Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Seçimleri geçeli 8 ay kadar bir süre oldu. Birisi “Ya tarih yazacağız ya da TARİH olacağız” dedi. Diğeri ise “Sana söz yine BAHARLAR gelecek” sözleriyle UMUT dağıttı.

Kimi tarih oldu, kimi tarihin TOZLU SİYASET RAFLARINDAKİ yerini aldı. Tarih olamayanlar da son demlerini oynuyor zaten. Bazı kesimler hala mayıs seçimlerini tartışa dursun, 2024 Yerel Seçimleri kapıya dayandı bile. Aslında her şey göründüğü gibi değil, HAYAT devam ediyor.

Bugünkü yazımı önemli bir konu olan ‘SİYASETTEKİ VEFASIZLIK’ üzerine yazacağım. Bu anlatacağım ve bana göre önemli olan konu hayatın nasıl ACIMASIZ olduğunun açık bir örneği. Umarım herkes üzerine düşen DERSİ alır.

Siyasette vefasızlık… İnanın her devirde böyleydi, böyle olmaya da devam ediyor ve edecek gibi. Olmasa iyi olurda ama maalesef öyle.

TÜRKİYE siyasetinde vefasızlık neredeyse OLAĞAN bir durum haline geldi artık. Öyle ki; koltuğunuzu bıraktığınız insanların gün gelip, sizi bile TANIMADIĞINI görebilirsizin. Ya da sahip çıkmadığını duyabilirsiniz. Her ne hikmetse; bu siyasi vefasızlık, iktidarı ele geçirenlerce kronik bir HASTALIK haline dönüşüyor. Sayıları çok az olsa da gerçek manada VEFAYI ön planda tutanları kapsam dışı bırakıyorum.

Bu nedenle, siyasete yeni girecek belediye başkan adaylarının her şeye hazırlıklı olmaları şart. Son dakika gelişmelerini ÖNGÖRMEK olmazsa olmaz kural. Özellikle, ileriyi görme yeteneği önemli bir artı gibi. Çünkü; ne zaman nerede GOL YİYECEĞİNİZ belli olmaz.

Kimin dost, kimin düşman, kimin arkadaş, kimin rakip olacağını kestiremeyebilirsiniz. Böyle bir durumda, SIRTINIZDAN BIÇAKLANMANIZ kaçınılmazdır. Hele hele DOST BİLDİKLERİNİZ tarafından!

Genelde, siyasette kazık yemiş olanlar saydığım unsurları çok iyi bilirler. İşi biraz abartarak söyleyeyim; tecrübeli siyasiler bu konuda İHTİSAS yapmış gibidir. Adımlarını atarlarken, iki kez düşünürler. Önünü, arkasını, sağını ve solunu sürekli kollarlar.

Siyasette her zaman vefasızlık örneklerine tanıklık etmişimdir. Onun için yeni başkan aday adaylarına bu uyarıyı yapmayı bir İNSANLIK GÖREVİ bildim. Tabi anlarlarsa.

Bu vefasızlık konusuna en son tanıklık ettiğim bir isim var. Son milletvekilliği seçiminde aday olup listeye giren ve ancak seçilemeyen ANTALYALILARIN yakından tanıdığı namı diğer DAYI lakaplı İzzetin Sultanyar!

Son seçimden sonra beklenmedik bir anda TELEFONU SERVİS DIŞI kaldı, iletişim kesildi. Arayan ulaşamıyor. Hatırlayanlarınız vardır, arabaların arkasına yazarlardı, ‘KADERİMSEN ÇEKERİM’ diye. Bizim İzzet’te öyle mi yaptı bilemiyorum. Durup dururken bir insan niye iletişimini kessin ki? Hele hele insan ve dost canlısı, karıncayı bile incitmeyen İzzet!

Aklıma günlerdir deli deli sorular geldi. Bende ulaşamadım kendisine. Elçilerle haber gönderdim amma yine iletişime geçmedi. Acaba dedim ki, “Bizim İzzet’te bu siyaset vefasızlığına mı uğradı?” Hatta sordum kendi kendime, “Kırıldı mı, darıldı mı, küstürüldü mü, alındı mı, yok mu sayıldı? Yoksa kendisine söz verildi de o söz tutulmadı mı? ” diye.

Hani durup dururken bir insan başka niye iletişim kanallarını kapatsın öyle değil mi? Sanırım İzzet Sultanyar’da bu SİYASET VEFASIZLIĞINA kurban gitmiş. Yoksa hayat dolusu bir insan, seçimlerde canla başla çalışmış birisi niye KABUĞUNA çekilsin ki?

“Vardır bir bildiği” ve “Vardır bunda da bir hikmet” diyelim. Ama benden tavsiye siyasetteki bu hastalığa aldırış etmeden bol acılı kebapları yapmaya devam etmeli İzzet kardeşim.

----------------

PORNOCUYU NE YAPTINIZ?

Önceki gün LİDER GAZETE’nin manşet haberi vardı, ‘BÜYÜKŞEHİR’DE PORNO REZALETİ’ diye. İnanın çok mide bulandırıcı, tiksindirici, ahlaksızlığın nirvana yaptığı bir konu.

Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Ulaşım Daire Başkanlığı’nda, Taşıt Operasyon Sorumlusu olarak çalışan Y.Ö. isimli bir zirzobun Ulaşım Daire Başkanı Nurettin Şengül’ün yanı sıra kadın şoförlerin de bulunduğu WhatsApp grubunda paylaştığı pornografik içerikli mesaj!

İnsan kendi arkadaşları ile sohbet ortamında bile paylaşamayacağı bir görüntü bu. Kadın şoförler başta olmak üzere ahlaklı grup üyeleri büyük bir tepki göstermişler olaya. Tabi grupta değil kendi aralarında.

Ahlaksızlığın nirvanası denilecek skandal olayda Y.Ö., kendisini “SİBER SALDIRIYA UĞRADIM” diyerek savunurmuş. Bak hele bak. Uyanıklık mı yoksa pişkinlik mi desem bilemedim. Yahu sen kimi kandırıyorsun? Böylesine ahlaksız paylaşıma zırva bir bahane bulacağına ÖZÜR DİLEYİP yanlışlıkla oldu falan desen belki kurtulacaksın. Ama o zeka nerede. “Kuyruğu dik tutmak” derler buna.

Tabi AĞA BABALARI koruyucu melek olunca bunun böyle yapması doğal. Hadi böyle bir densizlik yaşandı. Ya o grupta olan YÖNETİCİLERE ne demeli? Mesela bu işlerin ne kadar sakıncalı ve suç olduğunu bilen eski Emniyet Müdür Yardımcısı olarak görev yapan ve bugün Ulaşım Planlama ve Raylı Sistem Daire Başkanı Nurettin Şengül’e!

Böyle bir geçmişi olan insanın böyle bir olay karşısında SESSİZ kalması akla mantığa yatmıyor. Sessiz kalıp kendi içlerinde olayı soğutma çabası içindelerse inanın ben ateşi körüklemeye devam ederim ve edeceğimi de herkes bilir!

Haaa bunlar sustu, ÜÇ MAYMUNU OYNADI. Peki benim bildiğim ve bu tür olaylara asla prim vermeyen Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek acaba bir işlem yaptırtacak mı? Merakla bekliyorum neler olacağını. Biliyorum ki bunun bedelini ödetecektir.

Aksi halde hem kadın şoförler ile aileleri, hem ben hem de tüm Antalyalı bu işi AYIPLAYACAKTIR! Böyle biline.