Eğitimden dert yanan herkes şimdilerde zorunlu eğitimin süresini tartışıyor. 4+4+4 diye bilinen on iki yıllık ilk, orta ve lise öğreniminin uzun olup olmadığı yönünde fikirler beyan ediliyor. Tartışmanın yapılmasına zemin hazırlayanlar da belli ki mevcut uygulamanın doğru olmadığını düşünüyor. İyi de biz on iki yıllık eğitime geçeli çok bir zaman olmadı ki… Ne zaman bu uygulamaya geçtik hatırlayalım: 2012-2013 eğitim öğretim yılında. Yani şimdilerde tartışılan zorunlu eğitim süresi kadar önce bir yılda…
Önceki yazılarımdan birinden hatırlayacaksınız. Esnaftan biri eğitim sistemimiz için “Hocam, yapboz tahtasına çevirdiler.” demişti. Şimdi boz’mak için uğraşılmıyor ama on iki yıl önce yap’mak isteyenler doğruyu yapabilmiş miydi?
Daha önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının hafızasına reset atmış, mevzuatını arapsaçına döndürmüş birini, getirir ülkenin eğitim gibi geleceğini şekillendirecek insan gücünün yetiştiği bir alt sisteme bakan yaparsanız önceki bakanlığın başına gelenlere benzer sonuçlar kaçınılmaz olur. Hele bu kişinin eğitimle ilgili hiçbir bilgisi, deneyimi yok ise varın düşünün. İsmini söyleyeyim araştırın bakın Ömer Dinçer denen adamın bulabilirseniz öğretmenlik, eğitim yöneticiliği kariyerine. O zaman söylediklerim oturur yerli yerine.
Akademik kariyer için yazdığı “İşletme Yönetimine Giriş” adlı kitabının intihal (akademik bilgi hırsızlığı) olduğu gerekçesiyle 2005 yılında YÖK’ün öğretim üyeliğinden çıkarma cezası verdiği Ömer Dinçer, vatandaşın yapboz tahtasına bile külahı ters giydirip boz-yap hâline getirdi. Yani var olanı, hiç değilse sürede doğru giden uygulamayı da bozdu ve şimdi yapmak için ülkeye uğraşı alanı… Masat tanımayan, hesap bilmeyen anlamaz laftan; eğitim sistemini bilerek isteyerek bozmak gibi bir düşünceniz olsa Ömer Dinçer biçilmiş kaftan. 2011 yılında bir kanun hükmünde kararnameyle bütün il millî eğitim müdürlerini, bakanlık bürokratlarını görevden alarak bakanlığın hafızasını silen bu aklıevvelin bıraktığı kötü mirasın yalnızca birini tartışıyor şimdi eğitimciler. Zorunlu eğitimin lise kısmı zorunlu olmaktan çıkarılsın mı çıkarılmasın mı? Zorunlu eğitimin ortaokul kısmı 4 yıl mı olsun, 3 yıl mı? Benim oğlum okur, döner döner yine okur.
Millî eğitimde hata üstüne hata, yanlış üstüne yanlış yapan Ömer Dinçer’in bakanlığı uzun ömürlü olmayacaktı. Zararın neresinden dönsek kârdır misali kötü gidişi gören üst akıl, onu bir buçuk yıl gibi kısa bir süreden sonra oturduğu koltuktan alacağı gibi bir daha milletvekili olmasına dahi müsaade etmeyecekti. Ama olan olmuş sistemde onulması uzun yıllar alacak yaralar açılmıştı. Kuyudan çıkarılması gereken taşlar çok. Şimdi hiç olmazsa birini çıkarmak için millet çaba sarf ediyor. Hadi kolay gele…
Yanlış kararlarla ülkemiz, nesilleri kaybediyor; yani geleceğini…
Hep söylüyoruz bir işte uzmanlığı bırakın ustalığı, kalfalığı hatta çıraklığı olmayanlara, sen bu işte aksakallısın, sen bu işi başarırsın deyip bütün yetkiyi de eline verirsen ne olur? Hele bu alan, ülkelerin kalkınmasında, erdemin topluma yayılmasında motor güç olan eğitim ise vay geldi başımıza… Sorunlar, ortadan kalkacağına ya da hiç olmazsa azalacağına işte böyle doğru sarılmadığı için üzerinde bir sürü kördüğümler meydana gelmiş iplik yumağı olur.
Çöz çözebilirsen…
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz