Geçmişimiz bizim geleceğimiz ve aynamızdır. Aslında azıcık tarihe bakıp ders alsak birçok hatayı yapmayacağız ama nafile. Bırakın geçmişe bakmayı önümüze bile bakmıyoruz. Son dönemlerde Elmalı ilçesinde istenmeyen, toplum nezdinde kabul görmesi mümkün olmayan nahoş hadiseler yaşandı, yaşanıyor! Bunun sebebi o ilçedeki yöneticilerden başkası değil.

Yaşanan olaylara baktığımız zaman her birinin içinde öyle veya böyle ilçe yöneticileri var. Bunlarında başında da Belediye Başkanı Halil Öztürk ve yardımcısı Hasan Aydın geliyor. Hafızaları şöyle bir yoklayacak olursak, Başkan Öztürk’ün eski şoförünün eşi ile yaşadığı ‘Noter Onaylı Aşk Skandalı’ ve Aydın’ın da karıştığı iddia edilen ‘Çapraz aşk skandalı’ ve sonrasında vurulma olayı karşımıza çıkıyor.

Hani dedim ya, “Tarihe bakıp ders alsak” diye. Aslında bu noktada Hacı Bektaş-ı Veli hazretlerinin o ünlü sözleri gözümüzün önüne geliyor, kulaklarımızı çınlatıyor. “Eline, beline, diline sahip ol (eline sahip ol: hırsızlık yapma, diline sahip ol: kötü söz söyleme, beline sahip ol: zina yapma)” diyerek topluma önemli mesaj vermiştir.

Alevi-Bektaşi geleneğine ait bir anlayış gibi görünse de bu manalı söz, toplumda 7’den 70’e herkesin kulak vermesi şöyle geçmişe bir bakması gerekir. Eğer bizler bu söze bakıp azıcıkta olsa buna riayet edebilseydik şu an bir çok sıkıntılı süreci yaşamazdık. İşte Elmalı’daki yöneticilerimiz maalesef bu söze bırakın kulak asmayı tam aksini yapmışlar veya öyle görünüyor.

Bugün sizlerle Elmalı Belediye Başkan Yardımcısı Hasan Aydın’ın geçen haftaki Meclis Toplantısı’nda yaptığı, konuşmadaki tehdit dilinden bahsedeceğim. Çünkü tam Hacı Bektaş-ı Veli’nin sözüne denk düşüyor. AK Parti Grup Sözcüsü İsmail Demir’in istifa çağrısı üzerine söz alarak ilk defa silahlı saldırıyla ilgili konuşan Hasan Aydın’ın kullandığı cümleler hiç ama hiç hoş değil.

Halen soruşturması devam eden bir olay hakkında, “Önümüzdeki günlerde, aylarda bu iş çözülecek. Çözülmese de kendim çözeceğim rahat olsunlar” ne demek arkadaş? Yahu insan biraz diline sahip olur. Ağzından çıkanı hiç kulağın işitiyor mu senin? Böyle tehdit dili bir yöneticiye yakışıyor mu? Su bir, dur bekle soruşturma bir tamamlansın hele.

Ama yok illa konuşacak ya. Konuştukça saçmalamış, “Elmalı’da küçük mafyacılık oynamak isteyenler var” demiş. Kim o mafyacılık oynayanlar, biliyorsan niye bugüne kadar bekledin acaba? Diyor ki Hasan Aydın, “Elmalı’da da birkaç iş adamına çöktüklerini veyahut üzerine gittiklerini biliyorum. Şu anda aramızda bulunan kişilerden de tehdit edilen arkadaşlarımız var. Bunu da biliyorum.”

Peki madem biliyordun niye ihbar etmedin bu adamları. Hadi sen ihbar etmedin olayın muhatapları mecliste bulunan diğer zat niye şikayetçi olmadı, oldu da savcılık mı bilmiyor? Başkan Yardımcısı Hasan Aydın, 4-5 ay kadar öncesi kendisinin de tehdit edildiğini iddia ediyor ama benim bildiğim kadarıyla bir tek suç duyurusunda bulunmamış!

Sonra, “Benim karıyla kızla kimseyle işim yok. Allah yukarda burada belediye çalışan bayan arkadaşlarım var. Hiçbirine yan gözle, hiçbirine imalı bir bakış attıysam çıksınlar konuşsunlar. Hepsi benim kardeşim, bacımdır” diye konuşuyor.

Bir yerde bir söz çıkmışsa mutlak bir nedeni vardır. “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” diye bir atasözümüz var. Bu sözler öyle boşuna söylenmiş sözler değildir. Hacı Bektaş-ı Veli, “Her ne ararsan kendinde ara” demiş. Maalesef olaylar yaşanmadan öncesi ve sonra insan kendine şöyle bir bakmalı, “Ben ne yaptım” diye.

Bir de Hacı Bektaş-ı Veli hazretlerinin o ünlü sözüne kulak vermeli.

KABUL EDİLEMEZ HİTAP

Dün Ahmet Hakan da köşesinde yazmış, Nükhet Duru’nun 59. Altın Portakal Film Festivali ödül gecesinde Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e hitabetini! Sanatçı Nükhet Duru’ya hiç yakışmayan bir hitabet tarzı bu; “Canım başkanım, böcük başkanım, siz bize ve de Antalya'ya bir lütufsunuz, teşekkür ederiz” ifadeleri.

Nükhet Duru iyi bir sanatçı eyvallah. Amma ‘Böcük’ diye hitap ettiği zatta 2.7 milyonluk Antalya’yı temsil eden belediye başkanı. Kim olursanız olun böyle demeye hakkınız yok. Duru’yu sevenleri var, belki de Sayın Böcek’in arkadaşı olabilir. Benim de 31 yıllık dostum. Bir kez olsun böyle hitapta bulunmadım. Ki bir birimize yaptığınız şakanın haddi hesabı yok.

Kim olursanız olun böyle hitap etmeye hakkınız yok. Hele hele bunu binlerce kişinin önünde bağıra bağıra söylemeye hiç hakkınız yok. Aile ortamında bile söylenmez böyle yahu.

Bana göre bu düpedüz haddini aşma ve densizlik olmuş. Ahmet Hakan “Yalakalık” demeye getirmiş ama ben daha fazlasını hak ettiğini düşünüyorum Nükhet Duru’nun.

Çünkü bu BÖCÜK kelimesini bir Antalyalı olarak kabul etmem ve etmemiz mümkün değil. Şimdi önce Başkan Muhittin Böcek’ten sonra tüm Antalyalılardan özür dilemeye bekliyorum Nükhet Duru’yu.

EL İNSAF ARKADAŞ

Teknik Direktör Tayfun Türkmen dün sosyal medyadan bir fotoğraf paylaştı ve çevre, doğaya karşı ne kadar hoyrat olduğumuzu gösterdi. Varsak’ta ormanlık alana yine çöpler atılmış.

Tayfun hoca ile görüştüm ve anlattığına göre ekipler hemen hemen her gün bölgede temizlik yapıyorlarmış lakin onlar gidince birileri çaktırmadan tekrar çöp torbalarını atıp kaçıyormuş.

Yahu arkadaşlar biraz el insaf ya. Bu çevre ve doğa bizim. Siz bunu yaparsanız elin oğlu neler yapmaz ki. Birde “Temizlik imandan gelir” ya. Yapmayın etmeyin kıymayın canım güzelliğe.

Başka Antalya yok çünkü.