Davranış sorunları, çocuğun çeşitli ruhsal ve bedensel
nedenlere bağlı iç çatışmalarını davranışlarına aktarması sonucu oluşmaktadır.
Her yeni gelişim dönemi beraberinde getirdiği değişik şartlar ve güçlükler,
çocuk için başlı başına uyum çabasını gerektirmektedir. Yeni duruma adapte
olana kadar çocuklarda bazı davranışsal sorunlar görülebilmektedir.
***
Bunlar geçici sorunlar olarak değerlendirilebilir, ancak
uzun süreçte devam ederse davranış bozukluğundan bahsetmek gerekmektedir. Bu
nedenle çocuklardaki her olumsuz davranışı, davranış bozukluğu olarak
etiketlemeden önce, çocuğun yaşına, içinde bulunduğu çevresel şartlara, gelişim
dönemine, davranışın yoğunluk ve sıklığına dikkate almak ona göre
değerlendirmek gerekmektedir
***
0-6 yaş aralığında çocuklarda, olumsuz ebeveyn tutumları,
ailede istismar öyküsünün bulunması, annede depresyon öyküsü, düşük
sosyo-ekonomik düzey, fiziksel şartları olumsuz bir evde yaşıyor olmak,
duygusal şiddet, ihmal ve istismar yaşantılarının olması çocuklarda görülen
davranış bozuklukları için önemli faktörlerdir.
***
Genel olarak çocuklardaki davranış bozukluklarının
nedenleri; dikkat çekmek, ebeveynlere karşı güç kazanma isteği, olumsuz
davranışların çevre tarafından bazı durumlarda ödüllendirilmesi, içe atılmış
öfke duygusu, arkadaşları tarafından onaylanma ihtiyacı, yetersizlik inancı,
vicdan ya da suçluluk duygusunda yoksunluk, (çocuğun yanlış ya da kötü bir şey
yaptığında kendini suçlu hissetmemesi, davranışının olumsuz sonuçları
karşısında endişe duymaması), şefkat ve empati yoksunluğu, (davranışın karşı
tarafa zarar verdiğini bildiği halde, bireyin kendisine olan etkisine
odaklanması), yetersiz duygusal yakınlık (bireyin diğer insanlara duygularını
göstermemesi, yakınlık gördüğünde ise bunun bir çıkardan kaynaklı olabileceğini
düşünmesi), erken yaşta yaşanan travmatik olaylar olarak sıralanabilir.
***
Çocuklarda davranış bozukluklarını değerlendirirken, çocuğu
içinde bulunduğu gelişim dönemi dikkate alınmalıdır. Yaşa bağlı olarak ortaya
çıkan her yeni davranış, bozukluk olarak değerlendirilmemelidir. Ortaya çıkan
duygu ve davranışın şiddetinin normalden fazla olması gerekmektedir. Erkekler
ve kızlar zaman zaman cinsel rollerine göre davranmayabilirler. Bu durum tek
başına değil, diğer faktörlerle birlikte düşünülmelidir.
***
En sık görülen davranış bozuklukları, kişilere ve hayvanlara
karşı agresyon, eşyalara zarar verme, çalma, kuralları sürekli ihlal etme,
diğer insanlara sıklıkla zorbalık yapmak, fiziksel şiddeti başlatmak, insanlara
ya da hayvanlara şiddet uygulamak, cana ya da mala zarar vermek (kasten yangın
çıkarmak), sempati kazanmak ya da zorunluluklardan kaçmak amacıyla sıklıkla
yalan söylemek sayılabilir… Zıtlaşma bozukluğu, kural tanımama olarak da ifade
edebileceğimiz bir davranış biçimidir. Zıtlaşma bozukluğunda kızgın ruh hali,
tartışma, karşı gelme (kuralları ihlal etme), kindarlık sık gözlenmektedir.
Ancak bu davranışların kardeşler arasında olması, bozukluk olduğu anlamına
gelmemektedir.
***
Başka biriyle etkileşim halindeyken (bir yetişkin, öğretmen
ya da bir otorite figürü) ortaya çıkması gerekmektedir. Karşı gelme
davranışında birey, otorite ile sürekli çatışma halindedir. Kuralları sıklıkla
reddettiği, aktif bir şekilde sürekli karşı geldiği görülmektedir.
Kasten ve sıklıkla diğerlerini kızdırma eğiliminde, sıklıkla
kendi hatalarını ya da hatalı davranışları için başkalarını suçladığı da
gözlenmektedir. Bu kişilerin öz eleştiriye karşı sürekli savunma halinde olduğu
da düşülmektedir.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz