ÇEVRE hepimiz için önemli. Sen, ben, o, şu bu, ama, fakat, lakin olmaksızın hepimiz adın, geleceğimiz için çok önemli. Bizde ÇEVRECİLİK bir resmiyette, bir FİKRİYATTA, bir EYLEMDE, bir de SÖZDE var.

Resmiyette olanı DEVLET tarafından yapılanları. Fikriyatta olanları bizim gibi YAZAR ÇİZER takımları. Eylemde ve sözde olanları ise sadece GÖSTERMELİK olanları. Bir de KALBEN olanlar var.

Aslında bir ÇEVRE OLAYI meydanı geldiğinde kimin GERÇEK çevre kimin SAHTE olduğu, kimin DOĞASEVER olduğu, kimin olmadığı açık ve net olarak görülür. Gerçek çevreci ve doğaseverler öyle PATIRTI gürültüyü sevmezler.

Ancak sadece işi GÖSTERİŞTE olarak görüp, bir yerlerden desteklenen sözde çevreciler patırtı gürültü çıkarmanın yanında bir de AT GÖZLÜĞÜ TAKARAK olaylara bakarlar. Çünkü işleri bu!

Bu kimin zaman DERNEKLER üzerinden kimi zaman da SANAT çevreleri üzerinden yapılır. Ne zaman iyi bir iş yapılsa veya yapılmaya çalışılsa mutlaka bu GÜRUH ortaya çıkar. Gerçek çevrecileri bile SİNDİRİRLER.

Böylelerini ANTALYA’da son yıllarda sıkça görmeye başladım. Benim bildiğim bu şehirde gerçek çevre savaşçısı HEDİYE GÜNDÜZ ile katledilen rahmetli ALİ ULVİ BÜYÜKNOHUTÇU vardı. Gerisi fasa fiso.

ANTALYA’nın talihsizliği midir nedir bilemiyorum. Son dönemde bu işe el atan ve sözde çevrecileri pirim vererek kendi ayıbını örtmeye çalışan SİYASİLER DE türedi.

Örneğin, Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) tarafından verilen 'En İyi Çevre Eğitim Etkinlikleri' ödülüne üst üste 8'inci kez layık görülen MURATPAŞA BELEDİYESİ.

Böyle bir ödülün sahibi ilçeye bir bakın bakalım acaba verilen ÖDÜL LAYIKIYLA mı alınmış diye. Geçmişine bakarsanız EYVALLAH amma günümüzde parkları ve sokakları PİSLİKTEN geçilmiyor.

Haydi bunlar olası şeyler diyelim ama dünyanın gözdesi FALEZLERİN katledilmesine, beton dökülüp PLAJ yapılmasına ya öncü olmuşlar ya da göz yummuşlar.

Peki, şehrin batı yakasında durum nasıl dersiniz? Orasını siz sorun ben söyleyeyim. (Ne siz sorun ne ben söyleyeyim) Başını KUMA GÖMMÜŞ sesini hiçbir şeye çıkarmayan bir belediye başkanı var.

Söylememe gerek var mı bilemiyorum.Yine de tereddütte düşmemeniz için bunun KONYAALTI BELEDİYE BAŞKANI SEMİH ESEN olduğunun belirteyim. Sessiz ama DERİNDEN hedefe ulaşan biri.

Koskoca 4 yılda KONYAALTI ilçesine yaptığı bir HAYAT PARK PROJESİ var. Oda MUHİTTİN BÖCEK döneminde yapılan parkın düzenlemesi. Hani kötü de bir yer olmadı amma hepsi bu kadar.

İyi işler yapmaya HEVESLİ gibi görünen ancak bir çuval İNCİRİ BERBAT EDEN bir Belediye Başkanı Esen. Konyaaltı dün başlayan ve 11 Haziran’da sona erecek 2023 Avrupa Plaj Turu Finalleri’ni (EBT) düzenliyor.

Bu şampiyona dünyanın en gözde plajı olan KONYAALTI SAHİLİ’nde. 14 ülkeden 28 takım final için ter döküyor. Allah için güzel bir organizasyon. Eskiden LARA’da yapılıyordu.

Tabi Lara’da yapılırken kuma ihtiyaç yoktu. Lakin KONYAALTI’nın kumsal yapısı değişik. Lara kumlu, Konyaaltı çakıl. Hal böyle olunca burada maç yapılabilmesi için kum gerekliydi.

Geldik şimdi ZURANIN ZIRTTTT DEDİĞİ yere. Maç oynanması için İNCE KUM lazım. Bizim aslan çevreci söz de doğaSever KONYAALTI BELEDİYESİ nereden bulduysa tamı tamına 1500 ton özel kumu plaja boca edip sermiş.

Plaj hentbolu için birkaç saha yapılmış. TONLARCA kumu çakılların üzerine serince sahil en az 2 metre yükseltilmiş. Kıyının DOĞALLIĞI bozulmuş. Bir de drone ile fotoğraf çekip bu KATLİAMI basına servis etmişler, “BİZ BÖYLE BİR ÇEVRE KATİLİYİZ” der gibi.

Benim anlamadığım bir çok otel plajına özel kum serdiği ve doğallığı bozduğu için ceza yemedi mi? Peki onlar ÇEVRE DÜŞMANI da bunlar neci? Yoksa “KONYAALTI elden gidiyor, katlediliyor” diyenler kim?

Vallahi ben kimin gerçek çevreci kimin gerçek DOĞASEVER olup olmadığını görmeniz için böyle bir konuyu gündeme getirdim. Yoksa başka bir MAKSADIM falan yok.

Zaten Konyaaltı Sahili’nin sorumluluğu Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde. Her halde onlarında bir birliği vardır.

YAT LİMANI NE OLACAK?

ANTALYA YAT LİMANI’ndaki tehlikeyi uzun süreden beri gündeme getiren denizci dostum İZZET ÜNLÜ dün sosyal medya hesabından MENDİREKLE alakalı bir fotoğraf daha paylaştı.

Daha öncede buradaki açılma tehlikesini gündeme getiren ÜNLÜ bu kez mendirekteki dolgu taşlarının yok olmasını herkesin daha doğrusu ilgililerinin GÖZÜNÜN İÇİNE sokmuş!

Hakikaten KALEİÇİ YAT LİMANI’nda garip garip bir şeyler oluyor. İZZET ÜNLÜ bas bas tehlikeyi gündeme getiriyor. BEY DAĞLARI’ndan ses geliyor kimselerden ses çıkmıyor.

Beyler! TEHLİKE geliyor ama siz mi görmüyorsunuz yoksa biz mi göz yanılgısına uğruyoruz. Kim ne biliyorsa çıkıp açıklasın. İnanın tablo ÜRKÜTÜCÜ.