Mübarek Ramazan ayı nedeniyle ya ben hassaslaştım ya da bu ulvi ayın özelliği nedeniyle biraz daha duygusallaştım. Bu nedenle siyaset ötesi yazmaktan yanaydım ama olmadı.
Yapılan garip garip uygulamalar beni rahat bırakmadı. Hani, deveye "Boynun eğri" demişler, "Nerem doğru ki?" diye cevap vermiş ya tıpkı ona benzer bir konuyu ele alacağım bugün.
Geçen hafta Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi vardı. 163 gündem maddesi ile toplandı. Ne ararsan var. Biride 17. maddedeki Akseki Belediye Meclisi’nin 3 Şubat 2022 tarih ve 14 sayılı kararı ile uygun bulunan, Demirciler Mahallesi’ndeki ticaret+konut alanından ‘Akaryakıt ve Servis İstasyonu Alanına’ dönüştürülmesine ilişkin imar planı değişikliği konusu idi.
Bu istasyon ilçe için elzem bir konuydu. Çünkü Akseki’de bir tek akaryakıt istasyonu ilaç için dahi olsa yok! En yakını 13 kilometre ötedeki Ömer Duruk Tesisleri. Git gel 26 kilometre.
Akaryakıt istasyonu meclis komisyonunun kabul etmesine rağmen Antalya Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde ise 33 evet oyuna karşı 38 hayır oyu alınca reddedildi.
Şimdi, ben size bazı rakamlar vereceğim. Türkiye’de 13 bin civarında, İstanbul’da 750, Ankara’da ise 573 akaryakıt istasyonu var. Biri mega kent diğeri ise başkent.
Peki, Antalya’da kaç tane istasyon var? Tamı tamına 395 adet. Benim anlamadığım son 3 yılda 20’ye yakın istasyon için onay veren Büyükşehir Meclisi’nin Akseki’ye niye onay vermediği.
Bakar mısınız şu eziyete. Akseki ilçe merkezinde oturan birisi otomobiline akaryakıt almak için şu ekonomik sıkıntılı dönemde 26 kilometre yol kat etmek zorunda kalıyor.
Hani dilimizde aslında hak ettiği bir durum davranış veya hakkı alamadığı gibi, aksine önüne çıkarılan engellerle işinin zorlaştırılması anlamını özetleyen “Müslümana gavur eziyeti’ deyimi vardır.
İşte bu yaşanan olayda aynen böyle. Aksekililere garezleri var sanki hayır oyu veren 38 meclis üyesinin! Bakın size bir örnek daha vereceğim ama biraz sert olacak.
Eyyyy ret oyu veren meclis üyeleri. Sizin yaptığınız neredeyse firavunun Hz. Asiye’ye yaptığı eziyet ve zulme benziyor. Acaba kendinize sordunuz mu, “Biz Aksekililere eziyeti reva gördük amma onlar bize ne yaptı” diye.
Bu yapılanı görünce aklıma ‘Fatmagül’ün ne suçu var?’ olayı aklıma geldi. Bende diyorum ki “Hakikaten Aksekililerin ne suçu var?”
Ama Aksekililer bu yaptığınızı hiç unutmayacaktır. Yeri ve zamanı geldiğinde size hak ettiğiniz cevabı misliyle verecektir. O zaman siz asıl eziyeti yaşayacaksınız.
Zaten bu konuda Akseki Belediye Başkanı İbrahim Özkan, “Akseki’mizde ihtiyaç olan akaryakıt istasyonunu yapılan oylamalar sonucunda reddedildi. Takdir halkımızın” demiş.
Ben makarayı biraz geriye sarıp bir hatırlatmada bulunacağım. Korkuteli Belediye Başkanı Ömer İşlek’in, Lider Haber’de Ahmet Demir’in 26 Ocak 2022’deki ‘Dobra Dobra’ programındaki açıklamalarına bir göz atalım.
Sayın İşlek, “Büyükşehir Belediyesi’nde imar tadilatları, akaryakıt petrollerini, plan tadilat ve notlarını konuşuyoruz.” demiş. Yani, her mecliste bu konuların ön plana çıktığına dikkat çekmiş.
Ancak Akseki’deki istasyon bu kadar göze niye battı aklım hafızam almıyor. Bilen varsa anlatsın. Sakın biri çıkıp “Teknik olarak uygun değildi” demesin. O zaman komisyon niye onay verdi?
Benim bildiğim Aksekililer kendilerine reva görülen bu olayı unutmaz. Cezayı keser.
ORMANCILAR YATMIYOR
Yaz sezonu gelince, bir alev görünce, bir çam yanınca ülkemizdeki ormanın kıymetini anlıyor aklımız başımıza geliyor. Bunun en canlı örneğini geçen yıl temmuz ayında Manavgat’ta yaşadık.
Manavgat'ta çıkan ve Türkiye’nin en büyük orman yangınında 50 bini orman 75 bin hektarlık alan küle dönmüştü. Ciğerlerimiz yanmıştı. Kimisi ormancıları kimisi de devleti suçladı.
Yangınlar söndü, ‘Evli evine köylü köyüne, şovmenlerde kendi mecrasına döndü’ amma ormancılar biran olsun çalışmalarına ara vermedi.
Yanan alanlara atılan 72 ton kızılçam tohumu filizlenmeye başladı. Yavaş yavaş o alanlar küllerinden doğmaya yeşillenmeye başladı. Halen de o bölgelerde çalışmalar sürüyor.
Yanan her bir karış orman alanı doğal yollarla ağaçlandırılıyor. Ekim-dikim ve iyileştirme yolu ile ormanlaştırılacak sahalarda ise gözle görülün iyileşmeler var.
Bu öyle oturulan yerden ahkam kesmekle değil çalışılarak oluyor. Ormancılarda arı gibi çalışıyor. Bizler kış sezonunda sıcacık evimizde otururken onlar yaz sezonuna hazırlandı.
Antalya Uluslararası Ormancılık Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nde, diğer illerden gelen ormancılara yangın eğitimi verilip tatbikatlar yapıldı, orman yangınlarıyla mücadelede yoğun olarak kullanılan yangın mücadele aracı operatörlerine ileri sürüş teknikleri konusunda eğitimler verildi.
Yani ormancı yatmadı, nefes alalım, ormanlar yanmasın diye gece gündüz çalıştı. Umarım bu eğitimler boşa gitmez.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz