Bugün yaşadıklarımızı, dünle irtibatlandırmazsak doğru çizgiyi yakalayamayız diye düşünüyorum. Yaşadığımız coğrafyada dün olanlarla bugün yaşananlar birbirinden bağımsız değil, bir oyunun parçası…
***
Daha dün ASALA denen Ermeni terör örgütü, daha çok büyükelçilerimizin şehit edilmesine yönelik terör eylemleriyle gündemdeydi. ASALA tasfiye sürecindeyken bir başka terör örgütü birileri tarafından örgütlenmeye başlamıştı. PKK denen ve hâlen maşa olarak kullanılmaya devam eden bu terör örgütü ülkemizi içten parçalamak amacında. Bunu hepimiz biliyoruz. Biliyoruz da bu terör örgütlerinin aslında ülkemizi istikrarsızlaştırmak amacıyla ABD ve İngiltere tarafından finanse edilmeye devam ettiğini de bildiklerimiz arasına koymamız gerekiyor.
***
Biri ülkemizin doğusunda bir Ermeni devletinin kurulmasını, diğeri ülkemizin doğusunda ve güneydoğusunda bir Kürdistan kurulmasını hedefliyor. Garabete bakın ki PKK’nın emelindeki toprakların bir kısmı Ermenilerin de arzusunda. Hainlerin hedeflerinin, emellerinin, arzularının karşısına biz, yakışan sözcüğü, hayal sözcüğünü koyuyoruz.
DHKPC ve benzeri küçük çaplı terör örgütlerini; dini referans alarak insanları aldatan FETÖ denen örgütün tepesindeki hain yapılanmayı kuran, finanse eden de yine aynı güç. Amaç, tekrar edelim, ülkemizin istikrarsızlaştırılması ve Büyük İsrail’in kurulması.
***
Şimdi dönelim Orta Doğu’ya. Olanların büyük resimde aynı amaca hizmet ettiğini görmemek için kör olmak lazım. Bunu Paşinyan gördü, anladı; içimizdeki ayrılıkçılar hâlâ anlamadı. Ülkemizde, Orta Doğu’da devlet kurmak isteyen örgüt yok. Tamamı İngiltere ve ABD desteğinde Büyük İsrail’in kurulmasına hizmet ediyor.
Birinci Dünya Savaşı nihayetinde yurdumuzun bir bölümünde eskiden vilayeti sitte denilen bölgede bir Ermenistan kurulması vaadi de bunun içinde. Hatta Türklerin Ermenilere soykırım uyguladıkları yalanı da bu oyunun bir parçası. Ermenistan’ın ilk devlet başkanı Levon Ter-Patrisyan, Osmanlının Ermenilere soykırım uyguladığının gerçek olmadığını, tehcir olayının da Taşnak ve Hınçak örgütlerinin günahı olduğunu söylemişti. Şimdi Paşinyan da benzer şeyleri ima etmeye başladı.
***
Tarihi gerçekleri süzen her Ermeni, soykırımın bir yalandan ibaret olduğunu aslında biliyor. Bu yalanın Ermeni çıkarlarına hizmet etmediğini, Batılı güçlerin Büyük İsrail projesine bir adım olması için uydurulmuş olduğunu gören ve bunu ifşa eden gözler bunlar. Ermenistan Başbakanı’nın ülkemizle ve Azerbaycan’la ilişkilerini normalleşme sürecine taşımaya çalışması, parlamentodaki muhalefetin, Ermeni diasporasının hışmını üzerine çektiği gibi ülkemizi istikrarsızlaştırmak isteyen Batılı güçleri de rahatsız etti. Olanları hatırlayalım.
***
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi bir helikopter kazasıyla hayatını kaybediyor. Bu kaza(!)dan kısa bir süre sonra Ermenistan Başbakanı Paşinyan reel politikaya dönmeleri gerektiği konusunda görüşlerini açıklıyor ve ardından bir helikopter kaza(!)sından kıl payı kurtuluyor. Paşinyan’a gözdağı vermek isteyenlerin, Ermenistan’ın politik manevrasından rahatsız olanlar olduğu gün gibi ortada.
Ermenistan’da kafede oturup Kars’ı almak isteyenlerin Erivan’ı kaybedebileceğini söyleyen Paşinyan reel politikaya dönmenin gerçekçiliğini vurguluyor, bahsedilen çevreler Paşinyan’a ayar vermeye çalışıyor.
***
İşin özü şu: Bizim yurdumuzda Ermenistan, Kürdistan kurulması koca bir aldatmaca. Orta Doğu’nun istikrarsızlaştırılmasıyla birlikte hedef, Büyük İsrail… Bu, ABD’nin, İngiltere’nin hedefi. Bize göre ise kurulan planlar bir hayalden öte değil. Ancak uyanık olmak, güçlü olmak zorunda olduğumuz bir gerçek.
Kamuoyunu, özellikle genç nesilleri aydınlatmak da aydınımızın, düşünen insanlarımızın görevi.
