaren kademeli normalleşme sürecine girdik. 1 Haziran’a kadar devam edecek. Biraz daha sabır gösterirsek sanırım mutlu günler bizim olacak.

Umut bu ya, inşallah sonu kötü olmaz, film kötü sonla bitmez.

Çünkü çok ama çok sıkıldık.

KİM YALAN SÖYLÜYOR

Her yalanın mutlaka bir müşterisi vardır derler. Hakikaten öyle. Bana öyle bir yalan söyleyin ki hem ben inanayım hem de bu memlekette yaşayanlar. Yeter ki bir işe yarasın.

Bayramda Antalya’da öyle bir yalan tartışması başladı ki sormayın gitsin. Bu kenti yönetenlerin sözüm ona danışman olan kişin söylediği ve söylemeye çalıştığı bir yalan gibi.

Efendim, çoğunluğunuz hatırlayacaktır. Antalya Büyükşehir Belediyesi, şehrin meşhur falezlerini aydınlatacağını duyurmuş ve bazı proje görselleri paylaşmıştı.

Sonra, sosyal medya kullanıcılarının pavyon benzetmesi yaptığı ve bilim insanlarının karşı çıktığı proje askıya alındı. Hem de Başkan Muhittin Böcek’in açıklaması ile.

Fakat gelin görünki işin aslının öyle olmadığı Başdanışman Cem Oğuz’un ulusal bir gazetenin ekine yaptığı açıklama ile gün yüzüne çıktı.

Askıya alınan projenin çevrecilerin ve kamuoyunun tepkilerine rağmen devam edeceği belirdi. Yani Böcek’in bir bakıma halkı kandırmak tabiri caizse gazını almak için açıklama yaptığı anlaşıldı.

Bu arada, Başkan Muhittin Böcek’in paylaştığı proje fotoğrafı ile Danışmanı Cem Oğuz’un bahsettiği aydınlatma alanının farklı olduğu ortaya çıktı.

Hal böyle olunca da iki farklı olayda ‘Başkan mı, danışmanı mı yalan söylüyor?’ sorusunu akıllara getirdi!

Olayın patlak vermesi ile Danışman Oğuz, hemen sosyal medya hesabından hem haberi hem de yaptığı açıklamayı yalanladı. Hem de ne yalanlama.

Projenin devam edeceğini söylemediğini söylemediğinden tutunda Böcek’in açıkladığı proje ile farklı bir proje açıklamadığına haberin muhabirin yorumu olduğuna kadar.

Yahu biz mi yanlış okuduk sen mi yalan söyledin yoksa muhabir mi yanlış anlayıp yanlış yazdı?

Hemen bu gelişmenin akabinde haberi yazan muhabir Ceren Deniz’de sosyal medya hesabından açıklamada bulundu ve ses kaydının elinde olduğunu duyurdu.

Demek ki neymiş efendim, boğaz dokuz boğummuş. Konuşmadan önce dokuz kez düşünmek gerektiğini, ağızdan çıkan sözlerin telafisinin zor olacağını bilmeliymişsin.

Söylediğin yalan maalesef işe yaramadı bay danışman. Ses kayıtları ile de kendi kendini yalanlamaktan öteye gitmedin.

Sahi bu cem Oğuz hep bu tip yalanları ve hataları yapıyor, Başkan Böcek’i zora sokuyor.

Bu danışman efendi tıpkı Konyaaltı’na yapılan o dubaların fiyatı abartılı fiyatı ve Boğaçayı konusunda hem Böcek’i hem de kamuoyunu yanılttığı gibi.

Bak sevgili Başkan Muhittin Böcek. Bir süre önce buradan yazmıştım. Bu danışmanlar seni 25 yılın sonunda seni emekli etmeye niyetliler diye. İşte bu yapılan da tam bunun göstergesi.

Onlar seni emekli etmeden sen onlara yolu göster ki siyasette ömrün uzun olsun.

Yoksa onlar Falezlerde ışıkları yakacak ve “IŞIKLAR İÇİNE UYU’ diyecek.

KÖTÜ KOKULAR GELİYOR

3. Etap Raylı Sistem projesi çalışmaları kapsamında Dumlupınar Bulvarı'ndan sökülen ağaçlar, ASAT Genel Müdürlüğü Hurma Atıksu Arıtma Tesisi'nde toprakla buluşturulmuştu.

Refüjünden transplantasyon sistemi ile sökülen ağaçlar, Hurma Atıksu Arıtma Tesisi'nin doğu cephesinde yer alan alana, Sakarya Bulvarı’ndan sökülen 3 bin ağaçta Gürsu’daki tesisin bahçesine dikilmişti.

Buraya kadar çok güzel ama bundan sonrası tam bir felaket. Sökülen ağaçlar tekrar eski yerlerine dikilecek denmişti!

Ama son zamanlarda yapılan açıklamalara baktığımda işin aslının öyle olmadığını gördüm. Yeni Benjamin ağacı ve turunç ağacı fidanları binlerce lira verilerek alınıp Başkan Muhittin Böcek’in de katılımıyla ‘Antalya turunç kokacak’ sloganı ile Dumlupınar Bulvarı’na dikildi.

Peki eski fidanlara ne oldu?

Benim aldığım duyuma göre özellikle Gürsu’dakiler kurutulmuş. Acaba birileri para kazansın diye mi sorusunu aklıma getirmeden yapamıyorum. Çünkü transplantasyon operasyonu yerine mali operasyon yapılmış gibi geldi bana.

Eğer bu böyle ise vay halimize. Birileri çıkıp bunun hesabını vermeli.

Yoksa Antalya turunç yerine başka bir şey kokacak!