İşçi ve işveren arasında akdedilecek sözleşme ile haftalık normal
çalışma süresi en fazla 45 saat ya da 45 saatin altında olarak belirlenebilir.
Haftanın çalışılan günleri serbestçe belirlenebilir. Haftanın altı günü
çalışılması gerekmemektedir.
Burada ki durum, işyerinin çalışma saatlerine göre haftalık
çalışma saatinin 45 saat olarak kullanılması halinde, cumartesi günlerinde de
çalışılıp çalışılmadığının bir önemi yoktur. Sözleşmede belirtilmemişse
haftalık normal çalışma süresi haftanın çalışılan günlerine eşit şekilde
dağıtılmış olarak değerlendirilebilir.
***
İş Kanunu’nda yer alan zorlayıcı süreler aşılmadıkça
haftalık normal çalışma süresi haftanın çalışılan günlerine serbestçe
dağıtılarak haftalık çalışma saatinin 45 saat olarak kullanılması sağlanabilir.
Yukarıdaki belirtilen hususlar dikkate alındığında, Cumartesi gününün çalışma
günleri arasında sayılmaması suretiyle sözleşme dışında tutulabilmesi mümkün
bulunmaktadır.
İş Kanunu’nda tam süreli işçilerin haftanın her günü
çalıştırılması gerektiğine dair bir hüküm bulunmamakta, yukarıda belirtildiği
üzere 45 saatlik haftalık çalışma süresi dikkate alınarak, çalışma sürelerinin
belirlenmesi gerekmektedir. Bu nedenle kısmi süreli iş sözleşmelerinde olduğu
gibi tam süreli iş sözleşmelerinde de haftanın bazı günlerinde işçilerin
çalıştırılmamasının mümkün olduğu görülmektedir. İşçinin haftalık çalışma
günlerinde çalışmış olması durumunda hafta tatili yani dinlenme verile bilmesi
mümkün bulunmaktadır.
***
Ancak bu süre (dinlenme süresi=hafta tatili) 24 saatten kısa
olamamasına dikkat edilmelidir. Bununla
birlikte dinlenmenin (hafta tatilinin) 24 saatten fazla olacağına ilişkin bir
ibare de bulunmadığını da hatırlatmak istiyorum. Buradan hareketle haftanın
bazı günlerinin çalışma günü olarak sayılmamış olması mümkündür ve bu günler iş
sözleşmesinin kapsamı dışında olduğu görülmektedir.
Bu nedenle, sözleşme
dışında bırakılmak istenen günlere farklı isimler veya anlamlar yüklenmeye
çalışılmasına gerek bulunmadığını da hatırlatmak isterim. Ayrıca konuya kısmi
süreli çalışmalardaki yıllık izin hakkı bakımından da yaklaşılarak kıyas
yapılabilmesi de mümkün bulunmaktadır.
***
Yıllık ücretli izin yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin ikinci
fıkrasında "Kısmi süreli ya da çağrı üzerine iş sözleşmesi ile çalışanlar
iş sözleşmeleri devam ettiği sürece her yıl için hak ettikleri izinleri, bir
sonraki yıl izin süresi içine isabet eden kısmi süreli iş günlerinde
çalışmayarak kullanır." Hükmüne göre hareket edilmesi gerekmektedir.
Bu hüküm gereğince çalışma süresinden sayılan günlerin
yıllık izinden düşülmesi, çalışma süresinden sayılmayan günlerin yıllık izinden
düşülmemesi gerektiğini de belirtmek istiyorum. İş sözleşmesinde Cumartesi
gününün haftalık çalışma günleri arasında sayılması, ancak fiilen Cumartesi
günleri çalışılmaması durumunda, işçinin yıllık izin sonrası Cumartesi gününü
işe başlangıç günü seçmesi halinde talebinin kabulü gerektiği unutulmamalıdır.
***
Ayrıca iş sözleşmesinde (toplu iş sözleşmesi örneğinde
olduğu gibi) Cumartesi gününün işçilerin dinlendirileceği gün olarak
tanımlanmış olması durumunda Cumartesi gününün İş Kanunu’nun 46 ncı maddesinin
birinci fıkrası gereğince hafta tatili sayılması ve izin günlerinden
düşülmemesi gerektiği unutulmamalıdır.
Sonuç olarak, işçi ile işveren arasında düzenlenecek iş
sözleşmesinde Cumartesi gününün çalışma günü olarak sayılmaması mümkündür ve bu
durumda Cumartesi günleri iş sözleşmesinin kapsamı dışında kalacağı ve buna
göre iş ve işlemlerin yapılması ve kararların verilmesi gerektiği
değerlendirilmektedir.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz