Evet, yazımın başlığındaki sorunun cevabı olan AHDE VEFASIZLIĞI bilirim. Yaşayanı da yaşatanları da çok iyi bilirim. Ömrüm yettiğince de VEFALI olmaya gayret edeceğim. Bugün sizlere öyle bir hikaye anlatacağım ki AHDE VEFASIZLIĞI görecek, birçoğunuzun yakından tanıdığı bu ismi duyunca kiminiz kahrolacak kiminiz de “VAH TÜH” diyecek.

Yalnız önce bu AHDE VEFA konusunda birkaç kelam etmek istiyorum. Ziya Paşa bir sözünde “Vefasızın olduğu mecliste bade içilmez” diyor. Bırakın bir badeyi nefes bile alınmaz. Çünkü AHDE vefa insanlığın gereğidir diye biliyorum.

Bir arkadaşım, “Birlikte yola çıktığı insanları yolda bulduklarıyla değişen insandan hayır gelmez. Ahde vefa nedir bilmez, böyle kişilere karşı çok dikkatli ol!” demişti!

Önceleri ne demek istediğini tam anlamamıştım. Lakin yaşadıkça insan öğreniyor. Arkadaşımın söyledikleri; yol arkadaşından menfaati için vazgeçmek, dostlarını kullanıp işi bittiğinde kaldırıp bir kenara atmak, kendisine ikbal (gelecek) sağlayacak yeni yol arkadaşları edinmek anlamına geliyordu.

Ne kadar haklıymış. Birilerinin omuzlarına basarak yükselenler, kendisine omuz verenlerin çekilmesiyle bir daha kalkmamak üzere aşağı düşerler. Sonra ya yok olurlar ya da silinip giderler. Vallahi vefa duygusu insanı her şeyden önce Allah’a karşı sorumlu hissettiren manevi bir bağdır. İnsanlığın insanlığa kazandırdığı hareketlerden birisidir bu AHDE VEFA.

İyi zamanda var olmak, zaman farklılaşınca sebepsiz yere uzaklaşmak en gerektiği anda orada olmamak en büyük AHDE VEFASIZLIKTIR! Hadi bunu geçtik. AHDE VEFA yoksa BİR FİNCAN KAHVENİN hiç mi hatırı yok arkadaş?

Evet, her şeyin çoğaldığı günümüzde “AHDE VEFA en azalan şey olmamalıdır” diye düşünüyorum. Herkeste olmazsa olmaz olması gereken AHDE VEFA’yı sadece İNSAN GİBİ İNSAN OLAN İNSAN EVLADINDA aramak gerekir. Çünkü hayvanlar sadıktırlar, sevdiklerine ihanet etmeyi düşünmezler.

Hz. Mevlana 750 yıl önce; “Köpeği köpeklikten çıkarıp dost yapan sadakat ve vefadır. İnsanı insanlıktan çıkarıp köpek yapan da vefasızlıktır” diyerek VEFANIN önemini anlatmış. Fakat çağımız öyle bir hale geldi ki insanı kapitalizmin yönlendirmesiyle her şeyin para ve güç olduğuna inanılmıştır. AHDE VEFA ise lüzumsuzluk olup çıkmıştır!

Belirli bir makama gelenler, güç sahibi olanlar, o makamın kendileri dışında başka birisi tarafından doldurulamayacağını zanneder. Mezarlıklara şöyle bir bakıverin. Bir arkadaşımız “Vefat edenler toprağa gömülürler, hatıralar ve yaşanmışlıklarsa yüreğe yazılırlar. Vefalı olan toprak değil yürektir” demiş. Ne de doğru söylemiş değil mi?

İnsanoğlunu en fazla üzen şey, yüreğinde taşıdığından, kalbine yazdığından, nokta kadar da olsa iyilik ettiğinden, maddi manevi bedel ödediğinden göremediği VEFA imiş. Buraya kadar VEFA ve AHDE VEFASIZLIK konusunda edebiyat yaptık. Bundan sonra ise konumusun asıl mevzusu. AHDE VEFASAZLIĞIN gerçek öyküsü!

Antalya’nın bir dönem efsane olmuş MUHTARI vardı. Yıldız Mahallesi’nin emektarı NURİ SAYMAZ. Hatırlayanlar bilirler. Bir dönem Muhtarlar Derneği Başkanlığı yaptı. Hatta CHP’den Muratpaşa Belediye Meclis Üyeliği görevini yerine getirdi.

Birçoğumuzun ‘Nuri Amca’ bazılarının ‘Nuri Baba’ diye bildiği NURİ SAYMAZ şimdi nerelerde, bileniniz var mı? Hiç evine gidip halini hatırını soranınız oldu mu? Yok değil mi? Birinin derdi için ‘ÜF’ bile demeden gece gündüz koşan, başta kendi mahalle halkı ve diğer muhtarlar ile görev yaptığı belediyedekiler için çırpınan o NURİ BABA sadece VEFAYI istedi sizden.

Ama nerede o AHDE VEFA? Hani laf olsun diye derler ya, “İstanbul’da bir semtin adı” diye. İşte tam da öyle. Şimdi o efsane NURİ BABA ne halde bileniniz yoksa ben söyleyeyim. NURİ AMCA yıllarca evinde kapısını açacak AHDE VEFA gösterip halini hatırını soracak birilerini bekledi. Kapısını çalan olmadı. Yatalak halde iken bile umutsuzluğa kapılmadı.

Ancak NURİ AMCA’nın daha fazla dayanacak gücü kalmadı. Ne bu VEFASIZ dünyaya, ne de AHDE VEFASIZ insanlara, dost görünüp UNUTAN ikiyüzlülere gücü yetmedi. Şu an kendisi ömrünü verdiği mahallesindeki hastanenin YOĞUN BAKIM SERVİSİNDE ölümle pençeleşiyor.

Hoş bu saatten sonra gidip ziyaret etseniz sadece ALLAH KATINDA HELALLİK istemiş olursunuz. Tabi o sizi duyarsa. İşte böyle NURİ BABA’nın son durumu! Neymiş, ne olmuşuz ve ne yapmışız değil mi? AHDE VEFA kimde olurmuş? Yazının içine bir bakın, VEFA semt adı mı yoksa İNSANDA olmazsa olmaz mı?  Bulun bakalım. 

Ama işin özeti; Allah bizleri VEFASIZ DOSTLARDAN korusun, VEFALI DOSTLARLA buluştursun. Dayan be NURİ AMCA. Gelecek o VEFASIZLAR bu yazıdan sonra!

İşte o zaman VAKİT ÇOK GEÇ OLACAK.