2001 krizi sırasında 57’inci hükümet iktidardaydı. Halkın alım gücünde çok ciddi bir düşüş meydana gelmişti.
***
Namık Kemal Bulvarının üstünde Dokuma Fabrikasının önündeki otobüs durağının hemen yanında ağabeyimin bir büfesi vardı. Zaman zaman ben de o büfede ağabeyime yardımcı olurdum.
***
Hava karardığında bulvarın üstünde hayat kadınları sıralanıyordu. Zaman zaman alışverişe gelenler de oluyordu. Ekonomik nedenlerden dolayı bu hayata sürüklendiklerini anlatıyorlardı.
***
Muhtemelen krizin de etkisiyle 8 ayda tam sekiz kez soyulduk. Hırsızlarla baş edemeyince 31 Aralık 2001 akşamı o büfeyi bir daha açılmamak üzere kapatmıştık.
***
O dönemde adeta enflasyonu düşürmek için halkın alım gücü zayıflatılmak isteniyor gibi bir tabloyla karşı karşıyaydık. Fiyatlar alıp başını gitmişti.
***
Ama o dönemin iktidarı olan üç parti; dış mihrak, iç mihrak demeden sorumluluğu üzerine almıştı. Nitekim o kriz yılında kurulan AK Parti, 3 Kasım 2002 yılında yapılan erken seçimde iktidara geldi.
***
Bu millet o seçimde kendisine ekonomik kriz yaşatan 57’inci hükümetin ortaklarını baraj altında bıraktı. Bir daha da iktidar yüzü görmediler.
***
Toplumun tüm kesimlerini bir araya getiren AK Parti ise büyük bir farkla 3 Kasım seçimlerinde iktidara geldi. Ve yine toplumun her kesiminden; sosyal demokratlar da dahil olmak üzere oy aldı.
***
Hatta Sosyal Demokrat çizgiden gelen; CHP’de geçmişte genel sekreterlik bile yapan Ertuğrul Günay da dahil olmak üzere farklı görüşlerden ismimler AK Parti saflarına katılıp siyaset yaptı. Milletvekili seçilip bakanlık yaptılar.
***
Gönlü başka partilerde olanlar bile; istikrarın devamı için her seçimde sandık başına gittiğinde tercihini AK Parti’den yana kullandı.
***
Çünkü bu millet bir daha 2001 krizi gibi bir kriz daha yaşamak istemedi.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz