Turizm ve rekreasyon, insanların gezip görme ve dinlenme istek ve ihtiyaçlarını kapsayan ve birbirinden ayrılmayan iki faaliyet alanıdır. Coğrafyanın hemen tüm alanları rekreasyon ve turizm ile ilgilidir. Bu faaliyetler özellikle 2. Dünya Savaşı’ndan sonra önce sanayileşmiş ülkelerde gelir düzey, yüksek insanların, daha sonra da diğer ülkelerdeki varlıklı insanların bir dinlenme ve eğlenme arayışı içine girmesiyle gelişmişlerdir.
***
Rekreasyonel faaliyetlerle turizm birbirlerine karıştırılmamalıdır. Bu iki terimin arasındaki en önemli fark süre ve eylem biçimleridir. Rekreasyon, hem günlük hayat içindeki saatlik dinlenme, eğlenme, yenilenme faaliyetlerini, hem de daha uzun süreli faaliyetleri kapsamaktadır. Kısa süreli rekreasyonel faaliyetlerde geceleyin konaklanacak yer genellikle kişinin kendi evidir. Daimi ikamet alanının dışına çıkışlarda ise otel, pansiyon, tatil evi, dağ evi, yayla evi, karavan gibi yerlerdir.
***
Turizm ise uzun süreli bir rekreasyonel faaliyet olup, konaklama süresinin ne olacağı ülkeden ülkeye değişebilmektedir. Yukarıda da belirtildiği gibi genelde iç turizmde 4 gün, uluslararası dış turizmde ise en az 24 saatlik (1 tam gün) bir kalış süresi turizm faaliyetinin gerçekleşmesi için yeterli görülmektedir. Belirtilen sürelerin altında gerçekleşen aktiviteler kısa süreli rekreasyonel faaliyetler olarak değerlendirilmektedir. İç ve dış turizmde konaklama süresinin üst sınırı ise 3 ay ile 1 yıl arasında değişmektedir.
***
İnsanları gezmeye yönelten başlıca sebepler şunlardır:
Sağlık: İnsanlar eski çağlardan beri, ancak sağlıklı insanların dünya nimetlerinden en iyi bir şekilde yararlanabileceğini ve iş gücü veriminin artacağını düşünerek, şifa aramak amacıyla gezilere çıkmışlardır. Farklı şekillerde yaratılan yeryüzünün bazı kesimlerinin daha üstün ve değerli nimetler barındırdığı bilinen bir gerçektir.
Sıcak ve soğuk su kaynakları, kaplıca ve içmecelerin bulunduğu yerler dinlenme, eğlenme ve sağlık tesisleriyle donatılmıştır. İnsanlar bu zenginlik kaynaklarından, bu güzel nimetlerden yararlanmak için buralara akın ederler. Temiz hava içindeki yüksek dağlar ve yaylalar, kaplıca ve içmeceler, mağaralar ziyaret edilir.
Din: İnsanlar, dini liderlerin doğduğu, yaşadığı ve vefat ettiği yerleri daima merak etmişlerdir. Bu ilgiden dolayı kutsal yerler, mabetler, anıtlar, mezarlar ve tarihi yerlerin ziyaretler dini inançları gereği bir görev olarak kabul etmişlerdir.
Örnek olarak Müslümanların Mekke, Medine ve Kudüs’ü; Hristiyanların Efes, Noel Baba, Antakya, Roma ve Kudüs’ü ziyaret etmeleri, yine yurt içinde Veysel Karani, Cudi Dağı, Ashab-ı Kehf, Hz. İbrahim’in Makamı, Kutsal Emanetler, Sahabe, âlim ve evliyaların türbelerinin ziyaretleri verilebilir.
***
Bu konuda Kuran ve hadislerde konukseverliği ve seyahati, gezip dolaşmayı, görmeyi tavsiye eden birçok bilgiler vardır. Bu bilgilerden dikkat çekici olan bazıları şunlardır: “De ki: Yeryüzünde gezin dolaşın, sonra da bakın ki yalanlayan sonu nice olmuştur” (Enam, 11). “Hiç de yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, bu sebeple düşünecek kalplere, işitecek kulaklara sahip olsunlar” (Neml, 42).
***
İnsanlar günümüzde de dini inançları nedeniyle mukaddes yerleri ziyaret etmektedirler. Bu amaçla yurdumuzdan da her yıl on binlerce kişi Suudi Arabistan’ın Hicaz Bölgesi’ne hac ve umre ziyaretleri niyetiyle gitmekte ve dış turizmi hareketlendirmektedirler.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz