Akaryakıta 3 günde 2 kez zam yapıldı. Gece yarısı yürürlüğe giren zamlı tarife öncesi Antalya’daki akaryakıt istasyonlarında büyük bir yoğunluk yaşandı.
Böyle bir manzarayı 15 Temmuz darbe teşebbüsünün olduğu gece de görmüştüm. Herkes deposunu fulletme telaşındaydı. Anladım ki artık kuruşun bile hesabı yapılıyor.
Malum Türkiye’de çalışanların çoğu asgari ücret üzerinden maaş alıyor. Emeklilerin durumu ortada. Buna karşılık faturalar sürekli artıyor.
Bu süreçte dünyanın en büyük fast-food restoran zincirlerinden McDonald's ile KFC, Türkiye'de yeni bir teslimat hizmeti başlatmış.
Kuryeler, bu yeni teslimat şeklinde motosiklet yerine bisiklet kullanmaya başlamışlar.
Şirketler bu durumu çevreyi korumak ve karbon salınımını düşürmek için yaptıklarını söylemişler
Ama akaryakıt zamlarının yapıldığı döneme denk gelen bu uygulama birçok kesim tarafından emek sömürüsü olarak yorumlandı. Bir de olayın bir başka boyutu var.
Acaba yollarımız bu bisikletli kuryelere uygun mu? Daha önce de dile getirdim.
Örneğin Antalya’da. Antalya’da Büyükşehir Belediyesi bisiklet yolu yapmak yerine mevcut bisiklet yollarını bile iptal etti.
Bu yüzden bisiklet sürücüleri kentin birçok caddesinde ya akan trafiğin içinden, ya da kaldırımların üzerinden gitmek durumunda.
Caddeden gittiği zaman araçların altında kalıp ezilme riski var. Kaldırımdan gittiği zaman yayalara çarpma riski var.
Bir de son zamanlarda sanki Antalya’nın yolları elverişli imiş gibi kiralık skuterler çıktı.
Yoğun trafiğin içinde bazılarının üstünde iki kişi yolculuk yapıyor.
Anlaşılıyor ki önümüzdeki süreçte bisikletli ve skuterli sürücü sayısı daha da artacak.
Ama yol yok…
Anlaşılan yol sorunu olan Antalya’da tabanvaydan başka çaremiz yok.
En ucuz ve de kolay ulaşım yürümek…
