Sevgili okurlar; bundan 9 yıl önce 12 Kasım 2012 tarihinde aralarında Antalya’nın da olduğu 30 Büyükşehir’de köyler mahalleye dönüştürüldü. Bu illerde il özel idareleri kapatıldı.
İl özel idarelerinin verdiği hizmetleri büyükşehir belediyeleri tarafından verilmeye başlandı. Köylerden mahalle diye bahsetmeye başladık. Köylü bu değişiklikle şehirli oldu.
Ama kağıt üzerinde.
Çünkü, köylere daha iyi hizmet sunulması için yapılan bu değişiklikle bir kalkınma sağlanamadı. Bu değişiklikle köylerin tıpkı Antalya’nın Kalekapısı’nda ne varsa, köylerde de olacağını zannettik.
Kapanan köy okullarının tekrar açılacağını, yol ve su başta olmak üzere tüm kamu hizmetlerinin daha iyi verileceğini düşünüyorduk. Ama olmadı. Aksine köylü elindekini bile kaybetti.
Örneğin bu değişiklikle mahalleye dönüşen köylerin tüm malları, meraları, taşınmazları bağlandıkları belediyelere geçti. İl Özel idareler yerine büyükşehir belediyelerinin yaptığı hizmetler yetersiz kaldı.
Bazı köy yolları köstebek yuvasına dönüştü. İçme suyu fiyatları zamlandı. Mülkiyetle ilgili sıkıntılar daha da arttı. Bu sıkıntı geçtiğimiz yaz Cumhuriyet tarihinin en büyük orman yangınına sahne olan Manavgat’ta da gün yüzüne çıkmış.
Antalya Valisi Ersin Yazıcı geçtiğimiz haftalarda yaptığı basın toplantısında bizzat kendisi söyledi. Yangından zarar gören köylerde (mahallelerde) yanan evlerin, ahırların yerine; kimi yerde yenisinin yapılamadığını söyledi.
Çünkü yanan evlerden bazılarının tapusu hisseli. Akrabalar arasında husumet var. Yanan evlerin yenisinin yapılabilmesi için diğer hissedarlardan imza alınması gerekiyor. Ama imza alamayan çok.
Sorun sadece Manavgat’ta değil; tüm köylerde böyle bir sıkıntı var. Atadan kalan tarlalar araziler; nesilden nesile mirasçılara geçiyor. Geçmesine geçiyor da işlemler tapuya intikal ettirilmiyor.
Köylerde şuradan şuraya senin, şuradan şuraya benim denilerek paylaşılıyor… Kimi zaman da anlaşılamıyorlar. Birinin dediğini öteki kabul etmiyor. Tapudan devir yapılmıyor.
Çünkü mirasçılar anlaşamıyorlar. Bu yüzden akrabalar arasında kavgalar çıkıyor, hatta cinayetler işleniyor. Taraflar arasında miras yüzünden davalar açılıyor.
Oysaki mülkiyetten kaynaklanan sorunlar internet sayesinde çözümlenebilir. Artık kamu kurumları arasında internetle entegrasyon sağlanabiliyor. Tapuyla belediyeler entegre olmuş durumda.
Bir kişi vefat ettiğinde üzerindeki mal varlığı otomatik olarak mirasçılarına internet üzerinden başvuruya bile gerek kalmadan devir edilebilmeli. Vatandaşa belediyeye git, maliyeye git, tapuya git denilmekten artık son verilmeli.
Şayet bu gerçekleştirilebilir ise başta mirasçılar arasında yaşanan cinayetler de olmak üzere birçok sorun kendiliğinden ortadan kalkacaktır. İletişim çağında bu ayıba artık son verilmeli.
Öte yandan tarlaların, bahçelerin mirasçılar arasında tapudan pay edilebilmesi için taşınmazın belli bir büyüklüğe sahip olması gerekiyor. Ama arazi tapuda bölünemeyince fiili olarak bölünmeye devam ediyor. Bu da sıkıntının boyutunu artırıyor.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz