Çocukluğumda Antalya Altın Portakal Film Festivalini iple çekerdik. Karaalioğlu Parkında festival çarşısı ve panayır kurulurdu. Sihirbazlar gelirdi. Sanatçılar mahalle mahalle gezer traktör römorklarının üzerinde ya da kamyon kasalarının üzerinde konserler verirdi. 

***

Şimdiki gibi cafcaflı sahneler yoktu. Festival çarşısında son çıkan kasetlerden hediyelik eşyalara kadar birçok şey satılırdı. Halkla sanatçılar iç içe olurlardı.  Birçoğuyla festival sayesinde tanışma imkanımız da oldu. Ancak zamanla sanatçılarımızı küstürdük. Ötekileştirdik.

***

Bırakın İstanbul’da yaşayanları;  yılın büyük bir bölümünü Antalya’da geçiren oyuncular bile festival korteji dahil olmak üzere altın portakalın etkinliklerine katılmaz oldu. Konser vermesi için sanatçı çağırıyoruz.  Protokol konser sırasında kalkıp gidiyor. Sanatçıya saygısızlık yapılıyor. Konser arasında gidecekseniz hiç gelmeyin daha iyi.

***

Sinema oyuncusunu davet ediyorsunuz. Ardından bir ton laf ediyorsunuz. Örneğin Kadir İnanır. Yıllar önce büyükşehir belediye başkanlarından birinin bir açıklaması nedeniyle incinmişti. Bir daha Altın portakala gelmeyeceğini söylemişti. O günden beri gelmiyor. Antalya’da yaşayan Coşkun Göğen de yıllardır Altın Portakal’ın etkinliklerine katılmıyor. Çünkü O’nu da küstürdük. 

***

Aradım Coşkun Göğen’i… 22 ya da 23 yıl aralıksız olarak festivale katıldığını anlattı. Yıllarca Antalyaspor’un amigoluğunu yaptığını hatırlattı. Artık Festivalin ne zaman yapıldığını bile hatırlamadığını söyledi.  Çünkü ne arayan ne de soran var. Hatta festivalin bu yıl ne zaman yapılacağını da benden duydu. 

***

Bu yıl da bir belgesel skandalı patlak verdi. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Kanun Hükmündeki Kararname ile işlerinden atılan bir doktorla bir öğretmenin hayatının anlatıldığı bir belgesel, belgesel film yarışmasına müracaat etmiş.56 başvuru arasından seçilen 8 filmden biri bu olmuş. Diğerleri elenmiş. .

***

Ancak bu belgesel festival yönetimi tarafından alınan ani bir kararla yarışmadan çıkartıldı. Bu duruma başta KHK ile ihraç edilen doktorun kardeşi olan yönetmen olmak üzere tepkiler geldi. Festival jürisi de restini çekerek geri adım atılmazsa yarışmadan çekileceklerini duyurdu.

***

Durup dururken yaşanana kepazeliğe bakın. Madem bu film sakıncalı idi. Yarışmaya başvuran 56 film arasından seçilen 8 filmin arasına bunu neden koydunuz? Neden bunu en başta elemediniz?  Yarışacak 8 film arasına aldıysanız neden çıkardınız?

***

Sanatçılar; görmesini ve göstermesini bilen, gerilimlere duyarlı insanlardır. Yapılanları öyle sineye çekmezler. Tepkilerini ya sanatlarıyla ya da davranışlarıyla gösterirler. “Gel” denince gelen, “git” denince giden; ben yaptım oldu denilenleri içlerine sindirebilecek karakterde hiç değillerdir. Sanat ve sanatçılar üzerinden egolarınızı tatmin edemezsiniz. Yasaklasanız da sansürleseniz de sanatla baş edemezsiniz.