Sevgili okurlar; özellikle ekonomik krizlerin olduğu dönemlerde bunalan vatandaşlar; çıkış yolu olarak bazen bir “gömü” bulup kısa yoldan köşeyi dönmeyi hayal edebiliyor. Bazen böyle durumlar rüyalarımıza bile girebiliyor.
***
Almanya’da yaşayan 45 yaşındaki bir gurbetçi kadın, rüyasında memleketi Zonguldak’taki tarlasında define olduğunu görünce binlerce kilometre yolu tepip Çaycuma ilçesine gelmiş. Bakanlığa kazı için başvurmuş. Gerekli izinleri aldıktan sonra kurban kesip tarlasında kazıya başlamış. Aradığı defineyi bulabilmek için şu ana kadar 120 bin lira harcamış.
***
Defineyi bulunca Almanya’da tası tarağı toplayıp Türkiye’ye gelip memleketinde yaşayacakmış. Hani derler ya “Hayaller Paris, yaşantı Somali” diye. Hayal kurmak elbette güzeldir. Ama o hayalleri gerçekleştirmeye çalışırken, evdeki bulgurdan olmak da var. Bu gurbetçi kadın Şu ana kadar bir şey bulamamış. Arkeoloji ve Sanat Tarihi mezunu bir gazeteci olarak bu konularda bugüne kadar birçok haber yaptım. Fıkra gibi olaylarla da karşılaştım.
***
Hatta yıllar önce geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Antalya Müzesinin eski müdürlerinden Metin Pehlivaner, Ege bölgesindeki bir antik kentin yakınlarında Türkiye’nin iç ve dış borçlarını karşılayacak kadar define olduğuna dair bir mektup gönderilmesi üzerine apar topar kurtarma kazısı yapıldığını anlatmıştı. Haliyle mektupta belirtilen yerde aranan definenin bulunamadığını söylemişti.
***
Burdur’un Hacılar köyündeki höyükle ilgili araştırmalar yapan Prof. Dr. Refik Duru da kaçak kazıları önlemek için 27 Mayıs ihtilalinden sonra bu bölgeye gönderilen askerlerin de kaçak kazılara dahil olduğunu anlatmıştı. Hatta piyasaya eser yetiştiremeyen köylülerin fırınlarda pişmiş topraktan sahte tarihi eserler yapıp satmaya başladığını anlatan Prof. Dr. Refik Duru, bu konuda bir kitap yazacağını söylemişti.
***
Ben de Prof. Dr. Refik Durunun anlattıklarından yola çıkarak “Tarihi Yağmanın kitabı yazılıyor” başlığıyla bir haber yapmıştım. Antalya Gazeteciler Cemiyeti’nin bayram gazetesinde yayınlanan o haber başvuru bile yapmadığım halde bir başkasının önerisiyle Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği (ANSİAD) tarafından yılın haberi seçilmişti.
***
Öte yandan 2014 yılında vefat eden Akdeniz Üniversitesi, Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri Bölümü’nün kurucusu Prof. Dr. Sencer Şahin üzerinde yazılı metin olan taşların çoğu zaman define işareti olduğu zannedilmesi sonucu bu tür yerlerin talan edildiğini söylemişti.
***
2017 yılında KOÇ Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Oğuz Tekin’le de define haritalarıyla ilgili bir haber yapmıştım. Prof. Dr. Tekin antik çağda hiçbir zaman definelerin yerini gösteren haritalar yapılmadığını, günümüzde insanları kandırmak için define haritaları ve bir takım planlarla dolaşanlar olduğunu söylemişti.
SON SÖZ
Özetle bu tür define hikayelerine aldanmayın. Bunların hayalini bile kurmayın. Çalışıp kazanın. Evdeki bulgurdan da olmayın.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz