En başta bağlı bulunacağım sandık olmak üzere; neler olup bittiğini öğrenmek ve şu hayattaki belki de en çok sevdiğim şeyi, insan gözlemlemeyi yapmak için sabahın ilk saatlerinden itibaren ayaktaydım. Her yaş, cinsiyet, tarz, görüşten insanın tedirgin edici bir gerginlikle hareket edip sıraya girdiğini, oy attım göstergesi olan imza kağıdını hışımla imzaladığını, gürültü çıkararak da oy attığını görüyor ve yüzlerine karşı gülüyordum. Birkaç saniyeliğine yüzüme adrenalinli bakış atan o kişinin durumunu anında fark edip, kafa sallayarak gülümsediğini ve oradan ayrıldığını görüyordum.
***
Sandıklar açılırken ellerinde küçük işaret kağıtları olan insanlar hatırlıyorum. Sandık memurunun elindeki pusulaya derin bir şekilde konsantre olup 17 Mayıs 2000 Galatasaray – Arsenal UEFA Finali spikeri Levent Özçelik gibi yüksek şiddetle “Haydi oğlum haydi Tafi” diyecek motivasyondalardı. Genç insanlar görüyordum, bir yandan işaretlerini yaparken telefonuna bakmayı ihmal etmiyor ve “daha açılmamış evet evet” diyorlardı. Sandık sayımı bitince anlık bir “e bu muydu” bakışı atıp oradan ayrıldılar.
***
Oy çuvallarının toplandığı, sayıların son olarak girildiği ve haliyle önünde büyük bir kalabalığın olduğu Bölge Adliye Mahkemesine geçiş yaptım. Mesafem yakın olduğu için ufak adımlarla hareket edip telefondan ilk sonuçlarına bakarken, etrafımda yükselen “gene manipülasyon yapılıyor, sandıklar doğudan açıldı” gibi sesleri duyuyor ve tahmin ediyorum oy attığı kişiye küfür edici şekilde “yine mi” tepkilerini alıyordum.
***
Sosyal medya platformları.. Burası bambaşka tabi, her şey daha ateşli ve sert ancak unutkan. Gerçeklik gibi kalıcı değil anlık tahribat üzerine. Dur bakayım ne oluyormuş deyip “X ili Y ilçesindeki Z sandığında bir şeyler oluyor, bu seçimlerin gerçekliği yok” tweetlerine maruz kalırken, kafanı birkaç saniyeliğine yukarı kaldırınca sandık raporunu yukarıya kaldırıp yazıyorum diyen geç saatlere kadar rakamı rakamına dikkatli şekilde giren memurları görüyorsun. Bağlı bulunduğu kuruluşa sandıkla alakalı raporlar veren sorumluların birbirine pide, ayran, su, çikolata gibi şeyler ikram ettiğini, nefes almaya çıkacağım sandık belgeleriyle alakalı yardımcı olur musunuz deyince nazik cevaplar aldığına şahit oluyorsun. Ancak telefona bakınca durum farklı.
***
Sandık sayımı tamamlanıp, itirazlar il seçim kurulunda değerlendirilmiş ve bazı usuli aşamalar ehemmiyetle sonlanmış. Gece saat 5 suları. Eve geçerken son bir defa daha sosyal medyada hit olan tweetler, manşetler, videolara bakıyorsun. O sırada tanıdığın bir kişiden gelen “Abi ben bu sonuçlara katlanamam, nasıl yaşayacağız burada, şimdi ne olacak” içerikli bir mesaj. Yenilmişlikten ziyade her şeyi yutabilecek geniş bir tedirginliği görüyorsun. Ne oldu peki?
***
Toplam oyu yüzde sıfır noktalarda ifade edilebilecek bir parti tüzel kişiliğine yapılan dehşetli yakıştırmalar, aldığı basit bir kamera karşısına geçip aday olma diye çıldırma taklidi yapanlar ünlü olmak için siyaseti meze edip şov nitelikli galiz küfürler ve +18 içerikli manyaklık icra edenler, apokaliptik senaryoları gerçek gibi lanse etmeler, tavanda gezinen tansiyon, seçim sonuçlarına dayanamayıp intihar eden iki genç ve bunun gibi birçok şey… Siyasetçi ve seçmenlerce öylenen her kelime, sinir harbi kısacası her şey hiç olmamış gibi havaya karıştı.
SON SÖZ
Unutmayın ve soğuk kalın. Her şeyin yönüne bakın, bakmazsanız akıntının kendisi olursunuz.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz