Eyyyy komşular! Duyduk duymadık demeyin. Sizin ŞEHR’ÜL EMİNİNİZ Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, belediyeyi iflasın eşiğine getirmiş. Gerçi haberiniz vardır bundan.
Kasasında 80 milyon lira ile devraldığı Muratpaşa Belediyesi’ni 10 yılın sonunda kör kuruşa muhtaç hale getirmişti. Bunu da biliyorsunuzdur. Gerekçesi ise, ‘kamulaştırmasız el atma bedeli’ imiş!

Beceriksizliğini örtbas etmeye çalışan Uysal’ın öyle bahaneleri var ki sormayın. Hatayı kendisinde görmeyen, devleti suçlayan cümlelerle dikkatleri başka yönlere çekiyor, asıl meseleyi kamufle etme telaşına giriyor. Bundan haberiniz yoktur.
Nüfusu 600 bini bulan Muratpaşa’nın Başkanı, ağzındaki baklayı sonunda Meclis’e getirdiği imar planı değişikliği ile çıkarmış. 2005 yılında hizmete açılan Muratpaşa Belediyesi’nin olduğu alanın imar planı değişecekmiş! Bundan da haberiniz yoktur.
Dikkat buyurun! Belediye binasının da bulunduğu Demircikara Mahallesi 12601 ada 3 parseldeki 20 bin metrekarelik alanın perşembe günü yapılacak mecliste imar planı değişikliği ele alınacak. Bunu da buradan öğrendiniz.

Hazırlanan imar plan değişikliğinde ‘kamuya hizmetin kolaylaştırılması ve hizmet kalitesinin artırılması için 0.80 emsalden inşaat alanı 20 bin metrekareye kat sayısı ise 15’e çıkarılması hedefleniyormuş. Bunu da buradan öğrendiniz.
Plan notlarında yer alan bilgilere göre, belediye hizmet alanı içerisinde toplam inşaat alanının yüzde 30’unu geçmemek kaydıyla ticari alanlar ve konuk evi yaptırılabilecek. Bunu da buradan öğrendiniz.
Oysaki burası, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın hazırladığı 100 binlik plana göre kentsel yerleşik alan, 25 binlik plana göre konut ve yerleşme alanı, 5 binlik plana göre belediye hizmet alanı olarak planlı. Acaba meclis üyelerinin haberi var mı?
Lafın kısası; buraya 20 bin metrekarelik inşaat ve 15 katlı bina yapılacak. Belediye binası AVM yapmaya yani ticaret alanı yapmaya uygun hale getirilecek! YAP İŞLET DEVRET modeli uygulanacak. Belediye 29 yıllığına kiracı olacak!
Eyyy Ümit Uysal’ın sevgili komşuları! 10 yılda belediyeyi iflasın eşiğine getiren Uysal’a göre mevcut bina yetersiz kalıyormuş.
Bu konuda kendisi, “Antalya'nın kalbine hizmet etme yükümlüğümüzü aksatmadan yolumuza devam etmek durumundayız. Burada imar planındaki vasıfla kısmi yeni vasıflar yükleyerek meclislerimiz uygun gördüğü takdirde yap işlet devret modeli ile bu işleri başarmak istiyoruz ve desteklerinizi bekliyoruz” diyor.
İnanın çok inandırıcı gelmedi bana. Madem yetersiz ise mali durum düzelinceye kadar yerinizden kıpırdamazsınız olur biter. Şimdi bu sistem için meclis yetki verirse -ki öyle görünüyor- ilk iş kiralık bir yer aranacak ve belediye taşınacak. “Ayranımız yok içme tahterevalli ile gideriz çeşmeye” misali olacak öyle değil mi?
Yarınki mecliste AK Parti’nin çekimser oyu kullanacağını öğrendim. MHP’nin tavrı da hemen hemen aynı olacakmış. Ümit Uysal’ın sevgili komşuları ve emlakçı arkadaşlar yarından tezi yok kiralık belediye binası aramaya koyulacaklar. Dikkatli olun belediyede para yok, peşinat falan isteyen bir mülk sahibi olmasın. Komisyonu hiç düşünmeyin. 
Eyyy komşular! Anlattıklarımı duydunuz ve gerçekleri öğrendiniz. Sizin dışınızda herkes el birliği yapacağının sözünü vermiş. Bize de bu noktada hayırlı olsun demek düşecek galiba!
---------------
BREATHE BÜŞRA HANIM 
Hemen bu bölüme başlarken başlıktaki ‘Breathe’ kelimesinin NEFES ALMAK anlamına geldiğini belirteyim. Bu kelimeyi de ben değil yazıya konu kişi sosyal medya hesabından paylaşmış!
Antalya’nın genç anne, avukat ve siyasetçilerinden Büşra Dirgen Özdemir’i bilmeyeniniz yoktur. Kendisi geçen dönem CHP’den Konyaaltı ve Büyükşehir Meclis Üyesi idi. Başkan Muhittin Böcek’in de en güvendiği vekili oldu.

Büşra Hanım, Konyaaltı Belediye Başkan adayı gösterilmeyince Kepez’den meclis üyesi adayı oldu ve seçildi. Çok efor sarf etti ve çok yoruldu. Hem kendisi hem de ailesi.
Bir kaç gün önce tatile çıkmışlar ailecek. Canım Kaş falan dururken kendi paylaşımı ile ‘Kastellorizo’ yani Meis Adası’na gitmişler. Yine kendi paylaşımına göre BREAHTE yapmaya!
Vallahi NEFES aldı mı almadı mı bilemem amma Mesut Kocagöz’ün cezaevinde dört duvar arasında nefes almakta zorlandığını sağır sultan bile biliyor. İşte mesele burada. Tatile gitmek herkesin hakkı amma böyle bir durumda mı değil mi?
Yine de ben iyi BREATHELER diliyorum kendisine.