Her ne kadar içimizdeki bazı insanlar inanmasa da küçümsese de Türk Devleti büyüktür. Hem de onların inanamayacağı kadar büyüktür. Son yıllarda yaşadığımız badireler başka ülkelerde olsa çoktan oralarda devlet diye bir şey kalmazdı. Darmadağın olurlardı.

Bakın, Antalya Manavgat’ta 28 Temmuz’da Kalemler Mahallesi merkezli başlayan orman yangınları Alanya, Akseki, Gazipaşa ve Gündoğmuş’a sıçramıştı. Alevler 11 gün sonra kontrol altına alındı.

Tabii bu sırada ana muhalefet milletvekillerinden bazıları ile birçok kişi provokatörlük yapıp oy uğruna algı oluşturtmaya çalıştı. Resmen devletimize inanmayıp küçümseyerek “kaos” çıkmasını istediler.

Kimi zaman “helikopter ve uçak yok” dediler, kimi zaman “devlet yok nerde” diye feveran ettiler. Hatta öyle zamanlar oldu ki, halkı kışkırtmaya bile çalışanlar oldu. Ama bizim milletimiz kimin ne mal olduğunu bildiği için bu manevralara-tuzaklara gelmediler. Daha doğrusu pirim vermediler.

Fakat hepsinin unuttuğu bir şey vardı ki, o da Türk Devleti'nin büyüklüğü. Çünkü devlet bir taraftan alevlerle mücadele ederken diğer yandan da yaraları sarmakla meşguldü. Gören gördü görmek istemeyen de görmezden geldi.

Ciğerlerimizi yakan yangınlarda 60 bin dönüm ormanlık alan yandı. 59 mahalle 3 bin 231 bina 6 bin 359 bağımsız bölüm etkilendi. Yangın söndürülen bölgelerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından tespit edilen ağır hasarlı binalar hemen yıkılıp yenileri inşa edilmeye başlandı.

Maddi ve manevi pek çok zarara yol açan yangının ardından sıra yaraları sarmaya geldi ve devletimiz görülmemiş bir hızla afetzedelere el uzattı.

11 GÜNDE TAMAMLANDI          

Devlet ilk kazmayı Manavgat Kalemler Mahallesi’ndeki yanan evlere vurmuş ve o binalar tamamen yıkılıp yenileri için çalışmalı TOKİ başlatmıştı. Türkiye onların tarifsiz sevgisi ile tanımıştı. Felçli eşi Ayşe Deniz’i evleri yanmasına rağmen terk etmeyip kurtaran 80 İbrahim Deniz’in devletine olan güvenini de.

İbrahim Amca “İkimizde yanacaktık. Onu terk etmezdim çünkü. Hayat arkadaşım olur mu? Devlet olmasaydı biz ne yapacaktık, ne yiyecektik, bu evi kim yapacaktı? Evimizi kısa sürede yapacaklar. Devlete laf ediyorlar. Biz Yörük'üz. Çadırda yatarım ama Cumhurbaşkanımıza, bakanlarıma laf ettirmeyiz. Laf edenler yalan söyler" demişti.

Koca Yörük, sözleri ile sadece kendisi değil devletimizi de haklı çıkardı. Vallahi devletin hızı beni bile şaşırtıp ağzım açık kaldı. Deniz çiftinin yanan evlerinin yerine yenisi tam tamına 11 günde yapılmış ve inşaat bitmek üzere.

Şimdi 80 yaşındaki bir adamın devletine olan inancına bakıp biraz düşünmek gerekmez mi? Bırakın düşünmeyi siz devletimizin büyüklüğüne inanın yeter. Hatta Almanya’daki yaşanman sel felaketi sonrası yaşananları göz önüne alıp devletinize iki kez inanın.

Hele hele, Antalya Milletvekili Mustafa Köse, İbrahim Aydın ve AK Parti İl Başkanı İbrahim Ethem Taş’ın ziyaret ettiği yaşlı çiftin yüzlerindeki mutluluklarını görüp o inanca ortak olun yeter.

Unutmadan; bölgede diğer çalışmalar ise hız kesmeden devam ediyor. Afetzedelerin hesaplarına 50’şen bin lira yatırıldı. Yıkılın evler için TOKİ devreye girdi. Yani her daim güçlü olan devletimiz her zaman olduğu gibi yaraları sarıyor, sarmaya devam ediyor.

ULAŞIM ZAMMI KAPIMIZDA

Antalya'da yılbaşı öncesi ulaşıma yapılan zamdan sonra yeni zamların kapıda olduğu Alanya Minibüsçüler, Otobüsçüler, Servis Araçları Odası’nın talebi ile ortaya çıktı. Antalya merkezde böyle bir talep olduğunun duyumunu aldım. Normal vatandaşın 3.65 TL olan tek binişlik ücreti 4 TL olacakmış! Bir işçinin aylık ulaşım gideri 250 TL’yi bulacak. Bir de aktarma yapacak olursa vah haline.

Sırada ise taksicilerin zam talebi var. Bugün yarın onunda onaylanması bekleniyor. Antalya Şoförler ve Otomobilciler Odası’nın yaptığı sosyal medya açıklaması ile bu iş resmiyet kazandı. Zam başvurusunun 26 Temmuz’da yapıldığı belirlendi.

Ancak taksimetre ayarlamasının, orman yangınları ve akabinde Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in rahatsızlanması ile beklemeye alındığı ifade edildi. İstenen zam gerçekleşecek olursa taksimetre 5.50 TL’den açılacak, kilometre başına 6 TL atacak. İndi-bindi ise 18 TL olacak.

Yani bu rakamlarla taksiye binerken iki kere düşüneceğiz demektir. Bir de otobüslere zam yapılırsa vay halimize. Ulaşımda Türkiye’nin en ucuz ilinden en pahalı iline terfi edeceğiz.

REHA MUHTAR’I GEÇTİNİZ

Bir döneme “Az sonra” haber anonsları yapan Reha Muhtar’ı tanımayanız bilmeyeniz yoktur neredeyse. Hatırlayamayanlar için “Acı var mı acı” anonslarını hatırlatayım.

Ama benim asıl anlatmak istediğim mesele tıpkı Reha Muhtar’ın “Az sonra”sına dönen Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin ‘Güneş Doğudan Yükseliyor’ adını verdiği Doğu Garajı Nekropol Alanı.

Tamı tamına 2019 Nisan ayından bu yana 12 kez açıklama yapılıp hep ‘sona gelindi, açılışa gün sayıyor’ denilmesine rağmen bir türlü açılamayan proje. Artık kabak tadı verdi sizin ‘sona gelindi’ açıklamalarınız.

Bu gidişle Reha Muhtar’ı bile sollayacaksınız vallahi. Bu iş tam bir yılan pardon yalan hikayesine döndü. Açacaksanız açın. En azından oradaki hak sahibi esnafa dükkanlarını teslim edin.

 “Yapacaklarınızın takipçisi olacağım” demiştim. Ben hala aynı sözümde duruyorum. Son açıklamanızın üzerinden neredeyse 3 ay geçti hala ortada bir şey yok. Nasıl bir sona geldiyse!