İstanbul Esenyurt'ta bir tekel bayisinde iki kişinin
hayatını kaybettiği bir kişinin ise yaralandığı silahlı saldırının kamera
görüntüleri sosyal medyayı ayağa kaldırdı. Aralarına ünlü isimlerin de dolduğu
binlerce sosyal medya kullanıcısı yaşananlara tepki gösterdi. Saldırının bir
mafya hesaplaşması olduğunu ima edenler oldu.
***
Ancak adliyelerde aralarında organize suç örgütlerinin de
olduğu çok sayıda davayı takip etmiş bir gazeteci olarak Esenyurt’taki bu
olayın mafya hesaplaşması olduğunu düşünmüyorum. Burada anladığım kadarıyla
alacak verecek meselesinden doğan bir durum söz konusu.
Her şeyden önce mafyatik bir hesaplaşmada hiçbir zaman örgüt
liderleri infazı kendisi gerçekleştirmez. Birilerini tetikçi olarak
kullanırlar. Suçu başkalarına işletirler. Siyasetteki, emniyet teşkilatındaki,
adliyelerdeki derin bağlantılarını kullanarak bu işlerden sıyrılırlar. Burada
böyle bir yapılanma yok.
***
Adamlar aradıkları kişiyi bulamayınca kameraların önünde 3
genci vurup gidiyorlar. Ama Türkiye’de şöyle bir durum var. Kimse aldığı cezayı
çekmiyor. Örneğin Antalya’da biri polis
memuru 6 kişiyi öldüren seri bir katil vardı.
Bu kişi 1990’lı yıllarda işlediği 6 cinayetle ilgili olarak
o dönemde yürürlükte olan idam cezasına çarptırılmıştı. Ancak 1999 yılında Meclis’te
onay bekleyen idam kararı yeniden başbakanlığa gönderildi. Sonra idam cezası
kalktı. Bunun üzerine cezası müebbete çevrildi. Sonra 6 kişinin katili olan bu
suç makinesi ‘Rahşan Affı’ olarak da bilinen aftan da yararlanınca cezaevinden
çıktı. Sonra bu kişinin belediyede işe yerleştirildiği de ortaya çıkmıştı.
***
Sadece cinayet davalarında değil; diğer suçlarda da verilen
ceza kadar yatan yok. Bakıyorsun adama.. Binlerce kişiyi dolandırıyor.
Milyonlarca liralık vurgun yapıyor.
Yakalanıyor, mahkemenin huzuruna çıkarılıyor. Her bir dolandırıcılık
eyleminden dolayı yargılanıp binlerce yıl hapse mahkum ediliyor. Ama süreli
hapis cezalarında da verilen ceza kadar yatan olmuyor.
***
Haliyle verilen cezalar ne kadar ağır olsa da verilen ceza
kadar yatan olmadığı için suçlar caydırıcılıktan uzaklaşılıyor. En ağır suçu
işleyen bile “kısa sürede çıkarım” algısıyla hareket edebiliyor. Adliye
muhabirliğim sırasında Ağır Ceza Mahkemesi başkanlığı yapan bir yargı mensubuna
sormuştum. “Neden verilen ceza kadar hapiste kalan olmuyor” diye? Bu kişi
soruma “Ne yapalım kanun böyle” diye yanıt vermişti.
Mahkemeler ceza yargılamasında üzerine düşeni yapıyorlar.
Kanunlara göre yargılama yapıp karar veriyorlar. Orada bir sıkıntı yok. Sorun
sürekli değişen infaz yasalarında.
***
İnfaz yasalarının sık sık değiştirilmesi nedeniyle yapılan
tahliyeler de toplumda adalete olan güvenin zedelenmesine yol açabiliyor. Bu durum suçluları cesaretlendirip, masumları
ise korkutabiliyor. Bundan iki hafta önce de 100 bin hükümlüyü ilgilendiren
infaz düzenlemesi TBMM’de kabul edildi. Bu kanun düzenlemesi 31 Temmuz 2023
itibarıyla da hayata geçirildi. Bakalım bu düzenlemenin topluma yansıması nasıl
olacak.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz