Türk'ün ilk er meydanı, 669. Tarihi Elmalı Yağlı Güreşleri bitti ama güreşten çok skandallar konuşuldu. Her gün yeni bir skandal ortaya çıkmaya devam ediyor.

Pazar günü yapılan organizasyonu baştan sonra tek tek yazsak iyi bir film senaryosu olur. Bugün daha önceki olayları kısaca bir hatırlatıp asıl konuya geleceğim. Siz de okurken “Bu adam yürek mi yemiş?” diyeceksiniz.

Davetiye krizi ile başlayan, muhtarlarla içkili gazinoda toplantı yapılması ile devam eden, daha sonra Survivor yarışmacıları Batuhan Karacakaya, Aleyna Çalışkan ve İlayda Şeker güreşlerin baş konuğu olmasına kadar.

Ve dahası, Korkuteli Belediye Başkanı Ömer İşlek’in güreşlere davet edilmemesi. Devamında ise Kırkpınar Başpehlivanı Ali Gürbüz’ün annesi ile eşinin tribünlere alınmaması.

Bunlar iki gündür yazılıp çizildi. Akabinde Ömer İşlek yerinde bir açıklama ile cevap verdi. Ama aşağıdaki satırları okuyunca asıl skandalın daha başka olduğunu anlayacaksınız.

TRİBÜNDEN KOVULDULAR

Efendim ben Elmalı’ya gidip güreşleri takip etmedim ama oradaki benim adıma bir Elmalılı arkadaşım takip etti. Yaşananları bire bir bana anlattı. Resmen, naklen yayın yaptı.

Şimdi gelelim sadede.

Final müsabakasının yapıldığı pazar günü milletvekilleri, siyasiler ve güreşçiler (İsmail balaban) ile ele vererek er meydanında halkı selamladı. Sonra olanlar oldu.

Er meydanında 3 tribün düzenlemesi yapılmış. A protokol, B protokol ve vatandaş diye.

İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, Feridun Bahşi ve CHP Milletvekili Cavit Arı, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Metin Ergun ve partinin kurucularından Mesut Yılmaz saat 13.00 sıralarında tribüne yöneldiler. A protokol yerine B protokol tribününe oturtuldular.

İşte film bundan sonra kopuyor. Saat 13.15 sıralarında önce Cavit Arı, ilgisizlik yüzünden tribünden ve sahadan ayrılıp gidiyor. Ardından da yaşananlara, “Bu adam (Halil Öztürk) hep böyle yapıyor. Ne bu rezillik” diyen Hasan Subaşı da tribünü ve stadı terk ediyor.

Tam bu sırada İYİ Parti Milletvekili Bahşi, A protokole doğru yürüyor ve el kol hareketleri ile Elmalı Belediye Başkanı Halil Öztürk’e atarlanıyor. Çünkü ön sırada belediye başkanları arka sırada milletvekillerinin oturtulmasını sinirleniyor. Hem de Survivor güzelleri ve Kırkpınar Ağası Seyfettin Selim A protokolde oturduğu için.

Skandalların kahramanı Başkan Öztürk, Milletvekili Bahşi’ye ne dediyse ortalık baya gerilmiş. Yaşanan gelişme üzerine Bahşi de tribünleri ve sahayı söylene söylene terk etmiş.

Veeee bunun üzerine Kadim Şehir Elmalı’yı rezil eden Başkan Öztürk, Bahşi’nin arkasından, “Defol git” demiş. Tabi bunu Sayın Bahşi duymuş duymamış mı bilemem. Ama bana anlatan arkadan net bir şekilde duymuş.

İşte bu skandallara imza atan ve partisinin milletvekilinin arkasından bu sözleri söylemeye cesaret eden Öztürk’ün yürek yemiş olması lazım. Bakalım bunun sonuçlarını takip edeceğiz ne olacak diye.

Ancak benim bildiğim bir şey var ki bu skandalların asıl hazırlayıcısının Başkan Yardımcısı Hasan Aydın olduğu. Çünkü Ali Gürbüz’ün ailesinin tribüne alınmaması talimatını onun verdiği, Ömer İşlek’e davetiye verilmemesinin sorumlusu olduğu yönünde gelen duyumlarım varım.

Her şey bir kenara, ‘Noter Onaylı Aşk Skandalı’nın kahramanı Elmalı Belediye Başkanı Halil Öztürk’ü İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in partiden ihraç etmediği müddetçe bu skandalların daha çok yaşanacağı tarihi güreş organizasyonu ile bir kez daha ortaya çıktı.

YERİNDE BİR ÇALIŞMA

Bir ülkenin ve bir şehrin geleceğine imza atılırken içinde STK’ların yer almasını hep önemsedim. Çünkü halkla iç içe olan bu kurumların yapılacak işlerde ellerini taşın altına koyacaklarına inanırım.

Bunun en canlı örneğini de geçtiğimiz günlerde Dokumapark’ta Cem Karaca Kütüphanesi’nin açılışına katkı koyan Antalya Genç İş İnsanları Derneği (ANTGİAD) idi. Son zamanlarda en hayırlı çalışmalarda ön saflarda onları görmek mümkün.

Örneğin son Manavgat merkezli orman yangınlarında oradan oraya koşuşturup afetzedelere yardım için çırpındılar. Bunların bazılarına bizzat tanık oldum. Allah onlardan razı olsun.

İşte bu genç ve dinamik STK bir geçen hafta yerinde bir çalışma için kolları sıvadı. ANTGİAD Başkanı Osman Sert liderliğindeki bir grup genç işadamı Akdeniz Üniversitesi ile kentin kaderine etki edecek iş için yola çıktı.

Bazı bölgeleri birinci bazı bölgeleri ikinci deprem kuşağında olan Antalya’nın afetlerden etkilenmesi için bir dizi bilimsel çalışma için ellerini taşın altına koydular.

Başkan Sert’in verdiği bilgiye göre, afet sonrasında değil, afet öncesinde önlemlerini almış örnek şehir Antalya oluşturulacak. Üniversite ile deprem gibi her an gerçekleşebilecek bir tehlikeye karşı hazırlıklı olunması için raporlar hazırlanacak, yapılabilecekler ele alınacak.

Belki yıllardır yapılmayan veya başlanıp yarım bırakılan bir ‘Deprem Master Planı’ da bu sayede ortaya çıkmış olacak. Bu noktada kendilerinin her zaman destekçisi olmaya hazırım.

Asıl benim bu noktada belirtmek istediğim bir husus var. İşte ANTGİAD’ın yaptığı bu çalışma diğer STK’lara örnek olmalı ve onlarda ıvır zıvır işlerle uğraşacaklarına kentin geleceğine harç koyacak çalışmalara imza atmalı.