Sevgili okurlar yıllardır ekonomik sıkıntılarla pençeleşen güzel ülkemin çilekeş vatandaşları “Biraz daha kemerleri sıkalım. tünelin ucu göründü. Aydınlık günler bizleri bekliyor” sözleriyle ülkeyi idare eden siyasetçiler tarafından yönetildi.
Şimdiki iktidar partisinin “Mevcut sistem ayağımızda pranga. Türkiye’yi prangalarından kurtulması lazım” sözleriyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçtik.
***
Bu çilekeş millet ülkeyi idare edenlere ne istediyse verdi. “Yeter ki ülke prangalarından kurtulsun. Yeter ki refaha ulaşalım” diye.
Ama istediğimiz refah düzeyine yine ulaşamadık.
Aksine alım gücümüz düştü.
***
Pandeminin de etkisiyle Türk lirası döviz karşısında çok ciddi anlamda değer kaybına uğradı. Eskiden ailenin sadece bir ferdi yani baba çalışır evini geçindirebilirdi. Ya şimdi?
Anne de, baba da çalışıyor.
Yetmiyor.
Başka işler de yapıyor.
Yetmiyor.
Çocukları da çalışıyor yine yetiremiyorlar.
Emekli olan da çalışmaya devam ediyor. Çünkü emekli maaşları 2 bin 500 lira. Aslında yeni emekli olanlar onu bile alamıyor da; kanunla 2 bin 500 lira yapıldı.
***
Siyasal iktidar yaşanan ekonomik sıkıntıların nedeni olarak Türkiye’nin gelişmesini, kalkınmasını istemeyen mihrakların saldırılarını gerekçe gösteriyor.
İç ve dış mihraklar nedeniyle döviz kurlarında dalgalanmaların olduğunu yaşananların alınan ekonomik tedbirlerle bertaraf edileceğini iddia ediyorlar.
***
Halkın enflasyon karşısında ezdirilmeyeceği söyleniyor. Ama yaşanan fiyat artışları durmak bilmiyor. Artan fiyatlar karşısında geçinmekte zorlananlar üzerlerinden silindir geçmiş gibi hissediyor. Daha birkaç gün önce akaryakıt fiyatlarına bir anda yüklü bir zam yapıldı. Zamlı tarife yürürlüğe girmeden eski fiyattan akaryakıt almak isteyenler istasyonlara akın etti. Yüzlerce metrelik kuyruk oluştu akaryakıt istasyonlarının önünde. Öte yandan elektrik faturalarının yükünü hafifletmek adına Turgut Özal döneminde 1984’te icat edilen katma değer vergisi oranında indirim yapılmasına ve kademelerde düzenleme yapılmasına karar verildi. Bu indirimin halkı tatmin edip etmeyeceğini zaman gösterecek. Çünkü neredeyse Elektriğe, akaryakıta çalışır hale geldik.
***
Öte yandan ülkenin prangalarından kurtulup refaha kavuşması için referandumla getirilen sistemi yaşanan krizin baş nedeni olarak gören 6 siyasi partinin 28 şubat günü lideri Ankara’da bir araya geldi. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi yerine getirmek istedikleri Güçlendirilmiş parlamenter sistemin mutabakat metnini imzalayıp kamuoyu ile paylaştı. Nitekim O mutabakat metninin önsözü şöyle “
SON SÖZ
Ülkemiz, Cumhuriyet tarihinin en derin siyasi ve ekonomik krizlerinden birini yaşamaktadır. Toplumsal, siyasal ve ekonomik sorunlar her geçen gün artarak etkisini ağır bir biçimde göstermektedir. Bu krizin en önemli sebebi kuşkusuz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı altında uygulanan keyfi ve kural tanımaz yönetimdir”
