Çocukluğumda Antalya’da, her yerel seçim öncesi oy telaşına
düşen belediye başkanları yeniden seçilebilmek için denetimlerini azaltırlardı.
Çarşıda pazarda zabıta falan olmazdı. Bu süreçte hazine arazileri de işgal
edilir, bir gecede gecekondular inşa edilirdi. “Gecekondular yıkılmasın” diye
mahallenin bir köşesine de cami konduruldu. Hatta 12 Eylül darbesinde şu anda
Kepez Belediyesi’nin de olduğu şehir çöplüğünün olduğu bölge bile işgal edilip “burada
inşa edilen gecekondular yıkılmasın” diye dönemin Antalya Valiliği’ne ve Sıkı
Yönetim Komutanlığı’na atanan Nuri Teoman’ın ismi bu mahalleye verilmişti.
Gazeteci Erdal Orhan da bu mahalleye dönemin Valisi Teoman Paşa’yı getirip
dikilen tabelanın önünde fotoğrafını da çekmişti.
***
Antalya’da gecekondulardan doğan Kepez ilçesinin hikayesi
işte bu çöplüğün 12 Eylül darbesinde işgaliyle başladı. Üzerinde on binlerce
gecekondu bulunan Kepez Belediyesi Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne dönüşünce
Konyaaltı ve Muratpaşa belediyeleriyle birlikte kuruldu. Muratpaşa eski
Antalya’nın olduğu yerde kurulmuştu.
Konyaaltı bakir bir bölgeydi. En sorunlu yer Kepez’di. Çünkü her yer
gecekonduydu. Yol desen yok, altyapı desen hiç yok. Mülkiyet sorunu ve çarpık
yapılaşmayla mücadele eden Kepez bugün Antalya’nın en büyük ilçesi haline
geldi.
***
30 yıl önce kurulan Kepez Belediyesi’nin son 15 yılında bu
ilçeye Hakan Tütüncü başkanlık etti.
Gecekonduların çoğu Tütüncü’nün döneminde yıkılıp yerlerine planlı
konutlar inşa edildi. Şimdi de Büyükşehir Belediye Başkanlığına talip oldu.
Düzenlediği proje tanıtım toplantısında Büyükşehir Belediye Başkanlığına
seçildiğinde Antalya’nın ulaşım sorununa neşter vuracağını anlatmış. Geçen
hafta CHP’nin adayı mevcut Büyükşehir Belediye başkanı Muhittin Böcek de
projelerini tanıtmıştı. Muhittin Başkan Antalya'daki 6 bin 615 taksiye ücretsiz
kamera sistemi, sürücü ve yolcu panik butonları yapacaklarını anlatmış. Elbette
bu sistem kurulsun. Ama belediyenin parasıyla değil.
***
Öte yandan seçim öncesi görmezden gelindiği için mevcut
binalarda yapılan projeye aykırı uygulamalar da artıyor. Kimi binanın üzerine
kaçak kat çıkıyor, kimi de apartmanın ya da sitenin bahçesini dükkana katıyor.
Küçücük dükkanlar devasa büyüklüklere ulaşabiliyor. Bir deprem olsa yapı
statiğini bozan kaçaklar kimbilir ne
facialara yol açacak? Örneğin Konyaaltı ilçesine bir bakalım. Konyaaltı
Belediyesi 1994’te kuruldu. İlk Belediye Başkanı Hasan Talşık Anavatan
Partiliydi. Adını dünyaca ünlü sahilinden alan bu ilçede inşaat çalışmaları da
o yıllarda başlamıştı. Araziler bomboştu. Ardından 1999’da Muhittin Böcek
başkanlığa geldi. O yıllarda inşa edilen bir bina yan yatınca “Konyaaltı’nın
zemini çürük” dedikoduları çıkmıştı. Bu
olayın etkisiyle yıllarca Konyaaltı’ndaki konutlar para etmedi. Hatta gazetecilere o dönemde “Allah aşkına
Konyaaltı’nda yan yatan binalarla ilgili haber yapmayın. Müteahhitler daire
satamıyor” diye serzenişte bulunanlar oluyordu.
***
Ucuz olduğu için geçmişte daha çok emeklilerin tercih ettiği
bu bölge, sahilde Menderes Türel döneminde gerçekleştirilen projenin de
etkisiyle bir cazibe merkezi haline geldi. Tarihten bu yana sıcak denizlerin
hayalini kuran Rusların da Konyaaltı’nı keşfetmesiyle Konyaaltı’ndaki fiyatlar
aldı başını gitti. 30 yıllık Konyaaltı Belediyesi’ne 20 yıl Muhittin Böcek
başkanlık etti. Son beş yıl da Büyükşehir Belediyesine başkanlık yaptı. Şimdi
ikinci dönem için CHP’den yeniden aday oldu. CHP’nin adayı Konyaaltı’da Atatürk
Bulvarı üzerinde adı bir otelle anılan kavşağın karşısındaki köşede bir seçim
bürosu açmış. Bu seçim bürosu açılan dükkan benim evime de çok yakın. Geçmişte
yıkılıp yeniden inşa edilen bu dükkan genişleye genişleye yola kadar dayandı.
En son bir müzikli restoran olarak faaliyet gösteren bu dükkanın kaldırımı da
yolla aynı seviyede. Çünkü geçmişte restorana gelen müşterilerin araçları
kaldırıma park ediliyordu. Muhtemelen araçlar rahat inip çıkabilsin diye böyle
yapmışlar. Ama Atatürk Bulvarından geçerken kontrolden çıkan araçlar da buraya
dalabiliyor.
***
Bundan 2 yıl önce bizzat benim kızım orada direksiyon
hakimiyetini kaybedince Muhittin Böcek’in seçim bürosu açtığı restoranın
önündeki kaldırıma çıkmıştı araçla. Arkadaşıyla sohbet eden bir genç kızın
bisikletine çarpmıştık. Hızımız çok düşük olduğu için kıza da bize de bir şey
olmadan kazayı atlattık. Birkaç metre daha gitsek kaldırımın üzerindeki lüks
otomobillere de çarpacaktık. Şimdi o binayı seçim bürosu olarak kullanan
Muhittin Böcek’e buradan sesleniyorum.
Şayet birisi aracın kontrolünü kaybetse, yola kadar uzanan bu seçim bürosuna dalsa,
birilerinin başına bir olay gelse bunun sorumlusu kim olacak?
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz