İslam, günümüzde semavi dinler olarak bahsedilen Yahudilik
ve Hristiyanlığın, vahiyle peygamberlerine bildirilen bütün hükümlerini ahir
Peygamber Hz. Muhammed (S.A.V.) vasıtasıyla güncelleştirerek bünyesinde toplamıştır.
Bu Kur’an Allah’tan başkası tarafından uydurulmuş bir şey değildir. Ancak
kendinden öncekini doğrulayan ve o kitabı açıklayandır. Onda şüphe yoktur, o
alemlerin Rabbindendir.
***
Dolayısıyla Yüce Allah, ilk insan ve ilk Peygamber olan Hz.
Âdem’den bu yana, sonra gelen bir peygambere, o zamanının şartları içinde
yaşayan insanların yaşantısına en uygun olan yeni bir şeriat (yol) gösterip,
hak olan önceki peygamberlere inananların artık son Peygambere uymaları
gerektiğini açıkça bildirmiştir. Bu ilahi kurala rağmen uyduruk inanç
temsilcileri inatla insanları ifsat etmeye devam etmişlerdir.
***
İlahi olarak lanse edilen dinlerin ilahiliğinin kalmadığı
tartışma götürmez bir gerçektir. İlahi bir nizam insanlara bu kadar huzursuzluk
yaşatamaz. Dünya egemenliğini eline geçiren Yahudi ve Hristiyanlığın hâkim
olduğu günümüz dünyasında haksızlık, sömürü, adaletsizlik, vahşet, kan,
gözyaşı, kısaca huzursuzluk had safhaya ulaşmıştır.
***
Yani bu inanç sistemleri tamamen beşeri kuvvetlerin
kontrolüne girmiştir. Zaten kendi kaynaklarında bile bozulmanın tarihi
vesikalarını görmek mümkündür. Yahudilerin Mukaddes Kitaplarını taşıyan sandık
birkaç kez düşmanlarının eline geçmiş, Mukaddes Kitap saldırıya uğramış ve
bizzat Hz. Musa’ya verilen levhalar kaybolmuştur.
***
Yahudi din adamları hafızalarında kalan bazı ayetleri parça
parça yazmışlardı. Babil esaretinde iyi bir yazıcı olan kâhin Ezra, şifai ve
kısmen yazılı olan rivayetleri bir araya toplayıp Yahudi mukaddes kitabını
meydana çıkarmıştı. Bu hizmetinden dolayı Ezra, İsrailoğullarının saygısını
kazanmış, bu saygı zamanla o kadar aşırı bir noktaya varmış ki Yahudiler
Ezra’yı Allah’ın oğlu saymışlardır.
***
Ayrıca Yahudi hahamları ile Hristiyan rahipleri Mukaddes
kitaplarındaki ayetleri dünya menfaati (aldıkları rüşvet) karşılığında ya
değiştiriyorlar veya hükmünü menfaatleri doğrultusunda yorumluyorlardı.
Özellikle Hz. Muhammed’in (S.A.V.) Peygamberliği ile ilgili ayetleri tahrif
ettiler.
***
“Ey iman edenler!
(Biliniz ki), hahamlardan ve rahiplerden birçoğu insanların mallarını haksız
yollardan yerler ve (insanları) Allah yolundan engellerler. Altın ve gümüşü
yığıp da onları Allah yolunda harcamayanlar yok mu, işte onlara elem verici bir
azabı müjdele” ayetinde onların bu
çirkin işlerine işaret edilmektedir.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz