Sosyal Güvenlik Kurumu’nun yaptırımları, sosyal güvenlik
sisteminin en önemli ayaklarından birisidir. Mevzuatımızda işverenler ve
sigortalılar için, sosyal güvenlikle ilgili birçok yükümlülük vardır. Bunların
takibi ile doğru/usulüne uygun şekilde yerine getirilmesi çok önem arz
etmektedir.
Aksi takdirde, yapılması muhtemel mevzuat dışı
uygulamalarda, idari para cezası ödenmesi söz konusu olabilmektedir. İşverenler
ve sigortalılar değişik şekillerde idari para cezalarına muhatap
olabilmektedirler.
Bu durumları özetle belirtmek gerekir ise;
• SGK
denetim elemanları (SGK müfettişleri veya denetmenleri) tarafından yapılan
denetimler
• SGK
merkez veya taşra birimlerinin yaptığı tespitler
• Diğer
kamu kurum ve kuruluşların denetim elemanları tarafından yapılan tespitler
• Diğer
kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi/belgeler
• Mahkeme
kararları
Ancak, idari para cezasının her ne şekilde uygulanmış olursa
olsun bazen uygulanan idari para cezanın haksız veya yasal dayanaktan yoksun
olduğu durumlarda söz konusu olabilmektedir.
İşte bu durumda ilk yapılması gereken ise en başta cezaya usulüne uygun
olarak ve zamanında, itiraz edilmesidir.
İdari para cezasın itiraz hangi sürede, nereye ve nasıl
yapılmalı?
İdari para cezasına itirazın sebebi çok önemlidir. Uygulanan
idari para cezası için itiraz ederken gerekçenin net bir şekilde ortaya konması
ve bu konudaki elimizdeki bilgi ve belgelerin çok iyi bir şekilde kullanılması
gerekmektedir.
Yetersiz ve yanlış gerekçeler ile elimizdeki bilgi ve
belgelerin doğru bir şekilde analiz edilerek, İdari para cezasına konu durum
hakkında tutulmuş olan raporun usulüne uygun, her türlü şüpheden uzak bir
şekilde tutulmadığının ispat edilememesi halinde, itiraz başvurusunun ret ile sonuçlanması
kaçınılmaz olacaktır.
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından uygulanan idari para
cezasına itiraz ederken gerekçe olarak, ana hususlardan bazılarını belirtmek
istiyorum.
İdari para cezasına ilişkin dayanağın yeterli derecede açık
ve sağlam olmaması ve mevzuata aykırılığın somut delillerle ortaya konmaması,
(Suçun ve uygulanan cezanın mutlaka Kanunda karşılığının olması gerekmektedir.
Kanunsuz suç ve ceza olmaz, ilkesini unutmamak gerekmektedir.)
1. Yükümlülük
ve/veya idari para cezasına ilişkin Kanun hükmünün, Denetimci tarafından,
yanlış yorumlanması,
2. Dikkate
alınması gereken bazı durumların (zamanaşımı, mücbir sebep, zor durum vs.) göz
önünde bulundurulmaması
3. Yapılan
denetimde verilen ifadelerin veya kayıtların dikkate alınmaması/hatalı
yorumlanması ya da tutanak düzenlenirken işçinin/işverenin yanılması
4. Denetimlerde
usule uygun hareket edilmemesi (ibraz sürelerinin dikkate alınmaması, işveren
tarafından işyerinde kayıt inceleme için yer gösterilmesine rağmen dikkate
alınmaması gibi) gibi durumlar ile uygulanan idari para cezasına konu olan
olayların, yeterli derecede incelenip araştırılmadığını çok iyi analiz edilmesi
gerekmektedir.
İtiraz, Cezanın Tebliğini müteakip 15 Gün için yapılmalıdır.
İdarî para cezalarına muhatap olan işveren veya diğer
kişiler yukarıda saydığımız gerekçelerin varlığı halinde SGK’ya itirazda
bulunabilirler. Burada önemli olan bir diğer husus ise itiraz hakkınızın ne
kadar süre içinde yapılacağını bilmenizdir.
Uygulanmış olan İdari Para Cezası tebliğinin usulüne uygun
olarak yapılması ve söz konusu tebliği aldığınız günü takip eden 15 gün içinde,
tebligatı göndermiş olan SGK Kurumuna itiraz dilekçesi ve eklerinin teslim
edilmesi gerekmektedir.
İdari Para Cezası tebliğine 15 gün içinde itiraz edilmediği
takdirde ise cezanın kesinleşeceğinin unutulmaması gerekmektedir.
SGK’ya yapılmış olan idari para cezasına itiraz edilmesi
halinde, itirazınız değerlendirilip sonucu size yine usulüne uygun tebligat ile
bildirilene kadar bu konuda SGK tarafından ceza tutarı ile ilgili icra veya
haciz yoluna gidilemeyeceğini de siz hatırlatmak isterim.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz