Kutsal kitaplarda sözü edilen helak olmuş bir başka kavim de Ad Kavmidir. Kuran’da Nuh Kavminden sonra anılması, Ad Kavminin, Nuh Kavminden sonra yaşadığı izlenimini verir.
Bununla ilgili olarak bir ayette konu şöyle geçer: “Düşünün ki O sizi, Nuh Kavminden sonra onların yerine getirdi ve yaratılışta sizi onlardan üstün kıldı. O halde Allah’ın nimetlerini hatırlayın ki kurtuluşa eresiniz.”
Hz. Ad’ın, Hz. Nuh’tan sonra yaşadığı İbrahim (9) ve Mümin (31) surelerinde de geçmekte olup, Hud, Araf ve Şuara surelerinde Hud’un anlatıldığı sibaklara (geçmişlere) ve siyaklara (bağlantılara) bakıldığında, O’nun Nuh’tan sonra ve Hz. İbrahim’den önce yaşadığı anlaşılmaktadır.
Ad Kavminin, Arabistan Yarımadası’nın güneyinde, Yemen ile Umman arasında yer alan Ahkâf bölgesinde yaşadığı belirtilmektedir. “Ahkâf, ‘kum tepeleri’ anlamına gelmektedir. Eski bir Arap kavmi olan Ad Kavmi, bir zamanlar bu bölgede ihtişamlı bir hayat sürdürmüştür.
Ad Kavmine peygamber olarak gönderilen Hz. Hud’un, Arapçayı ilk konuşan kişidir. Ad Kavminin evlerinin, Hadramevt’in kuzeyinde Ahkâf topraklarında olup, Ved, Suva, Yegus, Yeük ve Nesr isimli putlara tapmaktaydılar.
Ad Kavminin yaşadığı yer bugün de hayata elverişli ve zaman zaman Ahkâf’ın meydana geldiği Yemen’in Hadramut Vadisi’dir.” Salale’de Şemreyt köyünün kuzeyinde, ‘Übar’ adı verilen yerde yapılan kazı çalışmalarında buranın, Ad Kavminden, Şeddad’ın kurduğu ‘İrem’ adlı kayıp kentin kalıntıları olduğu sanılmaktadır.
Çölün kayıp şehri olarak bilinen ‘İrem’ (The Atlantis Of The Sands), Ad Kavmi’nin başkenti olup burasının, mekân olarak Ahkaf’ın bitip, suları bol ve denize nazır bir mekân olmasından dolayı, dillere destan ‘İrem Şehri’ olduğu belirtilmektedir.
Bu konuda kapsamlı araştırmalar yapan İlahiyatçı Prof. Dr. Ahmet Bedir de bunlara yakın bilgiler vermektedir. “Ad Kavmi’ne gönderilen Hz. Hud, Hz Nuh’tan sonra, Hz. İbrahim’den önce yaşamıştır.
O’nun yaşadığı dönem hakkında bilgi veren kitabeler, M.Ö. 1800 yıllarında yaşadığını işaret etmektedir. Ancak Hz. İbrahim’in yaşadığı dönemi M.Ö. 1940–1765 olarak veren aynı kaynak göz önüne alındığında, Hz. Hud ve Ad Kavminin çok daha önce yaşadığı tezini kuvvetlendirmektedir.
