Ben yazılarıma genelde atasözlerimiz ile başlıyorum malumunuz. Yine öyle yapacağım. “BOĞAZ DOKUZ BOĞUMDUR” diye bir atasözümüz var. İşte bu söz bugünkü konuya
‘CUK’ diye denk geliyor.
İnsanlar için en ağır yaralardan birisi dil yarası olmaktadır. Bu sebeple söylenen lafların sala sala değil saya saya söylenmesi gerekmektedir. Bunu bize hatırlatan atasözlerimizden bir tanesi de "BOĞAZ DOKUZ BOĞUM" olmaktadır.
Söyleneceklerin içerisinde karşındakini incitecek lafların geçmemesine dikkat edilmesi gerekmektedir. Düşünme aşamasında varsa kötü sözler elenmeli gerekiyorsa söyleneceklerden tamamen vazgeçilmesi gerekmektedir. Bu sayede hem insanlar karşısındakini kırmamış olur hem de kendi başlarına gelebilecek kötülüklerden korunmuş olurlar.
Yani, herhangi bir sözü dikkatli bir şekilde düşünüp, ölçüp biçerek buna göre söylemek gerekir. BOĞAZ DOKUZ BOĞUMDUR atasözü, herhangi bir hata yapmamak için, söylenecek cümleyi dikkatli bir şekilde düşünüp ona göre ağızdan çıkarmak gerektiğini anlatır.
Bir de “Gerçekler ebedi olarak gizlenemez mutlaka bir gün açığa çıkar” diye bir söz var. Çünkü gerçeklerin sonsuza kadar gizli bir sır olarak kalmaması gibi bir özelliği vardır.
Tabi bu bizim bahsettiğimiz gerçeklik özellikle toplumsal yönü bulunan gerçekler ve sırlardır. Yoksa bazen bireysel olarak yani kimseyi ilgilendirmeyen öyle gerçek sırlarımız olabilir/oluyor.
Bu sırrın duyurulması ve yayılmasında bir hayır görmediğimiz için de, “Bu sır benimle mezara kadar gidecek” deriz ve çoğu zamanda öyle olur. Hele hele benim mesleki hayatımda.
Burada bahsettiğim sır bu değil! Antalya’da yaşanan bir olay. LİDER Gazete’nin manşet haberinde okuyacağınız üzere Tarihi Saat Kulesi’nde yaşanan ve SIR olarak saklanan gerçek!
Ben haberin detaylarını burada da tekrar etmek istemiyorum. Ancak saklanan olayın kim tarafından çıkarıldığına ve son durumun ne olduğuna dikkat çekeceğim.
Şimdi hafızalarımızı bir yoklayalım. Birkaç hafta önce TARİHİ SAAT KULESİNDE yaşanan bir BAYRAK DİREĞİ yani TÜRK BAYRAĞI KRİZİ vardı.
Antalya Valiliği Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı Taşınmaz Kültür Varlıkları Birimi Sorumlusu Cemil Karabayram, Vali Hulusi Şahin’in talimatı ile tarihi kuleye eskisi gibi Türk Bayrağı’nı göndere çektirdi. Sonra Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile Antalya Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu buna itiraz etti.
Bir bardak suda fırtına koparak iki kurum nihayetinde Vali Şahin’in haklı tutumu ile geri vites yaptı ve direğin kuleye zarar vermeyeceğine karar verip geri adım attı. Lakin bu olayda zerre kadar kusuru bulunmayan Cemil Karabayram yerinden oldu. Bu devletin iç meselesi tabi.
Ancak bunun ardında başka bir gerçeğin olduğunu düşünen LİDER Gazetesi ekibi ve ben işin peşini bırakmadık ve biraz kurcaladık. Karşımıza çıkan belgeler bize TARİHİ BİR CİNAYETİN SIR GİBİ GİZLENDİĞİNİ gösterdi.
Tarihi Saat Kulesi’nde 2021 yılında başlayan restorasyon çalışması ve 4.5 TONLUK KURŞUN KUBBE tarihi burçları ÇATLATTI ve ÇÖKMENİN eşiğine getirdi.
İşte bu gerçeği de ortaya çıkaran Türk Bayrağı’nın dalgalanması içi çırpınan Cemil Karabayram idi. Restorasyonda kubbe konumu sırasında burçtaki çatlağı görüp dönemin Valisi Ersin Yazıcı’yı haberdar edip TARİHİ CİNAYETİN önlenmesini sağladı.
Dedim ya, konunun detayları haberde yer alıyor. Ancak ben son cümle olarak bu konu hakkında düşüncemi aktarmakta fayda görüyorum.
TARİHİ CİNAYETİN önlenip TARİHİ HATANIN bir şekilde SIR olarak kalması istenmiş. Sonra bu GERÇEKLERİN üstü TÜRK BAYRAĞI tartışması çıkartılarak kapatılmış.
Devletin iki önemli kurumu bu olayda BÜYÜK LAFLAR etmişler! Devletin bir diğer kurumu CİNAYETİ ve KRİZİ önlemiş! Lakin söylendiği gibi HİÇBİR GERÇEK GİZLİ KALMAMIŞ gün yüzüne çıkmıştır.
Şimdi; bir iş yaparken BOĞAZDAN ÇIKANA çok dikkat etmek gerektiği ve hiçbir sırrın GİZLİ KALMAYACAĞI gerçeğini bilerek hareket edilmesi gerektiği sanırım anlaşılmıştır!
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz