Allah Kıyamet günü sizin soyunuzdan sopunuzdan
sormayacaktır. Şüphesiz ki Allah katında en üstün olanınız, kötülüklerden en
çok sakınanınızdır. Allah sizin mallarınıza ve şekillerinize bakmaz, fakat O,
sizin kalplerinize ve amellerinize bakar (Müslim, İbni Mace).
***
Bu talimatlar sadece sözden ibaret kalmamış, İslam bunlara
uygun olarak Müslümanlardan kurulu dünya çapında, renk, ırk, dil, vatan ve
millet farkı olmayan bir kardeşliği tesis etmiştir. Bu kardeşlikte üstünlük,
aşağılık, ayrımcılık ve taassubun hiçbir izi yoktur.
***
Bu kardeşliğe giren her insan, hangi millet, ırk, memleket
ve vatandan olursa olsun tamamen eşit haklarla bu kardeşliğe ortak olmuştur ve
olmaktadır. İslam’a karşı olanlar bile, İslam toplumunda insan eşitliği ve
birliğinin başarılı bir şekilde uygulanmasını, başka herhangi bir dinde ve
bulamadıklarını itiraf etmektedirler. Sadece İslam Dini’dir ki, yeryüzünün her
tarafına dağılmış sayısız milletleri ve ırkları birleştirerek bir tek ümmet
yapmıştır.
Kim üstün bir derecenin ve kim değerler açısından aşağı
derecede bir insandır, bunları Allah daha iyi bilir. İnsanların kendi
kendilerine koydukları üstünlük ve aşağılık ölçüsü Allah katında geçersizdir.
***
Dünyada çok üstün değerde kabul edilen bir insan, Allah’ın
kesin hükmünde yaratıkların en sefili ve en adisi olmuş olabilir ve insanlar
yanında çok aşağı kabul edilen biri, yine Allah katında en üstün mertebede
olabilir.
Önemli olan dünyada verilen değer ve kıymet değil, Allah
katında kişinin sahip olduğu değer ve değersizliktir. Bu bakımdan insanlar,
daima Allah nazarında fazilet kazandıran gerçek özellikleri benimseme
düşüncesinde olmalıdırlar.
***
Bu arada yanlış bir düşünceyi de ortadan kaldırmak
gerekiyor. Evlilik konusunda İslam’ın denk olmaya verdiği önemi bazıları yanlış
yorumlayarak, bazı insanların üstün, bazılarının da aşağı kabul edildiği,
bunlar arasında evliliklere itiraz edildiği iddia edilmektedir.
Fakat bu, temelde yanlış bir düşüncedir. İslam hukukuna göre
her Müslüman erkek her Müslüman kadınla evlenebilir. Fakat evlilikteki aile
hayatının başarısı eşler arasındaki adetlere, özelliklere, huylara, hayat
tarzına dayanmaktadır.
***
Eşlerin ailelerinin durumları, ekonomik durumları, içtimai
seviyelerinin uygunluk göstermesi, birbirine uyum sağlayıp saygılı olmasını
sağlamaktadır. İşte denkliğin gayesi budur. Erkek ve kadın arasında bu açıdan
çok büyük farkların olduğu yerlerde hayat boyu arkadaşlığın düzenli yürümesi
beklenemez.
Bu bakımdan İslam Hukuku böyle bir izdivacı arzu etmez. İki
taraftan birinin üstün diğerinin aşağı oluşundan değil, arada açık farklılıklar
olup, benzerlikler olmadığı takdirde, kurulan evliliklerin devam etme
ihtimalinin daha az oluşundan dolayıdır.”
***
Âdem Aleyhisselam yeryüzüne indirilişinden 100 yıl sonra Hz.
Havva ile birleşti. Sonra bütün insanlar bu ilk çiftten yaratılarak çoğaldılar.
Bu konuda Kuran’da geçen ayetler şöyledir:
“O, sizi tek bir nefisten yaratandır. Sizin için bir karar
(kalış) ve emanet olarak konuluş yeri (annelerin rahmi) vardır. Kavrayabilen
bir topluluk için ayetleri birer birer açıkladık.” “ O, sizi tek bir nefisten yarattı ve
kendisiyle durulup-yatışması için O’ndan eşini var etti. O’nu (eşini) örtüp
bürüyünce, o da bir yük yüklendi de bununla bir süre gezindi.”
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz