İkinci Dünya Savaşı’nda ağır
kayıplar veren Almanya Batı ve Doğu Almanya diye ikiye ayrılmıştı. Ülkede
neredeyse taş taş üstünde kalmamıştı. Hani bizim ekonomimize 104 milyar dolar
zarar veren depremden belki de binlerce kat daha fazla darbe almıştı savaşta.
Batı Almanya savaştan sonra
çalışacak iş gücü de bulamıyordu.
Gerekli işgücünü karşılamak için aralarında Türkiye’nin de olduğu
ülkelerden işçi talep etmeye başlamıştı. Benim babam da 1960’lı yılların ortalarında
annemin tavsiyesi ile Almanya’ya gitmişti.
Burdur’un Bağsaray kasabasından
Almanya’ya giden ilk işçi babamdı. O nedenle “Almanyalı” lakabı verilmişti O’na.
Almanya savaşta kaybedilen nüfusu tekrar
kazanabilmek için doğumu da teşvik ediyordu.
Bebeği olan ailelere yüklü miktarda çocuk parası veriyordu. O çocuk
parasıyla Almanlar çocuklarının eğitim dahil tüm giderlerini,
karşılayabiliyordu.
Bu imkandan Türkiye’den giden Türk
işçiler de yararlanıyordu. Ancak o kadar teşvike rağmen Almanya’da nüfus bir türlü
artırılamadı. Yıllardır pek değişmiyor.
Geçen yıl Ukrayna’dan savaş
nedeniyle göç edenlerin etkisiyle Almanya’nın 2022'deki nüfusu 1 milyon 122 bin
kişi artarak 84,4 milyonla rekor seviyeye ulaşmış. Böylece, ülkenin nüfusunda,
Doğu ve Batı Almanya'nın birleşmesinden beri en yüksek yılık artış gerçekleşmiş.
2021’de 329 bin olan net göç 2022’de 1,46 milyona yükselmiş. Bunun 915 binini
Ukraynalılar oluşturmuş.
Önceki yıllarda olduğu gibi geçen yıl doğanlardan daha fazla insan ölmüş. Doğumları
aşan ölüm sayısı 327 bine yükselmiş. Bu sayı 2021 için 228 bin olarak kayıtlara
geçmişti.
Yaşlanan nüfus nedeniyle Alman ekonomisi her yıl yüz binlerce nitelikli
göçmene ihtiyaç duyuyor. Yıllardır onca teşvike rağmen Almanlar bir türlü nüfus
artış yapamıyor. Kısır oldukları için
değil. Cinsel hayatlarında da bir sorun yok... Bakamayacakları çocuğu dünyaya
getirmek istemiyorlar.
Ya bizde? Benim çocukluğumda ülkenin nüfusu 40 milyon civarındaydı. Yarım
asırlık dönemde ülke nüfusunu ikiye katladık. Hatta nüfus sayımızla Almanya’yı
bile solladık.
TÜİK’in verilerine göre Türkiye’nin nüfusu,
85 milyon 279 bin 553 kişi. Bu rakamla ülkemiz nüfus büyüklüğüne göre dünyanın
194 ülkesi arasında 18’inci sırasında yer alıyor. Almanya ise hemen bizim
altımızda 19’uncu sırada yer alıyor.
Öte
yandan 11 Eylül sabahı 2023-2024 eğitim öğretim yılının startını verdik. 85
milyonluk nüfusumuzun dörtte birini oluşturan çocuklarımız ders başı yaptı. Önümüzdeki
haftalarda üniversiteler de açılacak. Buna karşılık çalışan nüfusumuzun
çoğunluğu asgari ücretli.
Çalışanlarımız
Almanya’da yaşayanlar gibi ayda çocuk başına 250 Euro çocuk parası da
alamıyorlar. Almanya’nın çocuk başına verdiği 250 Euro neredeyse Türkiye’de
emekli maaşı olan 7 bin 500 lira kadar ediyor. Bizde böyle bir imkan yok. Geçin
geçinebilirsen. Şimdi okullara gönderdiğimiz 20 milyonun üzerindeki çocukların
ailelerin çoğu kara kara düşünüyorlar.
Çünkü
gözlerinden bile sakındıkları bu çocuklarına beslenmeleri için günde bir simit,
bir bardak ayran, bir küçük su ya da bir tost alabilecekleri harçlığı verememenin
üzüntüsünü yaşıyorlar.
Çünkü
bir simidin bile en ucuzu 9 lira. Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada dolaşırken
bir gecekonduda doğum günü kutlayan çocukları görmüştüm. Hamurun üzerine mum
dikip kesmişlerdi. O çocuklara en mutlu günlerinde bir pasta bile alamıyorsak
yazıklar olsun bizlere. Yeni eğitim öğretim yılımız kutlu olsun
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz