Travmanın bir sonraki nesile aktarımını sağlayan
mekanizmalardan birisi yansıtmalı özdeşim mekanizmasıdır. Yansıtmalı özdeşim,
travma yaşayan ebevynlerin, kasıtsız bir biçimde, istemeyen özelliklerini,
kendisiyle özdeşim kuran çocuklarına yansıtmasına ve bu özelliklerin çocuk
tarafından absorbe edilmesine denir.
***
Böylece travmaya maruz kalan ebeveynlerin ortaya koymuş
oldukları belirtiler, sözsüz davranışlar, keder ve bilinçsiz korkular, aile
sistemi içerisinde, çocuklar tarafından adeta emilerek içselleştirilir.
Örneğin babadaki soğuk, karanlık ya da seslere karşı
hassasiyet zamanla çocuğun deneyimi ve korkusu haline gelir. Böylece
ebeveynlerinin kronik keder ve yas süreçlerine tanıklık eden çocuklar,
ebeveynlerin deneyimleri ile özdeşim kurup, bu deneyimleri yaşantılarına
yansıtırlar.
***
Özellikle travmatik ebeveynlerle en çok zaman geçiren ve
daha fazla duygusal bağ kuran çocuklar, bu süreçlerden daha fazla
etkilenebilmektedir. Diğer yandan travmalı ailelerde çocuk- ebeveyn arasındaki
bağlanma stilleri de farklılaşabilmektedir.
***
Travmaya maruz kalıp duygularını yeniden düzenlemekte zorluk
çeken ebeveynler, çocuklarına uygun biçimde bağlanamazlar ve ebeveynlik
rollerini gerçekleştirmede sorunlar yaşarlar. Yoğun travmaya maruz kalan
ebeveynler, farkında olmadan yeni nesillerle ilişkilenme biçimlerini
değiştirebilir; bu bağlamda, aşırı katı/korumacı bir tutum sergileyebildikleri
gibi, duyarsız/ilgisiz bir tutum da sergileyebilirler.
***
Bu bağlanma stili “travmatik bağlanma” olarak ifade
edilmektedir (16). Diğer yandan ebeveynlerinin acılarına tanıklık eden
çocuklar, özdeşim kurduğu bu acıları telafi etmek için sezgisel olarak
hissettikleri bir sorumluluk içine girebilir, ancak gelişimsel özellikleri
gereği telafi konusunda yetersiz kalabilirler.
***
Böylece ikincil travmaya maruz kalan çocuklarda,
ebeveynlerle özdeşim kurup acılarını telafi etme yönünde bir çaba içerisine
girme ve devamında yetersiz kalma süreci döngüye dönüşüp, bu çocukları
yaşamlarının sonraki dönemlerinde depresyon, suçluluk, yetersizlik ve öfke gibi
durumlara daha yatkın hale getirebilmektedir (5).
***
Tüm bu sebeplerden dolayı bir ebeveynin çocuğunun geleceğine
dair yapabileceği en büyük yatırımı kendi ruhsal sağlığına yaptığı yatırımdır.
Bireyin kendi geçmiş kişisel tarihinden gelen travmaları temizlemesi ve böylece
kendi çocuğuna ve bir sonraki nesillere aktarımını engelleyen zincirin halkası
olabilmeyi gerçekleştirebilmesi, çocuklara ve sonraki nesillere aktarılacak çok
değerli duygusal bir mirastır.
***
Duygular bulaşıcıdır ve insan kendinde olmayanı bir
başkasına veremez, kendinde olan duyguyu ya da düşünce ne ise onu çocuğuna ve
çocuğu aracılığı ile bir sonraki nesillere aktarır.
Kaynaklar:
5. Salberg J.
The texture of traumatic attachment: presence and ghostly absence in
transgenerational transmission. Psychoanal Q. 2015;84(1):21–46.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz