Mübarek Ramazan ayı ile birlikte sayıları artan profesyonel duygu sömürücülerine dikkat çeken ‘DUYGUSAL TERÖR KÖŞE BAŞLARINDA’ başlıklı yazıyı kaleme almıştım. Duygu terörü yaratan tipler, değme film yıldızlarına taş çıkartmaya devam ediyor. Ne zabıta ne polis kılını kıpırdatan yok. Para verdin verdin veya mendili aldın aldın yoksa vay haline.

Ramazan’ın son haftasına girdik. Ancak işi abartıp kaba kuvvet uygulayanların yanında bir de yenileri tipler çıktı. Gece vakti özel kıyafet giyip (!) köşe başlarında mendil satıp dilenenler çıktı.

Bu duygu sömürücüsü profesyonel işi iyice azıttılar, zıvanadan çıktılar. Niye mi? Bakın ben bu özel kıyafetli olanına rastladım. Gece televizyondaki canlı yayından dönerken bana rast geldi birisi.

Antalya Şoförler ve Otomobilciler Odası ile Otogar kavşağının kesiştiği (Menzil Siteleri önü) ışıklı kavşakta. 30’lu yaşlarda biri.  Üzerinde DAĞ KOMONDA OKUL KOMUTANLIĞI yazan kahverengi polar mont var. Sözde mendil satıyor ama resmen dilencilik yapıyor. Mendil işin kılıfı.

Ancak üzerindeki o özel kıyafet, inanın can acıtıcı nokta. Mendil alsan bir türlü almasan iki türlü. TSK’nın güzide birliğine ait o özel kıyafet neyin nesi anlamadım. Yahu Mehmetçiğimizin böylesine iğrenç bir olaya alet edilmesine ilk kez şahit oldum. Bu bana göre büyük bir tehlike. Çünkü o kıyafetin şerefi böylesine bir olayda kullanılamaz, kullanılmamalı, kullanana da izin verilmemeli!

Şimdi, geldiğimiz noktada bu işin ne kadar tehlikeli olduğunun sanırım farkına varmışınızdır. Yarın öbür gün bu kıyafet dilencilik olayının dışında başka bir işte kullanılmayacağını kim garanti edebilir.

İşte bu nedenle madem zabıta ve polis bu işe önlem alamadı, en azından Merkez Komutanlığı bu konuda bir çalışma yapmalı. Yoksa önüne gelen asker kıyafeti giyip sokağa çıkarsa vay halimize, vay Mehmetçiğimizin imajına.

BAŞIMIZA SAKSI DÜŞECEK

Yok yok başımıza değil sokaklara yol ortasında saksı dizilecek. Hepimizin bildiği Antalya’nın Kaleiçi’nden sonra en eski mahallesi Balbey var. Başı hırsızlar ve otopark sorunu ile dertte.

Mahallenin cevval muhtarı Abdullah Uyaroğlu, sosyal medya hesabından bir paylaşım yapmış. Mahalledeki sokak aralarında çıkan yangınlarda itfaiye ve ambulans geçişindeki zorlanmaya dikkat çekmiş.

Demiş ki, “Ambulansın ve itfaiye araçlarının geçemediği, Balbey'in tarihi dar ara sokaklarına sorumsuz araç sürücülerinin park etmemesi için böyle büyük saksılardan belediyelerimiz koysa, acaba bir çare olur mu diye düşünüyorum. Hem daha dekoratif, hem de incitmeden sorumsuz araç sürücüleri araçlarını park edemez…”

Başımıza saksı düşmeden, Balbey yanıp kül olmadan muhtarın sesine kulak versek iyi olacak. Yoksa iş işten çoktan geçmiş olacak.

BAYILIYORUM BU GENÇLERE

Antalya’da Özgecan Aslan Gençlik Merkezi’nin gönüllü gençlerine bayılıyorum. Kafamı nereye çevirsem karşıma onların yaptığı hayırlı işler geliyor. Her yerde onlar var. Geçen gün ‘Cana can katanlara destek oluyoruz’ mottosu ile bir çalışmaya imza atmışlar.

Cavide Faruk Kadam Gençlik Merkezimiz ile birlikte gönüllü gençler el ele vermişler. Akdeniz Böbrek Hastaları ve Organ Nakli Sosyal Yardımlaşma Derneği’nin bahçesinde çiçek dikimi gerçekleştirmişler. İnanın bu gençlerin el attığı her yer çiçek bahçesi gibi oluyor.

Tıpkı son yaptıkları çalışma gibi.

BENİM MANTIĞIM ALMADI

Antalyaspor-Kayserispor maçı öncesi evde iftarımı yapıp koştur koştur, ucu ucuna maça yetiştim. Hatta hızlı yediğim için hazmedemedim. İmdadıma dönerci Aydın İnan yetişti.

Elimde soda şişesi ile ben basın tribününe, Cüneyt Çakır da sahaya çıktı. 8 Mart’ta liste dışı bırakılan Çakır’ı Antalyaspor taraftarı tezahürat yapıp alkışlarla karşıladı.

Antalyasporlu taraftarların desteği karşısında duygulanan Cüneyt Çakır, alkışlara önlerinde eğilerek cevap verdi. Türk futbolunda bir hakem belki de ilk kez jübilesi haricinde alkışlandı.

Neyse maç başladı ancak bana göre Akrep’in aklı Trabzon maçındaydı ve ilk kez bu kadar isteksiz oynadı. Yenemiyorsan yenilmeyeceksin mantığı ile oynandı ve maç 1-1 bitti.

Fakat benim mantığımın almadığı bir olay vardı maçta. Maç başlamadan önce Cüneyt Çakır'ı alkışlayan taraftar güzel bir jeste imza atarken maç anında bu tavrını bir anda unuttu.

Hakan Özmert’in sakatlanması ile oyuna giren Poli yenen golde hata yapınca anlamsız yere ıslıklayıp aleyhinde bağırıp çağırdılar. Çakır’a verdikleri destek ne kadar güzelse Poli için yaptıkları protestoda o kadar gereksiz oldu.

İyi ki tribünde Tolga Cömertoğlu vardı da işi topladı o ve ekibi.