Geçtiğimiz hafta, geçmişte Antalya’daki bir ilçemize
belediye başkanı seçilebilmek için bir siyasi partiye aday adaylığı
başvurusunda bulunan eski bir bürokratla sohbet ediyorduk. Emekli olup bir
sahil kasabasına yerleşmiş. Sonra konuşma 31 Mart seçimlerine geldi. Ardından
seçimler için yapılan harcamalara getirdi konuyu. Her belediyede bu adayların
arasından sadece biri kazanacak. Diğerleri kaybedecek. Belediye başkanlığının
süresi beş yıl. Beş yılda başkanların alacağı maaş üç aşağı, beş yukarı belli.
Ama bazı adaylar su gibi para harcıyor. Değirmenin suyu nereden geliyor bilen
yok.
* * *
Sohbet ettiğim kişi, partisi tarafından aday yapılmayınca
işine geri dönmüştü. Sonra emekli olmuş. O seçimde o ilçede bir başkası aday
gösterilmişti. Aday gösterilen o kişi de seçimi kaybetmişti. Sonra yanımdaki arkadaş dedi ki, “İyi ki beni aday
yapmamışlar. Şimdi seçim kampanyasında harcamak için belki de kredi çekip tonla
borçlanacaktım. Hatta şimdi bile borç içinde yüzüyor olacaktım. Şimdi kafam
rahat. Çok da huzurluyum ”
* * *
Elbette siyaset yapmak güzel. Bu memleket için
söyleyebilecek bir sözü olanlara, bir fikir ortaya koyabilenlere hiçbir
diyeceğim yok. Bu vatana, bu millete hizmet etmek için yola çıkanlar başımızın
tacı. Sonuçta seçimler bir demokrasi yarışı. Siyasi partiler de belediye
başkanlığı seçimlerinde en fazla kim oy alabilecekse, kimle seçim
kazanılabilecekse onu aday yapmaya çalışıyor. Anketler yapılıyor, kamuoyu
araştırmaları yapılıyor. Elbette doğru olanı da bu. Fakat bazen dayatmalar da olabiliyor.
Kazanılmasına kesin gözüyle bakılan yerlerde sürpriz isimler aday
yapılabiliyor. Bu da küskünlüklere ve kırgınlıklara da yol açabiliyor. Hatta
seçimin kaybedilmesine bile neden olabiliyor.
* * *
Geçen gün sosyal demokrat bir arkadaşım, 5 Mart günü sosyal medyada paylaşılan bir videonun
linkini gönderdi. Videoyu sonuna kadar izlememi istedi. Yaklaşık 10 dakika 41
saniyelik video da kendisini CHP’li olduğunu söyleyen bir şahıs parti
yönetimini ağır bir dille eleştiriyordu. Eski CHP Muş Gençlik Kolları Başkanı
Erkan Çakır’mış kendisi.
* * *
Sosyal medyadan yayınladığı videoda CHP Genel Başkanı Özgür
Özel başta olmak üzere CHP’li üst düzey yöneticiler hakkında ağır eleştirilerde
bulunan Erkan Çakır, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in 31
Mart seçimlerinde yeniden aday olabilmek için bir kişiye İstanbul yolu
üzerindeki bir akaryakıt istasyonunda 30 milyon dolar verdiğini iddia ediyordu.
“Çık açıkla diyor” bu şahıs.
* * *
Bir hesap ettim. 30 milyon dolar aşağı yukarı 1 milyar
liraya karşılık geliyor. Bir daire fiyatının ortalama 5 milyon lira olduğu
Antalya’da bu parayla 200 tane daire alınabilir. Bu kadar parayı üstelik aday
olabilmek için kim harcayabilir? Hayatın
olağan akışına aykırı bir durum var ortada. Böyle bir parayı kimsenin
vereceğini düşünmüyorum.
* * *
Muhittin Böcek geçmişte Antalya ile Kemer arasında yolcu
taşımacılığı yapan biriydi. 20 yıl Konyaaltı’nda, 5 yıl da Büyükşehir
Belediyesi’nde başkanlık yaptı. Piyangodaki büyük ikramiye bile sözü edilen 30
milyon doların yanında devede kulak kalıyor. Aşağı yukarı 5 yıldızlı bir otel
parası. Az buz bir para değil.
* * *
Bu iddialar karşısında hem CHP’nin hem de Muhittin Böcek’in
söyleyecek bir sözü olacaktır. Atatürk’ün kurduğu CHP’nin bugün adaylıkların
dolarla satıldığı bir mezat yeri olmadığını göstereceklerdir.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz