Türkiye’de kuşkusuz son dönemin en önemli konusu enflasyon ve buna bağlı olarak zamlar, can yakan faturalar. Hükümetin ise yanan ateşi indirimlerle söndürme çalışması.

Bu bağlamda en son adım Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, temel gıda ürünlerinde KDV'nin yüzde 8'den yüzde 1'e düşürüldüğünü açıklaması. Asıl bundan sonra ortalık karıştı.

Özellikle zincir marketler önce bindirip sonra indirime gitti. Denetimler arttı. Lakin Antalya’da kerhen denetimler yapıldı. O da Lider Gazetesi’nin zorlaması ile!

Daha sonra beledilerin kullanım suyunda KDV indirimine gitme meselesi gündeme getirildi. Birçok belediye anında KDV’yi yüzde 8’den 1’e düşürmek için çalışmaya girişti.

Su tüketim bedelindeki yüzde 8 KDV oranını yüzde 1’e Balıkesir, Bursa, Kocaeli, Sakarya, Samsun, Trabzon, Malatya, Erzurum, Çorum, Düzce, Muş, Sivas, Yalova, Giresun, Zonguldak ve Afyonkarahisar gibi şehirlerin belediyeleri düşürdü.

Amma velakin her daim laf üretmekten başka bir iş yapmayan, halkçı olduğunu iddia eden Antalya’nın CHP’li Belediye Başkanı Muhittin Böcek yine laf üretip indirime gitmedi!

Başkan Böcek, Lider Haber muhabirinin uzattığı mikrofona, “Henüz bu konuyu görüşmedik. Önce hükümet ASAT’ın 22 milyon gelirken 66 milyon lira gelen elektrik faturasını indirsin. Sonra biz bakarız” dedi.

Ufukta Antalyalılar için bir indirim görülmedi. “Biz Birlikte Yaparız” diyen Başkan Böcek, ‘Askıda Fatura’ uygulamasını unutmuşçasına su da KDV indiriminin gündemlerinde olmadığını açık ve net olarak söylemiş oldu.

Yani bir başka deyişle çeşitli konularda talepte bulunan 11 CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı’nın taleplerinin yerine getirilmesi halinde indirime gideceklerinin sinyalini verdi.

“Ne kadar ekmek o kadar köfte” misali diyor indirim konusunda Sayın Böcek. Peki sormazlar mı, “Yahu indirim yapan belediyelere aynı fatura gelmiyor mu?” diye.

Sevgili Başkan, artık şu laf ve bahane üretmeyi, siyaset yapmayı bırakıp halkın derdine bir pansuman da sen yapsan artık!

SOKAK KAVGASINA DÖNDÜ

Antalya Otobüsçüler Esnaf Odası’nın zam ve destek düzenlemesi yapılması yönündeki talepleri yerine gelmedikçe iş sokak kavgasına dönmeye başladı.

Halk otobüslerinin 160 kadarı akaryakıt alamadıklarını gerekçe gösterip nöbetleşe kontak kapatmaya devam ediyor. Danışıklı ve göstermelik bu eylem sanırım çok etkili olmadı.

Her daim hem Büyükşehir Belediyesi’ni tehdit eden otobüsçülerin sinirleri gerildikçe geriliyor gibi geldi. Bu, Otobüsçüler Esnaf Odası Başkanı Yasin Arslan’ın açıklamalarına bile yansıdı.

Arslan, Ulaşım Daire Başkanı Nurettin Tonguç’un esnaf odasına eksik para yatırdığını iddia ederek sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Hem de alt alta hesapları yazarak.

İşte o paylaşım; “Ulaşım Daire Başkanım çalışmayan araçları çalışmış gibi gösterip yoksa hak ediş mi yatırıyor. 20 bin TL fazla hasılat var, ama paralar eksik. Cuma günü yolculuk 233 bin 544, hasılat 791 milyon 806 bin 63, araçlara yatan bin 760. Pazartesi günü yolculuk 241 bin 281, hasılat 810 milyon 487 bin 98, araçlara yatan bin 743. Toplu taşıma esnafımın aylık 67 bin TL gideri var. Hesabıma Ulaşım Daire Başkanlığı tarafından 1 ayda 33 bin TL ile 36 bin TL arası para yatırılmaktadır. Büyükşehir Belediyemiz tarafından biniş başı destek olarak ta 3 bin 500 TL ile 4 bin 250 TL destek yatmaktadır. Her şey açık şeffaf ortadadır.”

Bu hesaba bakınca Arslan haklı gibi görünüyor. Çünkü aradaki rakamda cidden anormallik var. Acaba bir yanlışlık mı var diye düşünmekten kendimi alamıyorum.

Umarım mantıklı bir açıklaması vardır. Aksi halde otobüsçülerin bir gün sabah topluca sefere çıkmama ihtimallerini aklıma bile getirmek istemiyorum. Ama gidişat onu gösteriyor.

Bu iş sokak kavgasına dönmeden önlem mutlaka alınmalı, belediye bu işi kendi yapmalı.

MARKETTEN DAHA UCUZ

Herkes marketteki ürünlerin fiyatlarından yakınırken yanı başımızdaki ucuzluğu ıskalıyoruz ama farkında bile değiliz. Resmen üreticiden tüketiciye satış yapılıyor.

Burası Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ürün Satış Yeri! Üniversite Kampüsü’nün hemen içinde. Birçok gıda ürünü ve sebze var. Hem de KDV indirimi yapılmışından.

Örneğin, 5 litre süt 35 lira, 900 gram süzme yoğurt 27.5 lira, bir kilo kaşar peynir 70 lira, beyaz peynir 42.5 lira, bir kilo tereyağı 70 lira, gezen tavuk iri boy 10’lu paket 18.5 lira.

Bir de sebzeler var. Domates ve kokteyl domates 10 lira, sivri biber 15 lira, zeytin yağı 5 litre 232.5 lira, 1 litre kefir 12.5 lira, 2 litre ayran 14 lira. Makul fiyatlarda saksı çiçekleri.

Bazılarınızın, “Bu fiyatlar market ve Pazar ile aynı, hatta pahalı” diyenlerinizi duyar gibiyim. Belki haklı olabilirsiniz ama oradan aldığınız ürünler organik değil ki!

Ama burada satılan onlarca ürünün hepsi organik üretim. Üniversitede üretiliyor hepsi. Her zevke göre mütevazi bir market. İsteyene temizlenmiş bıldırcın bile var. 15 liradan satılıyor.

Hadi vakti olanlar, üç harfli zincir market yerine bir de burayı deneyin. Belki hoşunuza gider.