Dün C PLAKA hikayesini ele aldım. Arı kovanına çomak soktuk. Arayan arayana. Vallahi "Ben çiğ yemedim ki karnım ağrısın" sıkıntısı olan varsa cezasını çeksin. Derdim adalet yerini bulsun.

Bu konuyla ilgili dün başımdan ilginç bir olay geçti. Olay açığa çıkınca sizlerle detayını paylaşacağım. Kimsenin günahını almamak için beklemekte fayda olduğunu düşünüyorum.

Gelelim bugünkü konumuza. Kaş ilçesinde yaşanan İNSANLIK DIŞI bir olayı ele alacağım. 10 gündür araştırdığım KARARTILAN BİR YAŞAMIN acı öyküsü.

Taciz, tecavüz, darp, işkence, köle muamelesi, mobbing, kanun tanımazlık, siyasi çevre kullanılarak kıskaca alma ve sonunda intihara sürüklenen bir hayat. Akabinde gelen sürgün!

Efendim bu olayın detaylarını LİDER GAZETE’de okuyacaksınız. Ben yazarken İNSANLIĞIMDAN UTANDIM. Bakalım sizler okurken ne diyecek, ne hissedeceksiniz?

Kaş’a 6 yıl önce atanan 23 yıllık hemşire F.C.’nin başına gelenler "PİŞMİŞ TAVUĞUN BAŞINA GELMEZ" dedirten türden. "OLMAZ BÖYLE ŞEY" diyeceğiniz bir olay.

F.C., Kaş Devlet Hastanesi’nin başarılı bir ameliyathane hemşiresi. 42 yaşında ve başından bir evlilik geçmiş. Olabilir. Kendi başına yaşarken arkadaş çevresi tarafından "Evli ama boşanma sürecinde" denilen Kaş Kınıklı 2 çocuk babası Mehmet A ile tanıştırılıyor.

Tekrar evlilik hayalleri kuran F.C., arkadaşlığın 6 ayı bulması ve boşanma olayının gerçekleşmemesi üzerine Mehmet A’dan ayrılma kararı veriyor. İşte ne olduysa bundan sonra başlıyor. Tıpkı Türk filmlerindeki gibi "Ya benimsin ya da toprağın" süreci başlıyor.

Mehmet A, adeta kapaması haline getirdiği hemşireyi dövüyor, işkence yapıyor, tecavüz ediyor. Bu olay 1.5 yıldan beri halen devam ediyor.

Şimdi düşünün, aracınızla yolda giderken bir kedi veya köpeğe çarpıyorsunuz. Sosyal medyada kıyamet kopunca küt diye adamı içeri atıyorlar. Bu anlattığımız olaydaki kedi veya köpek değil, İNSAN EVLADI!

Neyse konumuza dönelim.

Hemşire F.C., bir evlilik umudu ile çıktığı kısa yolun sonunda verdiği ayrılık kararı ile ZİNDANA DÖNEN HAYATI nedeniyle şikayetçi oluyor. Mahkeme, zorba aşığa UZAKLAŞTIRMA CEZASI veriyor, YURT DIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI getiriyor.

Akıllanmaz adam işkence dayaklarına devam ederken bu kez F.C.’nin başvurusu üzerine 2’şer aylık uzatmalarla ELEKTRONİK KELEPÇE TAKILIYOR adama. Adam durmuyor çünkü Kaş’ta ve Fethiye’de nüfuzlu CHP’li kişilerin çok yakın akrabası.

Dayak ve işkenceler devam ediyor. Bir akşam adamın elinden kurtulan kadın soluğu acil serviste alıyor. Ayağı çıplak, pijaması ile. Polis devreye giriyor. Kadın şikayetçi, adam da "Bende dayak yedim" diye şikayetçi. 100 kiloluk cüssesiyle dayak yemiş!

Kabus gibi olaylar dur durak bilmiyor. Yaşadıklarına dayanamayan hemşire F.C., bir mektup bırakıp HAYATINA SON VERMEK için ilaç içiyor. Arkadaşları son anda farkına varıp kurtarıyorlar.

Bir ara Mehmet A’nın teyzesinin oğlu olduğu iddia edilen Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca devreye giriyor. Kadın, avukatıyla başkanın makamına gidiyor. Bu sırada gözü dönmüş, ayağında kelepçe takılı adam belediye binasına yöneliyor.

Kadını TAKİP MERKEZİ arıyor. Adam binaya girince şaklayan F.C., KADES’e basıyor. Polis gelmeden Başkan Karaca, olayın büyümemesi için akrabasını uzaklaştırıyor. Kadın ve avukatı Kaş’a dönüp şikayetçi oluyor. Mahkeme ne karar veriyor biliyor musunuz? "Siz randevusuz oraya gittiniz, Mehmet A’nın randevusu olduğu için başvurunuz reddedilmiştir."

F.C., her yaşadığında başına gelen olayda yaptığı ilk şikayetin dışında hiçbir sonuç alamıyor, kapılar resmen yüzüne kapanıyor. Yılmıyor, HAYATI KARARTILAN BEYAZ MELEK.

Ama gelin görün ki adamın çevresi geniş ya; Fethiye Aile Mahkemesi’nden F.C. için 1 ay uzaklaştırma cezası aldırıyor. Yetmiyor, kelepçe takılmasını istiyor. Ancak ŞÖNİM reddediyor!

F.C.’ye işkenceye devam etmek isteyen Mehmet A, bu kez de başka bir yöntemi devreye sokuyor. Kaş Devlet Hastanesi’ne yakın 3 ayrı iş yerinde çalışmaya başladığını ve SGK kaydı olduğunu gerekçe göstererek elektronik kelepçenin çıkarılması için başvuruda bulunuyor.

Olaylar ve gözü dönmüş adam durmuyor. Bu kez Kaş Devlet Hastanesi Başhekimi ile ameliyat ekibini RÜŞVETLE suçlayıp gazetelere açıklama yapıyor. Suçladığı isimler içinde hemşire F.C. de var.

Sağlık Müdürlüğü soruşturma açıyor. Rüşvet iddiası savcılığın işin olunca karışmıyorlar o iddiaya. Ama hemşire F.C.’ye, "Özel hayatı ile memuriyete yakışmayan hareketler" nedeniyle KINAMA cezası veriliyor. Savunması ulaşmadan resen Serik Devlet Hastanesi’ne sürülüyor. Kendi personeline sahip çıkmayan bir kurum, kadının çalıştığı hastanenin psikiyatri servisinden aldığı heyet raporunu bile kabul etmiyor.

Ben yazarken yoruldum, tiksindim. Ne sabırlı kadınmış bu F.C. Vallahi yağmur gibi kadının üstüne gitmişler. Belediye bile başka parselde dökülen molozu bu kadına mal edip 60 bin lira ceza kesmiş.

Vallahi ne yalan söyleyeyim, bu kadına kimse sahip çıkmadı, bıyık altından "Ölse de kurtulsak" demişler. Yuh olsun sizlere. Sahip çıkamayan bizlere de YAZIKLAR OLSUN!