Yerleşmelerin çeşitli yönleriyle incelenmesi, yerleşme
coğrafyası kapsamında ele alınmaktadır. Yerleşme, barınak ya da belirli bir
faaliyeti sürdürmek amacıyla bir saha üzerinde inşa edilmiş bir veya birden fazla
sayıda konuttan oluşan ünitelerdir.
***
İnsanlar dünya üzerindeki yaşama alanlarını insanlık
tarihinin başlangıcından bu yana sosyal, ekonomik ve fizyolojik ihtiyaçları
doğrultusunda seçmişlerdir. Yerleşmenin ana unsuru olan konutların ise sadece
evlerden ibaret olmadığı, içinde barınılan ve çevresinde çeşitli faaliyetlerin
sürdürüldüğü her türlü yapı olduğunun bilinmesi gerekir (Başıbüyük, 2012, 217).
***
Yerleşme Coğrafyası, “insanların yeryüzündeki yerleşim
faaliyetlerini, yaşadıkları yerleşim alanlarının ve bu alanlar üzerinde inşa
ettikleri yerleşmelerin özelliklerini coğrafyanın temel ilkeleri doğrultusunda
araştırıp, inceleyen ve sonuçlarını bir sentez halinde ortaya koyan Sosyal
(Beşeri) Coğrafya dalı” (Özçağlar, 2006, 74) olarak tanımlanmaktadır. Yerleşme
Coğrafyasının konularını teşkil eden yerleşmeler, tüm Beşeri Coğrafyanın en
merkezi kısmını oluştururlar (Tümertekin ve Özgüç, 2014, 361).
***
İnsan, dünyaya gelmesiyle her şeyden önce barınacağı bir yer
bulma ve kendine bir mesken inşa etme gayretine girmiştir. Paleolitik dönemde
mağaralarda yaşayan insanlar, Neolitik dönemde yerleşmeye geçerek küçük köy
tipi yerleşmeler kurmuşlardır; günümüze doğru olan süreçte küçük kentlerden
büyük kentlere, metropol ve megapollere varıncaya kadar yerleşmeler kurmuşlar
ve birkaç bin kişinin yaşadığı siteler inşa etmişlerdir (Atalay, 2011, 43).
***
İnsanın en önemli ihtiyaçlarının başında gelen barınma
ihtiyacına yönelik olarak yapılan konutların oluşturduğu yerleşmeler,
yeryüzünde insan faaliyetlerinin dayanak noktaları, bu faaliyetlerin en
karakteristik, en göze çarpan olayları (Tanoğlu, 1969, 212) olarak
nitelendirilmektedirler.
***
Gerek Türkiye ve gerekse dünya genelinde Yerleşme Coğrafyası
ile ilgili bilimsel çalışmalar oldukça sınırlıdır. Bu olumsuzluğun temel
sebepleri olarak; Beşeri ve Ekonomik Coğrafya ile ilgili çalışmaların çok zor
oluşu ile beraber bu alanda araştırma yapabilecek nitelikli eleman sayısının
azlığı gösterilmektedir. Türkiye toprakları üzerinde cereyan eden sayısız
beşeri olaylar ve coğrafi sorunlar, araştırmacıları içinden çıkılması zor ve
karışık çeşitli sorunlarla karşı karşıya bırakmıştır (Tuçdilek, 1967, 13).
***
İnsanlık tarihinin en eski yerleşmelerinin yer aldığı geniş
Türkiye toprakları, oldukça farklı doğal, beşeri ve ekonomik özelliklere ve bu
özelliklerin şartlarına uyan bir yaşam tarzının sürdüğü farklı bölgelere
sahiptir. Yapılan araştırmalarda Anadolu’da günümüzden 200-250 bin yıl kadar
öncesinden beri insanların yaşadığı tahmin edilmektedir.
***
Anadolu’daki tarih öncesi yerleşmeler, tarihi gelişme
perspektifine uygun olarak başlangıçta göçebe olan insanların, kaya
sığınaklarını konut olarak kullanmalarıyla başlar. Bunları ören yerleşmeleri,
höyük yerleşmeleri ve nihayet çağdaş yerleşmeler izlemiştir (Doğanay, 1997,
233).
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz